BIST 9.916
DOLAR 35,21
EURO 36,67
ALTIN 2.974,96
HABER /  GÜNCEL

Ekmeği koruyamıyoruz

Ekmeği en iyi koruma yönteminin buzdolabı veya derin dondurucuda saklamak olduğu belirtildi.

Abone ol

Konya'da yapılan bir araştırma, Türk insanının yüzde 88'inin, geleneksel olarak duyduğu saygıya rağmen, önemli bir ekonomik değer olarak kabul edilen ekmeği doğru saklamasını bilmediğini ortaya çıkardı. Selçuk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selman Türker, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, 65 milyon gibi çok büyük bir nüfusa sahip Türkiye'de, ortalama günde kişi başına 400 gram ekmek tüketildiğini söyledi. Bir tarım ülkesi olan Türkiye'de kişi başına yıllık un tüketiminin de 150 kilogram olduğunu belirten Türker, bu rakamla ülkemizin dünya tüketiminde ikinci sırada yer aldığını kaydetti. Ekmek ve una gösterilen büyük ilgiye rağmen, üretimin nüfus oranında artmadığına dikkati çeken Türker, bütün bu verilerin buğdayın ve dolaylı olarak ekmeğin toplumumuzun beslenmesinde ve ülke ekonomisindeki yerini net olarak ortaya koyduğunu bildirdi. Türklerde birçok millette görülmeyen geleneksel ''ekmeğe saygı'' kültürünün asırlardır devam ettiğini anlatan Türker, ancak bu gıdaya duyulan saygının ekmeğin doğru kullanımı ve saklanması bilinci ile doğru orantılı olmadığını belirtti. Prof. Dr. Türker, sofralarda çeşitli şekil ve gramajlarda yer alan ekmeğin hammadesinin zaman zaman ithal edilmek zorunda kalındığını anımsatarak, önemli bir ekonomik değer olarak kabul edilen ekmeğin korunmasının adeta milli görev olduğunu kaydetti. Buzdolabı ya da derin dondurucuda saklanmalı Günlük olarak kalan ekmeğin atıl duruma düşmemesi için en iyi yöntemin buzdolabında ve derin dondurucuda saklanması olduğunu dile getiren Türker, sadece bu yöntemle ekonomiye çok büyük bir katkıda bulunabileceğini kaydetti. Buzdolabında bekletilen ekmeğin tüketileceği zaman çıkarılarak artı 60 C derecenin üzerinde ısıtılması durumunda tekrar taze ekmek özelliğini alacağını vurgulayan Türker,şöyle konuştu: ''Ancak, buzdolabında çok fazla yer kaplamasından dolayı özellikle kalabalık aileler bu yönteme çok rağbet etmiyor. Öte yandan tahta ekmek dolabına ambalajsız olarak konulan ekmek, gevrekliğini korumasının yanı sıra bir süre sonra çok çabuk kuruyarak, kabuk kısmı çok sertleşmektedir. Ekmek dolabına naylon poşet içinde konulduğunda ise çok fazla yumuşama olmaktadır. Artı 4 C derecede saklanan ekmek,çabuk bayatlasa da kuruma ve küflenmeyi önleme açısından tercih edilebilir.'' Kaba bir hesapla kişi başına 400 gramdan 65 milyonluk Türkiye'de bir günde 130 milyon ekmeğin tükeltildiğini belirten Türker, bu gıdanın uzun süreli kullanımı için buzdolabı gibi koruma araçlarında saklanmasının ülke için ciddi bir avantaj olacağını söyledi. Konya'da toplam bin 353 kişi üzerinde ekmeğin kullanımı hakkında yapılan araştırmanın sonuçlarının, israfın boyutlarını net olarak ortaya koyarken, ekmek saklama alışkanlıklarının çok verimli olmadığını da gözler önüne serdiğini kaydetti. En çok poşette saklanıyor Türker, yüzde 47.98 ile ekmeğin en fazla poşet içinde saklandığını, bunu sırasıyla yüzde 25.24 ile plastik kap ve yüzde 12.20 ile buzdolabı, yüzde 9.97 ile ekmek dolabı ve 4.60 ile de diğer yöntemlerin izlediğini söyledi. Türker, buradan da anlaşılacağı gibi buzdolabı gibi uzun süreli koruma sağlayan yöntemlerin halk arasında çok yaygın olmadığını belirtti. Aynı araştırmayla ekmek israfının çarpıcı boyutlarının da tespit edildiğini anlatan Prof. Dr. Türker, ''bayatlayan ekmeği ne yaparsınız?'' sorusuna sadece yüzde 57.30 oranında ''farklı yemeklerde kullanırım'' cevabı geldiğini kaydetti. Tüketicilerin yüzde 34.59'unun bayat ekmekleri hayvanlara verdiğini, yüzde 5.94'ünün çöpe döktüğünü geri kalan kısmının da farklı yöntemlerle israf edildiğini vurgulayan Türker, ''Burada yüzde 35'lere varan oranda ekmeğin hayvan yemi olarak kullanılması her ne kadar olumlu gibi gözükse de ekonomik açıdan büyük bir kaybı belgelemektedir'' diye konuştu.