Arap baharının gölgesinde kalan El Kaide, yeni mevzi arayışına mı girdi? BBC muhabiri Frank Gardner'ın analizi.
Abone olMedyanın Arap ülkelerinde yaşananlara yönelik ilgisine karşın, El Kaide'nin manşetlerden uzak kalması dikkat çekiyordu.
Ama kısa bir süre önce lider kadrosundan gelen açıklamalar örgütün bölgede yeniden dirilişine işaret ediyor olabilir mi?
Arap dünyasını kasıp kavuran olaylarda gözlerden uzak görünen El Kaide liderliği şimdi bu gelişmelere iki açıklamayla müdahil olmuş görünüyor.
İlk açıklamada 9 Şubat'ta Usame bin Ladin'in halefi Eymen ez Zevahiri'den geldi. Örgütün bir numaralı ismi Somali'deki isyancı grup El Şebab'la birleştiklerini açıkladı.
İkinci açıklamanın sahibi de kendisiydi. 11 Şubat'ta sekiz dakikalık video kaydında Zevahiri, Suriye'nin zor durumdaki lideri Beşşar Esad'ı devirmek için cihad çağrısında bulundu.
Peki bu açıklamaların arkasında ne var? Herhangi bir etkileri olabilir mi?
Bölge uzmanları Somali birleşmesini şüpheyle karşılıyor ve zaten El Şebab'ın El Kaide'yle birleştiğini 2009'da açıkladığını hatırlatıyorlar.
Şimdiki açıklamanın El Kaide'nin hedef olduğu baskıyı ve kendine yeni ortaklar, yeni çatışma alanları bulma ihtiyacını ortaya koyduğunu düşünen uzmanlar da var.
Londra merkezli bir düşünce kuruluşu olan RUSİ geçen hafta El Şebab'ın militan sayısını 200 civarında olduğu tahminini açıkladı, bunların dörtte birinin de Britanyalı olduğu düşünülüyor.
Somali içindeki El Kaide militanların sayıları gerçekten de düşük olabilir.
CIA'nın yakın geçmişteki insansız hava araçları saldırıları ve Kenya ve Etyopya'nın askeri operasyonları Somali'deki ''güvenli sığınak'' olanaklarını da sınırlamayı hedefliyordu.
Ancak kırılgan yapısı, etkili bir hükümetin olmaması ve geçirgen sınırlarıyla Somali bir anda yabancı cihad savaşçıları için bir çekim merkezi oluşturabilir.
Arap dünyasında hızla yaşanan gelişmelerin ışığında varlığını kabullendirmekte zorlanan El Kaide için ülkedeki Batı yanlısı hükümete karşı olan güçlü bir grupla stratejik ittifak kurmak anlamlı.
El Şebab sınırı mı aştı?
Ancak El Şebab için böyle bir birleşme davetini kabul etmek tuhaf bir adım.
Mogadişu'nun dışına sürüldüğü, baskı altında olduğu ve Güney Batı sınırından püskürtüldüğü ve Afrika Birliği askerlerinin saldırıları altında olduğu doğru.
El Şebab hâlâ Somalinin büyük bir kesiminde en etkin Somalili güç ve er ya da geç silah bırakıp barış masasına oturmak zorunda kalacağı tahminleri yaygın.
Ama şimdi açık bir , herhangi bir tereddüte yer bırakmayacak şekilde El Kaide'yle bir müttefik görüntüsü sergilemesi bu barış masası olasılığını da ihtimal dışına itiyor.
El Şebab bu adımıyla Somalinin sorunlarının kalıcı bir şekilde çözülmesi için devrede olan ülkeler için haddini aşmış görülecektir.
El Kaide'nin Suriye'de silahlı kalkışma çağrısı da bu çerçevede ciddi bir anlam kazanıyor.
Cumartesi günü yayınlanan video kaydında ez Zevahiri komşu Ürdün, Türkiye ve Lübnan'daki müslümanlara ayağa kalkıp Esad'a karşı isyanı desteklemeleri çağrısında bulundu.
Suriyelilere Batılı ya da Arap hükümetlere güvenmemeleri çağrısında bulundu, BM güvenlik Konseyi'nde veto kullananan Rusya ve Çin'den söz etmedi.
El Kaide'nin merkez liderliği Şubat 2003'te Afganistan'dan sürüldüğü noktada. Usame bin Ladin, desteğini kaybettiği ve kendine bir uğruna savaşılacak bir dava aradığı günlerde Müslümanlara Irak'ı savunmaları çağrısında bulunmuştu.
El Kaide Suriye'de mevzi peşinde mi?
O dönemdeki bir ses kaydında bin Ladin, ''Saddam'ın ya da sosyalist partisinin devrilmesi ya da hayatta kalması meselesinden bağımsız olarak, müslümanların ve Iraklıların bu haksız savaşa karşı cihada hazırlanmaları, silah ve cephane edinmeleri gerekir'' demişti.
Bu açıklama ABD liderliğinde başlayan işgali savuşturmaya yetmemiş, ancak yabancı cihad savaşçılarının ülkeye akın etmelerini sağlamış, bu savaşçılar da ardından gelen direniş hareketi için güçlü bir ivme yaratmıştı.
El Kaide şimdi Sünnilerin azınlık Alevilere yönelik tepkilerini istismar ederek Suriye'nin mezhep gerilimlerinden yararlanmayı umuyor olabilir.
Ancak Zevahiri'nin açıklamaları sosyal paylaşım sitelerinde, en azından Suriye hükümeti karşıtları arasında pek ilgi görmedi.
Twitter'da da ya kınandı ya da görmezden gelindi.
Esad'ın devrilmesi çağrısı yapan Suriyeli Facebook sayfalarında da açıklamalardan bahsedilmedi.
Esad yanlılarının sosyal paylaşım sitelerinde, El Kaide'nin mesajının örgütün ABD ve İsrail'le aynı saflarda olduğunu gösterdiğini savunanlarca az da olsa ilgi gördüğü söylenebilir.
Ancak Mısır ve Tunus'ta görüldüğü gibi Twitter ve Facebook sayfalarındaki eğilimler durumu tam olarak yansıtıyor diyemeyiz. El Kaide'nin mesajı, Suriye muhalefeti tarafından sıcak karşılanmamış olsa da bu gerçek anlamını gelecekte bulabilir.
Eğer, özellikle de, Suriye uzun sürecek bir kaos ortamına sürüklenirse, el Kaide, o zaman belki de bir zamanlar mensuplarının yıllarca hapse konulduğu ya da işkence gördüğü Suriye'de yeni bir mevzi kazanmış bile olabilir.