BIST 9.765
DOLAR 35,17
EURO 36,49
ALTIN 2.936,18
HABER /  DÜNYA

El Kaide'nin hain Türkiye planı! Suriye'den sonra...

El Kaide terör örgütüne yönelik Van Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın ardından hazırlanan iddianamede, El Kaide'nin Suriye'nin ardından Türkiye ile ilgili planları da yer aldı.

Abone ol

Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 207 sayfalık  iddianamede, haklarında "silahlı terör örgütüne üye olmak", "resmi belgede  sahtecilik" ve "6136 sayılı yasaya muhalefet" suçlarından 15 ile 22,5 yıl  arasında değişen hapis cezası istenen tutuklu 6 sanığın, "örgüte eleman  kazandırma, örgütsel toplantılar gerçekleştirme, Suriye'deki silahlı gruplarla  irtibat kurma ve birlikte hareket etme" gibi faaliyetlerde bulundukları iddia  edildi.
 
Savcılık tarafından yürütülen soruşturma kapsamında İbrahim Şen ile  Orhan Yaşar arasında geçen konuşmalarda, örgüte yönelik operasyon yapılacağını  duyan Şen'in tape kayıtlarının yer aldığı iddianamede, şüphelilerin yurt dışına  kaçacakları yönünde oluşan şüphe üzerine 14 Ocak 2014'te operasyonun  gerçekleştirildiği belirtildi.
 
SURİYE BİZİM DEVLETİMİZDİR
 
 Örgütün kuruluşu, tarihçesi, amaçları, sorumlu tutulduğu eylemlerle  ilgili detaylı değerlendirmelerin yapıldığı iddianamede, "Örgütün Suriye'yi  kendisi için bir üs olarak kullanıp, Suriye'de başarılı olduktan sonra Türkiye  planları" başlıklı bölüm yer alıyor.
 
 El Kaide üyeleri tarafından Suriye mücadelesindeki başarının son  derece stratejik bir önem taşıdığı ve Suriye üzerinden Türkiye'ye yönelik silahlı  faaliyetlerin yürütüldüğü yönündeki bilgilerin bulunduğu iddianamede,  şüphelilerden Ümit İlaçoğlu'nun ortam dinlemelerinde elde edilen konuşmaları  dikkati çekiyor.
 
  İlaçoğlu'na ait tape kayıtlarında, "Suriye bizim devletimizdir. Orayı  çalışmak lazım. Orası bizim için önemli bir üstür. Oradan iyi yöneliriz buraya"  ifadelerini kullandığı, ayrıca Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen  2011/746 soruşturma sayılı suç dosyası kapsamında hakkında "El Kaide terör örgütü  içinde faaliyetlerde bulunmak" suçundan işlem yapılan Leyla Çakır'dan elde edilen  dijital veri görüntülerinde yer alan bir kişinin, "Suriye'yi fethettikten sonra  İnşallah İstanbul'u da alacağız. Oradan da Türkiye'yi" şeklindeki ifadesine de  iddianamede yer veriliyor.
 
"ŞAM VE İSTANBUL"
 
 İddianamede bulunan gizli tanık da "Ebu Hanzala kod adlı Halis  Bayuncuk'un, 'Sahabelerin iki yeri fethetmek için çok uğraştığı, bunlardan Şam'ı  fethettikleri, İstanbul'un fethedilmesi için de Türklerle savaş olması gerektiği,  bu yüzden silahlı faaliyetlere ağırlık verilmesi gerektiği yönünde konuşmalar  yaptığını biliyorum" ifadesi ile El Kaide'nin Şam ve İstanbul'a yönelik  planlarını ortaya çıkarıyor.
 
Mahkeme kararıyla yapılan ortam dinlemeleri ve tape kayıtlarının  çözümlerinde şüphelilerden İbrahim Şen'in zaman zaman "Abdullah" kod adını  kullanarak silah alışverişi ve sevkıyatlarıyla ilgili konuşmalar yaptığı,  Suriye'de kamp kurduğu, burada silahlı ve ideolojik eğitim verdiğine ilişkin  değerlendirmenin yapıldığı iddianamede, Şen'in ev aramasında ele geçirilen flaş  belleklerde de silahlı eğitime ilişkin görüntüler ele geçirildiği, IŞİD'le  bağlantılarını ortaya koyan telefon görüşmelerinin de bulunduğu bilgisi yer aldı.
 
