Rafet el roman basın mensuplarının çocuklarının velayetiyle ilgili sorularını yanıtladı.
Abone olÜnlü popçu Rafet El Roman düzenlediği basın toplantısıyla hem yeni kasetinin tanıtımını yaptı hem de basın mensuplarının çocuklarının velayetiyle ilgili sorularını yanıtladı.
Beyoğlu Tarlabaşı'nda bulunan Büyük Londra Oteli'nde bir basın toplantısı yapan ünlü popçu Rafet El Roman, "Gönül Yarası" isimli yeni kasetinin tanıtımını yaptı. Rafet El Roman, ayrıca basın mensuplarının çocuklarının velayetiyle ilgili sorularına yanıt verdi. Rafet El Roman yaptığı basın açıklamasında, "Bu benim 8. albümüm. İçinde 10 şarkı var. Şarkıların kayıtlarının tümü Almanya'da yapıldı. Herkese tavsiye edebileceğim hareketli parçaların oluştuğu bir albüm değil. Daha çok hüzünlü parçaların yer aldığı bir kaset. Kasetim için de ilk olarak 'Gönül Yarası' isimli parçaya klip çektim" dedi.
Çocuklarının velayetinin kendisinden alınacağına dair sorulara yanıt veren ünlü popçu El Roman, "Benim anlam veremediğim, şoka uğradığım bir
durum. Verilen karar kesin değildir, temyize gidilecektir. Daha önce verilen kesin bir kararın olmasına rağmen bu çıkan karar beni şaşırtmıştır.
Boşanırken çocukları bana verdi. Ve Almanya da yaşayacağımızı bile bile bu karar çıktı. Velayetin bende olmasına rağmen bir rahat yüzü görmedik.Aslında burada bunları konuşmak benim kişiliğime uygun değilancak şunu anlamıyorum, bir baba çocuklarını neden kaçırsın? Bir köşe yazarı yazısında benim çocuklarımı kaçıracağımı söylüyor. Acaba kendileri bu konunun geçmişini, özünü biliyor mu? Lütfen araştırarak ve bilerek yazsınlar. Tuba ile ilgili tek olumlu nokta, çocuklarımıza bu durumu hissettirmedik. Onlara bu durumu ulaştırmadık. Almanya'da çok huzurlu bir hayat sürdürüyoruz" diye konuştu. Kendisini çocukları annesinden ayırmakla suçladıklarını belirten El Roman, sözlerine şöyle devam etti:
"Çocukların anne duygusundan mahrum olacağını söylüyorlar. Biz ayrılırken ben bunu Tuba'ya söyledim. 'Çocuklarını istediğin zaman görebilirsin, hatta gelip Almanya'da yaşabilirsin, sana imkan sağlayabilirim' dedim. Ancak kendisi süren bir davanın olduğu gerekçesiyle bunu kabul etmedi ve annesi 3yıldır çocuklarını gelip görmüyor. Ben de buna anlam veremiyorum.Böylebir mesele yüzünden gündemde olmayı da hiç tasvip etmiyorum. Bu yüzden hayatımda aldığım en doğru kararlardan biri, Almanya'da yaşamaktır. 30 yıldır da ordayım, yaklaşık 2 yıldır çocuklarım orada yaşıyor. Bu dava Almanya mahkemelerine intikal etti. Almanya mahkemeleri bu davayla ilgili
tedbir kararı koydu. Bu yanlış anlaşılmasın. Ülkemle karşı karşıya gelmek için ya da Türk hukukuna güvenmediğim için değil. Orada yaşadığım içindir. Ve bu dava ulusal bir alana taşınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de gidebilir". Gazetecilerin, "Çocuklarınız, 'Annemle neden ayrıldınız?'şeklinde bir soruyu size yöneltiyorlar mı?" sorusuna El Roman, "Busoruları soruyorlar, beni bu konuda biraz zorluyorlar. Ben de, 'kızımbüyüyünce daha iyi anlayacaksın' gibi cevaplar vererek durumu daha iyianlatmaya çalışıyorum. Ancak başında da söylediğim gibi bunu ne ben nede Tuba çocuklara hiç bir zaman yansıtmadık. Nasıl ki bir annenin hakkı varsa ben de babayım, benimde bir hakkım var. Beni suçlamak yerinebana da hak verilmesi gerekir. En son yapılan açıklamalarda velayetinbenden alınması, hakkında tutuklama kararıçıkarılması, hatta çocuklarımı kaçıracağım gibi iddialarda bulunulması bırakın hukuku, insan haklarını bile aşmaktadır" şeklinde yanıt verdi.
Toplantıya avukatı Tufan Karataş ile birlikte katılan Rafet El Roman, basınmensuplarının, "Bu konu uluslararası bir soruna sebepolur mu?"şeklindeki sorusunun yanıtını Karataş'ın vermesini istedi. Söz alan Karataş, "Bu konuyla ilgili birinci şart, yaşanılan ülkede bu davanıngörülmesi. İkinci şartta vatandaşı olduğun ülkeden konuyla ilgili bilgi alınır, çözümsüzlükve yanlışlık varsa değerlendirilir. Tekrar vatandaş olduğu ülkedegörülebilir; ancak böyle bir durum oluşmamıştır. Çünkü bu anlaşmalı bir boşanmadır. Çocukların velayeti babaya verilmiştir ve
velayetin geri alınması için hiç bir şart oluşmamıştır. Verilen karar kesin bir karar değildir. 10 gün gibi bir süresi yoktur, karar temyize gidecektir. Ama mahkeme yinede bu konuda tedbir koymuştur. Velayetin geri alınması içinde belirttiğimiz gibi şartlar oluşmamıştır" diye konuştu