BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,36
ALTIN 2.837,08
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Eli sopalı şahıslar kampüsü bastı!

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, inşaat çalışmaları sırasında kampüs alanını 30 kişinin sopalarla bastığını söyledi.

Abone ol

MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, Kulp karayolu Suvaran köyü yakınlarındaki kampüs alanında yapılan çalışmaların köylüler tarafından engellenmeye çalışıldığını ifade etti.

Rektör Prof. Dr. İnanç, kampüs alanında çok sıkıntı yaşadıklarını belirtti. İnanç, inşaat çalışmalarına başlanmasıyla birlikte sıkıntıların meydana geldiğini ve çalışmalara engel olmaya çalışan eli sopalı yaklaşık 30 kişilik bir grubun kampüs alanını basarak olay çıkarmaya çalıştığını kaydetti.

İhale sürecindeki olumsuz gelişmelerden Muş'un zarar gördüğüne dikkat çeken Prof. Dr. İnanç, bütün bu olumsuzlukların karşısında olacaklarını ve çalışmalara aralıksız devam ettiklerini dile getirdi.

İhalelere katılan bazı firmaların çok farklı amaçlara hizmet ettiğini dile getiren Prof. Dr. Nihat İnanç "İhaleye katılan bazı firmaların derdi ihaleleri manipüle etmek. Birkaç firma adına girenler var. Bunun savcılık sürecini başlatacağız. Hiç kimsenin, Muş Alparslan Üniversitesi'nin yatırımlarını
engellemesine müsaade etmeyeceğiz" dedi.

Kampüs alanını 30 kişinin ellerinde sopayla bastığını ifade eden Prof. Dr. Nihat İnanç, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Şu anda kamuoyuyla hiç paylaşmadığımız hususlar var. Gerek rektörlüğümüze yapılan baskınlar, gerek şahsıma yapılan hakaretler, bir taraftan bazı personelimizin gece 12.00'de evinden alınıp tehdit edilmesi hususları var.

Bizim için tabi zorlu bir sürecin aslında göstergesi idi. Ama biz bunları işin doğal akışı içinde kabul edip çok fazla önemsemedik. Fakat kampüste çalışmaya başlar başlamaz bunun dozajının arttığını gördük.

Her gün gerek çalışan müteahhitlerimizin gerek işçilerimizin çevredeki
köylülerden tehditler aldığına şahit olduk. Her defasında ikna yolu ile çözelim dedik ancak bunu başaramadık. Şu anda kampüs alanında çalışmalarımızı jandarma nezaretinde yapmak zorundayız. Muş'un bu kadar ele ayağa düşürülmesine kimsenin hakkı yok.

Ama en son kampüs alanını 30 kişi sopalı şekilde bastığında maalesef jandarmayla o köyü basmak zorunda kaldık. Bunu ilk kez konuşuyoruz. Herkes uyurken biz Muş için ter döküyoruz. Keşke Muşlular da bizim kadar ter dökmüş olsaydı.

O zaman görürdünüz Muş'un kimliği nerelere kadar ulaşırdı. Onlar hiçbir zaman emellerine ulaşamayacaklar. Biz bir köye jandarmayı göndermeyi istemeyiz. Ancak biz o raddeye geldik."