BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Ekonomik kriz BBC'yi de vurdu!

BBC Dünya Servisi, çalışanlarının dörtte birini işten çıkartıyor. 5 dil servisi tamamen kapatılırken, Türkçe Bölümü radyo yayınlarından vazgeçerek, televizyon ve internet ile yola devam edecek.

Abone ol

BBC Dünya Servisi, çalışanlarının dörtte birini işten çıkartıyor. 5 dil servisi tamamen kapatılırken, Türkçe Bölümü radyo yayınlarından vazgeçerek, televizyon ve internet ile yola devam edecek.

BBC Türkçe Bölümü Müdürü Hüseyin Sükan, bölümün NTV ekranlarında yayınlanan Dünya Gündemi programının ve bbcturkce.com adresindeki internet sitesinin de yayına devam edeceğini açıkladı.

Sükan, Türkçe radyo yayınlarının durdurulacağının açıklanmasına rağmen bazı radyo programlarının devam edebilmesi için çalışmalar yürüteceklerini de ekledi.

Kesinti kararının BBC Dünya Servisi'nin 2400 çalışanından yaklaşık 650'sinin, yani dörtte birinin işini kaybetmesi anlamına geleceği anlaşılıyor.

Bu karara göre beş dil servisi, Makedonca, Arnavutça, Sırpça, Karayipler için İngilizce ve Afrika için Portekizce servisleri kapatılacak. Türkçe dahil, yedi dil servisinin ise sadece radyo yayınları durdurulacak. Peter Horrocks Türkçe Servisi’nin NTV’de yayınlanan TV programının başka dil servisleri için bir model oluşturmasını umduklarını söyledi.

Horrocks İngiltere hükümetinin devlet bütçesinde yapacağı dev kesintiler nedeniyle BBC Dünya Servisi'nin Dışişleri Bakanlığı'ndan hibe adıyla aldığı fonlar yüzde yirmi oranında azalacağı için geniş kapsamlı kararlar almak zorunda olduklarını belirtti.

1932'den bugüne

Dünya Servisi, 1932 yılında yayına başlamıştı. Bir dönem dil servisi sayısı 70'e yaklaşan BBC Dünya Servisi zaman içinde yayın yaptığı dil sayısını 32'ye düşürdü. 2006 yılında da BBC Arapça televizyonun kurulmasına kaynak yaratmak için büyük bölümünü Balkan ve Doğu Avrupa dillerinin oluşturduğu 10 bölüm kapatılmıştı.

2008 yılında Romence servisinin yayınına son verilirken, bugün açıklanan kesinti planlarıyla beş bölüm daha kapatılmış oldu.

Dışişleri Bakanlığı, kurulduğundan bu yana BBC Dünya Servisi'nin bütçesini sağlıyor. Bu nedenle alınacak stratejik kararlarda söz sahibi. Ancak bakanlığın Dünya Servisi'nin yayın politikasına müdahale etme yetkisi yok.

Hükümetle BBC yönetimi arasında ekim ayında varılan anlaşmayla Dünya Servisi'nin bütçesi Dışişleri Bakanlığı'ndan alınarak televizyon ruhsatlarıyla oluşturulan ana BBC bütçesinin kapsamına aktarılmıştı. Bu uygulama üç yıl sonra başlayacak.

BBC, kesintilerin hükümetin kamu harcamalarını azaltma planlarının bir parçası olduğunu savunurken, sendikalar planı ''vahşi kesintiler'' olarak niteledi.

NUJ Genel Sekreteri Jeremy Dear, Parlamento Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Richard Ottoway ve Kültür, Medya ve Spor Komitesi Başkanı John Whittingdale'e birer mektup göndererek planların gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.

Sendika, ''Bu derin kesintiler İngiltere'nin ulusal çıkarlarına zarar verecektir'' uyarısında bulundu.

Dear, ''Bu değerli ulusal hizmeti hedef alan vahşi kesintilerin sorumlusu, uyguladığı politikalarla İngiltere'de kaliteli kamu hizmetini yerle bir etmekte olan hükümettir'' dedi.

BBC yönetimi, 272 milyon sterlin bütçesinde 46 milyon sterlin tasarruf yapmak zorunda olduğunu savunuyor.

Dünya Servisi'nin 32 dilde yayın yaptığı internet, televizyon ve radyo platformlarında dünya genelindeki dinleyici, izleyici ve okuyucu sayısı toplam 240 milyonun üzerinde.

Basından tepkiler

Times gazetesi, planlar arasında BBC'nin Çin ve Rusya'da kısa dalga radyo yayınlarının sona erdirilmesinin de bulunduğunu kaydederken, kesintiler ve küçülme nedeniyle kurumun haftalık dinleyici sayısının yüzde 20 azalacağı tahminlerini aktardı.

Financial Times'ta kesintileri değerlendiren Westminster Üniversitesi'nden Prof. Steven Barnett, kesintilerin İngiltere'nin küresel etkinliğine darbe vuracağı uyarısında bulundu.

Barnett, ''Bu vahşi kesintiler, Dünya Servisi'nin yarattığı dev yumuşak gücün dikkate alınmadığını ortaya koyuyor. Önemli bölgelere yayın yapan dil servislerinin kapatılması sadece dinleyicilerin değer verdikleri bir hizmetten mahrum bırakılması anlamına gelmemekte, aynı zamanda İngiltere'nin kendi çıkarlarıyla da çelişmektedir'' görüşünü dile getirdi.

Guardian'da ise adı açıklanmayan bir BBC Dünya Servisi çalışanının ''Olup bitenleri şok olmuş bir halde izliyoruz. Dünya Servisi'nin en kara günü, bugünkü haliyle bildiğimiz Dünya Servisi bir kaç ay sonra yok olacak'' sözleri aktarıldı.