BIST 9.368
DOLAR 34,56
EURO 36,19
ALTIN 2.985,12
HABER /  EKONOMİ

Ekonomist gözüyle FED kararı

Krize karşı FED'in parasal genişleme kararı alması, piyasaya uzmanları ve ekonomistler tarafından yorumladı.

Abone ol

 Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi, ''Fed, bir daha parasal genişleme konuşulmayacak şekilde yeni parasal genişleme programını açıkladı'' dedi.

Fed tarafından dün açıklanan parasal genişleme programına (QE3) ilişkin değerlendirmede bulunan Gelberi, Fed'in bir daha parasal genişleme konuşulmayacak şekilde yeni bir parasal genişleme programı açıkladığını belirterek, ABD ekonomisinde istihdam seviyesi arzu ettikleri seviyeye gelinceye kadar her ay 40 milyar dolarlık tahvil alımı yapılacağını ifade etti.

Fed'in faizlerin düşük seviyede kalması için öngörülen süreyi de 1 yıl uzattığını kaydeden Gelberi, beklentilerin ''Fed ne zaman parasal genişleme yapacak''tan, ''Fed ne zaman parasal genişlemeyi durduracak'' sorusuna odaklanacağını belirtti.

Global kriz döneminde Fed'de dahil merkez bankalarının yeni görevler edindikleri ve nerdeyse tüm ekonomik sorunların çözümüne talip olduklarını veya öyle bir beklenti oluştuğu için bağımsızlıklarını büyük ölçüde yitirdiklerine dikkati çeken Gelberi, şunları kaydetti:

''ABD seçimlerine iki ay kala Fed'in böyle bir parasal genişleme açıklamasının yalnız ekonomik değil siyasi nedenleri de olabilir. Sonuç olarak bu karar yalnız ABD'de değil tüm dünyada varlık fiyatlarının düşmesini önleyecek, Fed tarafından alınacak tahvillerin büyük ölçüde konuta dayalı tahviller olacak olması nedeniyle, ABD'de krizin başından beri düşük seviyelerini koruyan konut fiyatlarının bir miktar yükselmesini sağlayacaktır.''

BEKLENTİLERİ KARŞILADI

ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, Fed'in büyük oranda beklentileri karşıladığını, bunun da ilk etki olarak özellikle hisse senedi ve faiz cephesinde iyimserliği desteklemiş göründüğünü kaydetti.

Fed tarafından dün açıklanan parasal genişleme programına (QE3) ilişkin değerlendirmede bulunan Dağdeviren, ''Özellikle işsizlik oranının hedeflenen düzeylere yaklaşmasına bağlı ucu açık bir destek programının açıklanması ve düşük politika faizinin en azından 2015 ortalarına kadar korunacağının belirtilmesi önümüzdeki dönemde piyasaların ilgisinin daha çok politik ve makro ekonomik verilere yönelmesine neden olacaktır'' dedi.

Fed'in aldığı kararın 2013'te ABD'de mali uçurum riskinin yarattığı tedirginliği dengelemeyi de hedeflediğini unutmamak gerektiğine dikkati çeken Dağdeviren, ''Ben makro verilerde iyileşme görmeden temkinli olmak gerektiğini düşünüyorum ve ne yazık ki avro/dolarda ve bazı emtialarda gördüğümüz hızlı yükseliş bu anlamda dünya ekonomisinde istenilen iyileşme için destekleyici olmayabilir'' ifadelerini kullandı.

Türkiye özelinde ise döviz sepetinde devam eden artış baskısının (avro/TL ve dolar/TL ortalaması) önümüzdeki dönemde ekonomi politika yönetiminin biraz daha zorlaştığına işaret ettiğini kaydeden Dağdeviren, şunları kaydetti:

''Tüm dünyada büyümeye dair verileri ve politik gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz. Yıl sonundan önce Avrupa Merkez Bankası'ndan (ECB) bir faiz indirimi daha görebiliriz ama para politikalarından yeni şeyler bekleme konusunda sona gelindi diyebiliriz. Çünkü hem Fed hem de ECB ucu açık ve nihai hedefe odaklı programlar açıkladılar ama makro belirsizlikler henüz azalmadı. Örneğin Fed'in yeni tahminlerine göre işsizlik oranının 2013 ve 2014'te sırasıyla yüzde 7,6 yüzde 7,9 arasında ve yüzde 6,7 yüzde 7,3 arasında olması bekleniyor. Uzun vadeli tahmini ise yüzde 5,2, yüzde 6,0. Eğer bu uzun vadeli tahmini bir hedef olarak alırsak Fed'in uzun süre parasal genişlemeye devam edeceğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla bu adımların makro ekonomiye yansımaları artık çok daha önemli hale geldi.''