Namık Ekinci, TANAP ihalesine girecek Çin ve Hintli boru üreticileri konusunda uyarıda bulundu. Ekinci, bu üreticilerin adil ticaret yapmadığını ve gelişmiş ülke pazarlarına sokulmadığını vurguladı
Abone olÇelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Namık Ekinci, Türkiye için stratejik öneme sahip Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ihalesine teklif verenler arasında, adil ticaret yapmadıkları gerekçesiyle pek çok gelişmiş ülke pazarına dahi sokulmayan Çin ve Hintli boru üreticilerinin de yer aldığı konusunda uyardı.
Ekinci yaptığı yazılı açıklamada, TANAP hakkında değerlendirme yaptı. Ekonomik krizlerin etkisiyle tüm dünyada koruma duvarlarının giderek yükseldiğine işaret eden Ekinci, dünya ülkelerinin kendi sanayicilerini korumak için aldığı ticari önlemlerin Türk çelik sektöründe de örnek alınması ve yerli üreticilerin korunması gerektiğini belirtti. Türkiye için stratejik öneme sahip TANAP'ı örnek gösteren Ekinci, ihaleye teklif verenler arasında adil ticaret yapmadıkları gerekçesiyle pek çok gelişmiş ülke pazarına dahi sokulmayan Çin ve Hintli boru üreticilerinin de yer aldığı konusunda uyardı.
Ekinci, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Azerbaycan ve Türkiye için stratejik önemde olan bu projede, boru hattında kullanılacak ürünlerin kalite ve güvenilirliği, zamanında tedarik edilebilmesi, teknik destek seviyesi gibi konularda Türk çelik sektörünün Hindistan ve Çinli rakipleri karşısında tartışmasız üstünlükleri vardır. Bu üstünlükler bu gibi önemli projelerde zaten üreticilerimizi tercih sebebi yapabilmektedir. Ancak yine de büyük bir kısmı ülkemiz topraklarından geçen bu tür dev projelerden, devlet teşvikli ve dampingli ucuz fiyat politikalarıyla pay almaya çalışan yabancı üreticilere de bu fırsatın tanınmaması gerektiğini düşünüyorum, kamu yönetiminin de buna fırsat vermemek için gerekli tedbirleri alacağına inanıyorum."
SİYASİ GELİŞMELER TANAP'I VURDU
Türk çelik sektörü ihracatında yüzde 40'lık paya sahip olan Kuzey Afrika ve Orta Doğu pazarlarında yaşanan siyasi ve toplumsal belirsizliklerin, çelik ihracatının önemli ölçüde düşmesine neden olduğunu aktaran Ekinci, "Başta Irak olmak üzere Suriye, Libya Mısır gibi ülkelerde talebin giderek zayıflaması hatta son aylarda Türk çelik sektörünün bir numaralı pazarı olan Irak'ta yaşanan olaylar neticesinde ihracat yüzde 80'lere kadar geriledi. Türk çelik sektörünün ilk 6 aylık dünya ihracat verilerine göre, değer bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,3 azalış ile 7,02 milyar dolar, miktar bazında ise yüzde 7.3 düşüş ile 9.2 milyon ton olarak gerçekleşti" ifadelerini kullandı.
"SEKTÖRE 18 AYRI DAVA AÇILDI"
Namık Ekinci, öte yandan Türk çelik sektörünün farklı ülkelerin açtığı ticaret önlemleri soruşturmaları ile büyük bir mücadele içinde olduğuna dikkati çekerek şunları aktardı:
"Sektöre, 2010 yılından itibaren 13 ülkeden 18 ayrı dava açıldı. Bu davaların büyük bir kısmı kapanırken 7'si halen devam ediyor. Örneğin, ABD yerli üretici şikayetleri üzerine OCTG'ye (Petrol ve Gaz Kuyu Boruları) yönelik olarak 9 ülke için anti-damping ve telafi edici vergi soruşturması başlattı. Başlatılan bu davalar neticesinde Türk çelik üreticileri de belirli oranlarda vergilere maruz kaldı. Kanada ise aynı şekilde Çin, Güney Kore ve Türkiye'den ithal edilen inşaat demiri ve boru ürünlerine yönelik anti-damping ve telafi edici vergi soruşturması başlatma kararını açıkladı. Önümüzdeki dönem içerisinde ise dünyada yaşanan ekonomik kriz nedeni ile korumacılık duvarlarını yükseltmek isteyen ülkeler tarafından daha fazla dava açılması bekleniyor."
Ekinci, gerek ABD'de, gerekse Kanada'da başlatılan soruşturmaların, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarını suistimal ederek açılan davalar olduğunu savundu.