BIST 9.743
DOLAR 35,18
EURO 36,82
ALTIN 2.978,80
HABER /  DÜNYA

Ekşi Sözlük’e bir suç duyurusu daha

Konya’da Her Yerde Adalet Platformu (HYAP), Ekşi Sözlük adlı internet sitesinde Hz. Peygamber ile Müslümanlar hakkında hakaret içeren yoruml...

Abone ol

Konya’da Her Yerde Adalet Platformu (HYAP), Ekşi Sözlük adlı internet sitesinde Hz. Peygamber ile Müslümanlar hakkında hakaret içeren yorumlar için internet sitesi yetkilileri hakkında savcılığa suç duyurunda bulundu.
Konya Adliye Sarayı önünde basın açıklaması yapan HYAP Başkan’ı Özkan Öztürk, "Milletin inanç ve değer yargılarını aşağılayan ve onlara karşı mütecaviz tutum sergileyen klavye silahşörlerini ve sözde klavye delikanlısı yazarları ile Ekşi Sözlük yöneticilerini kınıyoruz. Peygamber efendimize yönelik yapılan hain saldırılar karşısında HYAP üyeleri olarak bizler öncelikle bireysel tepkimizi, sivil toplum tepkimizi ve en önemlisi de hukuksal tepkimizi, manevi değerlerimize saldıranlara karşı gösteriyoruz. Milletin değerlerine pervasızca saldıranlara sesleniyoruz. Yakanızı asla bırakmayacağız ve hukuk önünde mahkum olana dek sizlerle her türlü platformda mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

“ÖZGÜRLÜK ALANLARI SINIRSIZ DEĞİLDİR”
Düşünce ve ifade özgürlüğünü sonuna kadar savunduklarını belirten Öztürk, “Ancak özgürlük alanları sınırsız değildir. Sınırsız özgürlük alanlarını hukuk sistemleri korumaz ve korumamalı. Dolayısıyla sosyal medyada ve ulusal medyada bir kısım yazar ve çizer takımlarının ifade özgürlüğünden bahisle milletin peygamberine, dinine ve tarihine yapılan ve Ekşi Sözlük’te Peygamberimiz hakkında yer alan beyanlar hem ulusal hukuk hem de uluslararası hukuk bağlamında suç teşkil etmektedir. Bu hususta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de örnek teşkil eden davalar söz konusudur. 2005 yılında karara bağlanan ve Türkiye’yi haklı bulan “Yasak Tümceler” ve Avusturya hükümeti lehine karar verilen “Otto Priminger” davalarında AİHM dini değerlere ve peygambere saldırıları hukuki koruma altına almamıştır. Hukuk sistemleri ve hukuk devletleri nasıl ki bireylerin can ve mal güvenliğini korumakla mükellef ise aynı zaman da milletin inanç ve değerlerini de korumak zorundadır” diye konuştu.

“SOSYAL CİNNET HALİ YAŞANMAKTADIR”
Son dönemlerde bilişim suçlarında da ciddi oranlarda artışlar olduğuna da değinen Öztürk, “Sosyal medyadaki denetimsizlik halinin sosyal cinnete dönüştü. Başta 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu olmak üzere 5651 sayılı internet kanunu ve bürokrasinin söz konusu denetimleri etkin ve sağlıklı bir şekilde yapamaması neticesinde sosyal cinnet hali yaşanmaktadır. HYAP olarak önerilerimiz; 5237 sayılı TCK’nın 216. maddesinde ki suçun cezasının artırılmasını talep ediyoruz. 5651 sayılı internet yasasında ki hukuki eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. Bürokratik denetimin daha hızlı ve etkin biçimde yapılması gerekmektedir. Toplumsal huzurumuzu bozan ve milletin değerlerine saldıranlara karşı Cumhuriyet Savcılarını da bu tip konularda kanundan kaynaklanan yetkilerini kullanmak zorundadırlar” ifadelerini kullandı.
(İHA)