Emniyet içindeki paralel yapılanmaya yönelik operasyona sert tepki gösteren Ekrem Dumanlı, polislere neden sahip çıktıklarını yazdı.
Abone olHer düşünceden devlet görevlisini 'paralel' diye yaftalamanın yandaş zekasının düşüklüğü olarak gören Dumanlı, "Bu kişilere sahip çıkmak değil, zulme seyirci kalanlara “Siz nasıl insansınız ki zulme razı oluyorsunuz?” diye sormak gerekiyor." diye yazdı.
Polislerin gözaltında tutuldukları adliyede soluğu alanlardan birisi de Zaman esi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı olmuştu.
Emniyet teşkilatındaki "yasadışı dinleme" ve "casusluk" soruşturmasında gözaltına alınıp tutuklanan polislere cemaat çevreleri neden sahip çıktı?
Dumanlı, işte bu eleştirilere "polislere neden sahip çıkıyoruz?" başlığıyla bugünkü yazısında böyle yanıt verdi:
PARALEL DİYE BİR ŞEY YOK
"İktidara kul köle olmuş bazı çevreler, yayınlarımızdan çok rahatsız olmuşlar ki “Neden Zaman polislere sahip çıkıyor?” diye sorguluyorlar. Hatta ‘sahip çıkma’ üzerinden ‘örgütsel bağ’ kurmak için hoplayan zıplayan kişilere de rastladık. Üstelik bunların bir kısmı hukukçu sıfatıyla dolaşıyor, kendilerini rezil, rüsva ediyor ekranda. En başta şunu bilmek lazım: ‘Paralel’ diye bir şey yok; bu zırvanın hukukta yeri hiç yok. İkincisi; bu polislerin cemaat üyesi diye yaftalanması yanlış. Her düşünceden devlet görevlisini ‘paralel’ safsatası ile yaftalayıp; sonra da bunları neden savunuyorsunuz demek olsa olsa yandaş zekâsının düşüklüğü ile izah edilebilir. Kaldı ki Ramazan ayında yürütülen ve hukuku ayaklar altına alan gözaltı işlemleri Yezid zulmünü andırıyor. Bu kişilere sahip çıkmak değil, zulme seyirci kalanlara “Siz nasıl insansınız ki zulme razı oluyorsunuz?” diye sormak gerekiyor.
Biz ta baştan beri “suç işleyen varsa, kim olduğuna bakılmaksızın, hesap vermeli” dedik. Yine de öyle diyoruz; ancak tabii hâkimlik ilkesi yerle bir edilerek, yeni bir kanunla yeni mahkeme kurularak, seçilmiş hâkimler atanarak, yandaş medya öncülüğü ile suçlu ilan edilerek, Aktroller eşliğinde linç operasyonları yapılarak farklı dünya görüşünden insanları ispatsız bir hoyratlıkla ‘paralel’ diye suçlayarak adalet tesis edilemez. Bugün despotizmin ve ceberutluğun verdiği sarhoşlukla esip gürleyenler bir gün hukuk karşısında süt dökmüş kedi gibi olmaya mahkûmdur. Tarihte bunun yüzlerce örneği var…"