Gece 23:00'den sonra çıkın... Olmaz! Ben 76 yaşındayım o saatte uyurum... Ekranda Müthiş pazarlık;
Abone olNTV’de Can Dündar’ın sunduğu ’Neden’ programında RTÜK’ün yeni yasası ve ’edebe uygun olma’ konusu konuşuldu. Stüdyo konuklarından RTÜK Başkanı Zahid Akman, canlı yayına Ankara’dan katıldı. Huysuz Virjin tiplemesiyle sevilen sanatçı Seyfi Dursunoğlu ise İstanbul stüdyosundaydı.
RTÜK tarafından "Huysuz Virjin" tiplemesi yasaklanan Seyfi Dursunoğlu, canlı yayında Zahid Akman ile müthiş bir pazarlığa girişti.
NİYE YASAKLANDI?
RTÜK Başkanı Zahid Akman, Huysuz Virjin'i neden yasakladıklarını açıkladı. Akman rahatsız oldukları noktadın Huysuz Virjin tiplemesi değil, prime time'da programın ekrana gelmesi olduğunu söyledi. Akman'a göre bu saatte ekran başında olan çocuklar, bu tiplemeden olumsuz etkileniyordu. Bir de tabii Huysuz Virjin'in müstehcen esprileri vardı sakıncalı olan...
Bu açıklamanın ardından yayında ikili arasında müthiş bir "ekran pazarlığı" başladı. Sonunda iş şu diyalog sonunda tatlıya bağlandı. İşte pazarlık;
Dursunoğlu: Çok güzel konuştunuz, çok taraf tuttunuz gibi geldi bana, iltimas yaptınız gibi geldi bana. O kadar güzel konuştunuz ki, beni bu kadar beğendiğinizi, sevdiğinizi hiç tahmin etmiyordum. Bu konuşmanız esnasında bir yerde kekelediniz. Ben yarım saat içerisinde kekelediniz diye Zahid Akman ’kekeme’ demem, diyemem. Ben de 3 saatlik program içinde eğer iki tane biraz müstehcen espri yaptıysam ’bana da müstehcen espriler yapılan bir programı sunuyor’ dememeniz lazım diye düşünüyorum.
Akman: Seyfi Bey sizin bu konudaki duyarlılığınızı biliyoruz. Bu konuda daha hassas davranacağınıza da inancımız tamdır. Kekelemek de insani bir şey. Biliyorsunuz hiç de çekinmiyorum, kekeliyorum da. Mühim olan söylediğimiz sözlerin içeriğinde bir hata olmasın.
YAŞLIYIM O SAATTE UYURUM
Dursunoğlu: Ben 76 yaşındayım Zahid Bey, geceleri o söylediğiniz saatlerde ben uyuyorum. Onun için benim daha önlerde çıkmama müsade buyurun.
Akman: Önlerde çıkmanıza mani hiçbir şey yok. Bir tek şey var; söyleminizde, konuşmalarınızın içeriğinde yavrularımızı rahatsız edecek bir şey olmasın. Siz de o konuda duyarlılık göstereceğinizi zaten söylüyorsunuz. O zaman sorun yok.
Dursunoğlu: Yani arada hatalarım da oluyor, olmuyor değil. Ama yani insanız. Hatamızla, sevabımızla bizi kabul ediyor halkımız. Siz de öyle kabul ediniz. Ben de elimden gelen çabayı sarf edeceğim.
SAAT PAZARLIĞI
Akman: Gece 23.00’ten sonra Seyfi Bey. İstirhamımız o.
Dursunoğlu: Kalamam o saatte.
Akman: Keyifle izleyeceğiz sizi. Ben sizi izliyorum.
Dursunoğlu: Bu bir randevu olsa kabul ederim de şov olarak kabul edemem. Kusura bakmayın. Ben prime-time’da program yapayım. Ama çocukları rahatsız etmeyecek şekilde olsun.
Akman:Tamam
Dursunoğlu: Böyle bir anlaşalım, olmazsa mahkemelerde karşılaşırız.
Akman: Yalnız o kızcağızların saçını öyle bir çekiyorsunuz ki...
Dursunoğlu: Çekiyormuş gibi yapıyorum. Hayır, sol tarafımdan kızı tutuyorum. Kafayı ayrıca sallıyorum. İşte siz bu incelikleri bilmiyorsunuz. Yoksa o kız kıyameti koparır.
Akman: Keşke hep öyle basit çözümlenebilir sorunlarla karşı karşıya olsak. Ama biz bundan sonra sizinle her hangi bir sorundan dolayı karşı karşıya gelmeyeceğiz umuyorum.
Dursunoğlu: Ben de öyle.
(Kaynak: televizyongazetesi)
