İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "İstanbul'da tahmin edilemez büyümeden, tahmin edilemez kentleşme modelinden bahsetmezsek veya buna dair tedbirlerin alınmasıyla ilgili katı duruşları, radikal duruşları göstermezsek İstanbul'a ihanet etmiş oluruz." dedi.
Abone olİstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğünde gerçekleştirilen "Suyun Değeri" yarışması ödül töreninde konuşan İmamoğlu, su olmadan yaşamın da olmayacağını söyledi.
Toplumun yüzde 80-85'inin artık kentlerde yaşadığını, kırsal yaşamda yaşama oranının azaldığını vurgulayan İmamoğlu, şöyle konuştu:
"İstanbul'un su ile mücadelesi asırlardır var. İstanbul dünyanın birçok kenti gibi ortasından koca koca nehirlerin geçtiği bir kent olmamış. İstanbul'a su getirmek, taşımak konusunda mücadele devam ediyor. Bugün İstanbul'a en kıymetli su kaynağı diye düşündüğümüz Melen'in hikayesi 33 yıl. 33 yıldır Melen'den su pompalama sistemiyle getirilmeye başlanmış ama orada bir barajın varlığı ile daha depolama kapasitesi olan bir sistemle suyun taşınılması hususu ile mücadele hala devam ediyor. Biraz da sıkıntılı bir geleceği var. Belki 3-5 yıl sürecek bir zaman dilimi içerisinde İstanbul'a oradan su getirebiliyor olacağız. Bu ne demek? 40 yıl."
İmamoğlu, İstanbul'da 2 milyonu aşkın sığınmacının misafir edildiğini, öğrenci ve oturma izni olanlarla 19 ila 20 milyon nüfusa günde 3 milyon metreküp su verdiklerini kaydetti.
Melen'e başlandığı süreçte İstanbul'un nüfusunun 5 milyon civarında olduğunu anlatan İmamoğlu, "Yani baktığınızda başladığı süreçle bugün arasındaki fark 4 katı. İstanbul'da tahmin edilemez büyümeden, tahmin edilemez kentleşme modelinden bahsetmezsek veya buna dair tedbirlerin alınmasıyla ilgili katı duruşları, radikal duruşları göstermezsek, İstanbul gibi tarihin kadim kenti, belki de tarihin en nadide kenti, en özel kentine ihanet etmiş oluruz." dedi.
"Ülkemiz maalesef su zengini bir ülke değil"
İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu da suyun tüm canlılar için yaşam kaynağı olduğunu belirterek, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan kuraklık nedeniyle su kaynaklarının giderek azaldığını ifade etti.
Dünyanın yüzde 70'i su olmasına karşın yüzde 3'ünün tatlı su olduğunu kaydeden Mermutlu, şöyle devam etti:
"Ulaşabildiğimiz tatlı suyun oranı ise sadece yüzde 1. Bugün dünyada 1 milyar insan temiz suya ulaşmaktan yoksun. Ülkemiz maalesef su zengini bir ülke değil. Türkiye'de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı giderek azalıyor. 2000 yılında 1652 metreküp iken bu rakam 2009 yılında 1544 metreküpe, 2020 yılında ise 1346 metreküpe gerilemiştir. TÜİK'in 2030 yılı için 100 milyonluk nüfus tahmini gerçekleşirse kişi başına düşen su miktarının 1120 metreküpe düşeceği öngörülmektedir. Biz de İSKİ olarak böyle bir tabloda İstanbul'un kentsel su yönetimini gerçekleştiriyoruz. 10 baraj ve 3 regülatörümüzden aldığımız ham suları 22 içme suyu arıtma tesisimizde titizlikle arıtıyoruz. 23 bin kilometrelik içme suyu hattımızla günde ortalama 3 milyon metreküp içilebilir kalitede içme suyunu İstanbullulara kesintisiz olarak ulaştırıyoruz."
Konuşmaların ardından İmamoğlu ve Mermutlu, belgeselde emeği geçen ekip ve belgesele görüşleriyle katkı sunan 7 yaşındaki Sare Haberdar'a plaket verdi. İmamoğlu, 5 yaşındayken yaptığı ebru çalışmasını kendisine sunan Haberdar'a "Kızım olunca bir kez daha anladım ki dünyayı kadınlar kurtaracak." dedi.
Programda "Suyla Yaşam Belgeseli"nin ilk gösterimi de yapıldı.