IŞİD'E IRAK ELEŞTİRİSİ
 
İddianamede, İbrahim Şen'in, IŞİD'in Irak'a girmesiyle ilgili Orhan  Yaşar'la yaptığı görüşmede, IŞİD'in izlediği politikaya eleştiride bulunulurken,  IŞİD'in Suriye'de kalması ve Esed'e karşı birlikte mücadele etmeleri gerektiği  gibi değerlendirmeler yapılıyor.
 
 Türkiye'deki faaliyetlerini rahat yürütebilmek, rahat hareket etmek ve  faaliyetlerinin deşifre olmasını engellemek için M.Ç. isimli vatandaş adına  çıkarttığı sahte kimlikle dolaşan Şen'in, IŞİD tarafından kaçırılan Muhammed Genç  isimli şahsın kurtarılmasıyla ilgili görüşmeler yaptığının belirtildiği  iddianamenin hukuki değerlendirme kısmında ise şöyle denildi:
 
"Şüphelinin, Muhammed Genç'i kaçıran örgütle arasının çok iyi  olduğunu, kendisinden başka kimsenin bu konuyu çözemeyeceğini, gerekirse şahsın  bırakılması için IŞİD'e istedikleri silahları verebileceklerini söylediği, bu  sözlerle Şen'in IŞİD ile arasının iyi olduğunu ve birlikte hareket ettiklerini  göstermektedir. Şüphelinin, 2008 yılında gerçekleştirilen operasyonda kullandığı  sözler ve tape kayıtlarından elde edilen verilere göre El Kaide terör örgütü  adına silahlı faaliyet yürüttüğü anlaşılmaktadır. Şüphelinin eylemlerindeki  süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk dikkate alındığında, üzerine atılı El Kaide  silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediği, sahte kimlik kullanılmasıyla  ilgili de örgüt faaliyeti kapsamında resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği  anlaşılmaktadır."
 
EK KAİDE DUYULUNCA İNSANLAR TİTRİYOR
 
 İddianamede, örgütün kentteki önemli isimlerinden biri olan  İlaçoğlu'nun ortam dinlemelerinde, "Bu işler böyle değil. Kafayı kuma gömmekle  olmuyor. Biz neyiz ki yani, PKK binlerce insanı dağa gönderiyor, biz kaç kişi  gönderdik, eskiden mesela Hizbullah denildi mi insanlar titrerdi. Şimdi El Kaide  dediğin zaman insanlar titriyor" şeklinde ifadeler kullandığı belirtilirken,  operasyonlarla ilgili de "Müslümanlar, Tayyip'in iktidarı döneminde bu kadar  operasyon yememişti. Bu kadar cezaevlerini doldurmamıştı. 2000'den bu yana, 11  Eylül'den sonra bu 2014'e kadar ne kadar Müslüman içeri alındı. Her gün, her ay  bir El Kaide operasyonu. Bursa'da, İstanbul'da, Erzurum'da, Antep'te. Şimdi El  Kaideyiz, Allah'ın izniyle güzel bir nokta koyacağız" diye konuşmalar  gerçekleştirdiği iddia edildi.
 
 İddianamenin değerlendirme bölümünde, şüphelinin El Kaide terör  örgütünün amaç ve stratejileri noktasında hareket eden yapılanma olduğuna dair  açık ifadelerinin bulunduğuna işaret edilerek, "Suriye bizim devletimiz, oraya  çalışmak lazım. Ora da bizim için önemli bir üstür, oradan iyi yöneliriz buraya"  sözleriyle de Suriye üzerinden Türkiye'ye silahlı faaliyet planlandığı yönünde  değerlendirme yapıldı.
 
 Bu arada, Van merkezli 6 ilde düzenlenen El Kaide operasyonu  kapsamında tutuklanan bazı şahıslar hakkında Amerika Birleşik Devletlerinin de  kendi içinde yürüttüğü soruşturma kapsamında Van'daki soruşturmayla alakalı bilgi  ve belge istediği öğrenildi.