Şiozofren hastaları için kullanılan Elektro Konvülzif Terapisi artık AB'ye uyumlu oldu.
Abone olSağlık Bakanlığı, ağır depresyon ve ''katatonik şizofren'' hastalara yönelik, elektriksel bir uyaranla suni bir sara nöbeti oluşturulmasına yönelik tedavi yöntemi olan ''EKT'' uygulamasının, tüm Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi genel anestezi altında yapılmasını istedi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü, ruh sağlığı hastalıkları hastaneleriyle bünyesinde psikiyatri kliniği bulunan sağlık kurumlarında, daha çok ağır depresyon ve katatonik şizofreni hastalarına yönelik bir tedavi yöntemi olan, Elektro Konvülzif Terapi (EKT) uygulamalarına yönelik bir genelge yayınladı. Genelgede, Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesinin, İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mahzar Osman Uzman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen denetimlerinde, EKT uygulamalarının klasik olarak yapıldığı, ancak bu uygulamanın tüm Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde olduğu gibi ülkedeki sağlık kuruluşlarında da anestezili ve kas gevşeticili olarak yapılması gerektiğinin öngörüldüğü belirtildi.
Literatürde modifiye EKT uygulaması olarak geçen bu uygulamadan önce, hastanın yattığı servisten EKT merkezine nakledilerek genel anesteziye hazırlandığı ve uygulama sırasında da EEG (beynin temel biyoelektrik aktivitesinin incelenmesini sağlayan Elektroensefalografi) çekildiği kaydedilerek, bunlar yapıldıktan sonra hastaya anestezi uzmanı tarafından genel anestezi uygulandığı bildirildi.
''Dolayısıyla klasik yönteme göre işgücü, zaman ve hekim sorumluluğu bakımından önemli farklıklar ortaya çıkmaktadır'' denilen genelgede, söz konusu hizmetin daha verimli ve uluslararası standartlara uyumlu olarak yürütülmesi için EKT uygulamalarının, ruh sağlığı hastalıkları hastaneleriyle bünyesinde psikiyatri kliniği bulunan ve EKT uygulaması yapan tüm sağlık kurumlarında genel anestezi altında yapılması istendi.
FİYATLANDIRMA
Genelgeyle genel anestezi altında yapılacak EKT uygulamalarındaki fiyatlandırmayla ilgili hususlara da dikkat çekildi. Buna göre, 2006 yılı Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinde EKT ve EEG uygulamaları için 35.60 YTL olarak belirlenen fiyatın, hizmet fonksiyonları itibariyle diğer sağlık kurumlarına göre düşük döner sermaye gelirleriyle faaliyet göstermek durumunda olan ruh sağlığı ve hastalıkları hastanelerini daha da güç durumda bıraktığı ve ciddi gelir kayıplarına sebebiyet verdiği bildirildi. Genelgede, bu sakıncanın ortadan kaldırılması için EKT ve EEG işleminin, söz konusu tebliğde 59.40 YTL olarak belirlenen ''Muayene anestezisi, ameliyathane dışı'' işlem ile birlikte fatura edilerek ücretlendirilmesi ve bedelinin geri ödeme kuruluşlarınca karşılanması da istendi. Buna göre, geri ödeme kuruluşlarınca bundan böyle genel anestezi altında yapılacak EKT uygulamaları için 95 YTL ödenecek.
''ADI ÜRKÜTÜCÜ AMA ÖNEMLİ BİR TEDAVİ''
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Candansayar, elektriksel bir uyaranla suni bir sara nöbeti oluşturulmasına yönelik tedavi yöntemi olan EKT'nin ismi kulağa ürkütücü gelse de, önemli bir tedavi yöntemi olduğunu söyledi. Bilimsel değeri ve geçerliliği kanıtlanmış olan bu yöntemin, tedaviye dirençli, intihar düşüncelerinin yoğun olduğu, yeme-içmeyi reddeden ağır depresyon hastalarının yanı sıra, tepki yokluğu olan ve çevredekilerin farkında değilmiş görüntüsü veren, tüm hareket ettirme ve yönlendirme girişimlerine karşı hareketsiz direnç gösteren, dış uyaranlardan etkilenmeyen, hızlı ve amaçsız hareketlerde bulunan, vücuduna uygunsuz ya da garip pozisyon vererek saatlerce bu pozisyonu sürdüren ''katatonik şizofren''lerde kullanıldığını anlatan Candansayar, yöntemin bütün dünyada 50 yıldır uygulandığını belirtti. Candansayar, 90'lı yıllara kadar bu tedavide anestezi kullanılmadığını ifade ederek, ''Anestezi uygulanmadığında hasta uygulama sırasında acı duymaz ama tedaviden sonra yoğun kas ağrıları olur'' dedi. 90'lı yıllardan sonra tüm dünyada yavaş yavaş anestezi uygulamasının yaygınlaştırıldığını kaydeden Candansayar, Türkiye'de ise bu sürecin yavaş işlediğini söyledi.
Söz konusu yıllarda Türkiye'de ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde tutuklulara işkence yapılıp yapılmadığını araştıran Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesinin, incelemeleri sırasında EKT uygulamalarının genel anestezi altında yapılmadığını tespit ettiğini kaydeden Candansayar, komitenin bu uygulamanın genel anestezi altında yapılmasını önerdiğini söyledi. Candansayar, o dönemde yayınlanan bir genelgeyle birçok sağlık kuruluşunun EKT'yi genel anestezi altında yapmaya başladığını kaydederek, bazı sağlık kuruluşlarının altyapı ve teknik yetersizlikler nedeniyle günümüze kadar bu uygulamaya geçemediklerini söyledi.
Candansayar, son genelgeyle bu işlemi hala eski yönteme göre yapan sağlık kuruluşlarının da eksikliklerini gidererek EKT'yi genel anestezi altında yapmaya başlamalarının beklendiğini belirtti.