BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,70
ALTIN 2.967,30

Ekrandaki gazeteciler ve Tayyip Erdoğan'ın şık hareketi

Yazılarında iktidara çoğu kez tebelleş olan Ahmet Hakan'ı ekranlarda orta yerde görüyorum. Taraf olsa bile tarafını belli etmiyor. Bir tek yazılarında zaman zaman çıkıntılık yapıyor.

Kimler var ekranda önce ona bakalım... 

Nazlı Çelik.
Julide Ateş..
Ahmet Hakan.
Fatih Portakal.

Ve Cem Öğretir...

TRT'nin haberlerini sunan Erhan Çelik'i de unutmayalım...

Bu arkadaşların hepsi her gün evimizin içine kadar giriyor, Türkiye'de olup biteni aktarıyorlar bize. 

Ahmet Hakan'dan başlarsak, siz bu arkadaşların tarafsız haber sunduklarına inanıyor musunuz?  

Ahmet Hakan'dan başlayalım...

Yazılarında iktidara çoğu kez tebelleş olan Ahmet Hakan'ı ekranlarda orta yerde görüyorum. Taraf olsa bile tarafını belli etmiyor. Bir tek yazılarında zaman zaman çıkıntılık yapıyor. Onun ötesinde başka bir şey yok; sosyal medyada kükremiyor mesela. Tayyip Erdoğan'a, Binali Yıldırım'a, Bahçeli'ye veya bir başka siyasiye sallamıyor. 

Nazlı Çelik... Türkiye'nin en başarılı gazetecilerinden biri bana göre. Kâh ekranda, kâh sahada. Lafını da esirgemiyor ama tarafı olduğu, ya da tarafı olmadığı kesim için değil. Doğrularını haykırıyor. Onun da twitter'ı instagram'ı, Facebook hesabı var.. Bir güne bir gün Nazlı'nın bu ortamlarda ahkâm kestiğini ben görmedim. Siz gördüyseniz haber verin. 

Cem Öğretir... Yıllardır Atv'de. Kaliteli haber veriyor. Ses tonu ile etkileyici. Atv gibi bir kanalda olmasına rağmen, yani rengi belli olmasına rağmen, elinden geldiğince mesleğini yapıyor. Twitter'da sakin, ekranda sakin, Instagram'da sakin... Sakin oğlu sakin yani...

Julide Ateş... Eskimeyen bir yüz. Ramazan Kurnaz yönetimindeki Show'da her akşam evimizin içine kadar giriyor. Ne bugün, ne de dün... Jülide Ateş hep aynı, değişmedi. Ortalıkta hiç kimse yokken o haber sunuyordu. Geçmişte de, bugün de ahkâm kesmeyen başarılı bir spiker. 

Kim kaldı?

Sevgili Fatih Portakal kaldı...

Ben bu ülkede Mehmet Ali Birand gibi, Uğur Dündar gibi, Mehmet Barlas gibi kendi alanında devleşen isimleri yıllarca ekranda izledim. Hem vallahi, hem billahi Fatih gibi tarafını her ortamda belli eden bir ekran yüzü görmedim. 

Ekranda yaptığı yorumlarda bir çok kez vicdanıyla konuştuğuna şahidim. Ancak, özellikle kendi medyasında, yani Twitter'da amigoları aratmayan bir muhalefet anlayışı var arkadaşın. 

Türkiye'nin en çok izlenen ve en çok tanınan bir yüzünü bir tek Tayyip Erdoğan düşmanları izlese anlarım. Fatih Portakal'ı izleyenlerin yüzde yüzü aynı görüşte olsa yine anlarım. Görüyorum, dinliyorum, duyuyorum, herkes izliyor Fatih'i... AK Partilisi, CHP'lisi, MHP'lisi, HDP'lisi... Herkes. 

Herkesin ve her kesimin izlediği Fatih ne yapıyor peki?

Ekrandaki işini bitirir bitirmez Twitter'da alıyor soluğu... Ekranda rahat rahat demediğini, diyemediğini Twitter'da yazıyor. 

Yapma Fatih...

Muhalif ol. Ama saygılı bir muhalif ol ki, saygı göresin, saygın olasın.. Bak Soner Yalçın'a, muhalefetin kralını yapıyor ama saygısızlaşmadan. 

Büyüdün, devleştin kardeş.

Kabına sığmıyorsun farkındayım.

Ama ne olur Enverleşme, (Aysever) uçuyordu bir ara hatırla.
"Ben" diyordu. Ekrandan düşünce, ne twitter'ı kaldı, ne de "ben"liği... 

Esamesi bile okunmuyor!

Dost acı söyler kardeşim.
Ben de öyle yaptım.
Darılma, gücenme... 

Ve Erhan Çelik...

TRT'de başarılı işler yapıyor.

Kanal 7 ve Habertürk serüveninden sonra, karşımıza yepyeni bir Erhan Çelik çıktı. Daha bir olgun, daha bir ayakları yere basan, daha bir kibirden uzak... kendi halinde. 

Erhan da en az Fatih kadar ünlü. 

Twitter ve  diğer sosyal medya hesaplarında hatırı sayılı takipçileri var. 

Zıvanadan çıkmadı hiç, çıkmıyor!

TAYYİP ERDOĞAN'IN MEDYA İFTARI

Ankara-İstanbul karışımı gazetecilerin katılımı ile gerçekleşen iftar yemeği renkli geçti. 

Serhat Albayrak, Aydın Doğan, Turgay Ciner, Ferit Şahenk... gibi tanınmış isimler, Erdoğan'ın oturduğu masada oturuyordu. Gazetelerin genel yayın yönetmenleri de vardı, yazarları da... Habertürk'ten 10'a yakın isim vardı mesela... 

Fatih Altaylı bunlardan biriydi...

İnternet Medyası'nı da biz temsil ettik, Serkan Kalemciler, İbrahim Erdoğan, Cengiz Er ve ben.. Temsil güzel ama hâlâ bir yasamız yok, onu da belirteyim :)

İftarda alışık olduğumuz o görüntüler yoktu; gazeteciler Erdoğan'a ulaşmak için birbiriyle yarışmadı. Mustafa Karaalioğlu'nu gördüm, Emine Hanım'a ve Tayyip Bey'e davetiye verirken. Mustafa kızı veriyor ama, daha şimdiden kuzusundan ayrılmanın ateşi düşmüş içine. Bir dede olarak kendisine moral verdim ama faydalı oldu mu bilmiyorum.

Tayyip Erdoğan, gecenin en şık hareketini Doğan Hızlan'ın yanına giderek yaptı bana göre. 

Doğan Bey, 1 numaralı masada oturuyordu. Tayyip Bey, yerinden kalktı ve Hızlan'ın masasına kadar giderek, önce hâl hatır sordu, ardından, hepimize verilen bir kalem bir de kitap hediyesini bizzat teslim etti. 

Sabah'ın tepe ismi Serhat Albayrak'ın sakallı hali, hayli yakışmış. Aydın Doğan'la yan yan yana oturan Serhat Bey, şıklıkta Ergün Diler'i çoktan geçmiş haberi olsun!

İftarın eksik ismi kimdi derseniz?

Ersoy Dede bana katılır mı bilmiyorum ama bence Ertuğrul Özkök.