BIST 9.457
DOLAR 34,42
EURO 36,39
ALTIN 2.836,61
HABER /  POLİTİKA

Eker'in Meclis davetine BDP'den yanıt!

Aysel Tuğluk, Mehdi Eker'in "demokratik özerklik de dahil her şeyi Meclis'te tartışılabilir' sözlerini değerlendirdi.

Abone ol

Aysel Tuğluk, Mehdi Eker'in "demokratik özerklik de dahil her şeyi Meclis'te tartışabiliir' sözlerini değerlendirdi. Tuğluk, Bakan Eker'in sözlerinin kişisel mi yoksa AK Parti'nin resmi görüşü mü olduğunun önemli olduğunu vurguladı.

Taraf gazetesine konuşan Tuğluk'un, Bakan Eker'in sözlerine ilişkin değerlendirmelerinin satırbaşları özetle şöyle:

EKER'İN AÇIKLAMASINI ÖNEMSİYORUZ

Mehdi Bey'in açıklamalarını önemsiyoruz. İyi ve güzel bir çağrı ama Mehdi Bey'in bu sözleri hükümeti ne kadar bağlıyor, Başbakan Erdoğan'ın bilgisi dâhilinde mi yoksa kişisel görüşleri mi? Bilemiyoruz şimdilik. Eğer Başbakan da paylaşıyorsa, daha bir önem arz eder. Biz demokratik özerkliği zaten Meclis'te tartışmak istiyoruz. Bütün çözüm modellerini tartışmak istiyoruz. Başbakan'ın "ameliyata izin vermeyiz" kaygısını da giderecek düzeyde olacak bu tartışmalar; özellikle de "bölünüyoruz", "parçalanıyoruz", "ayrılıyoruz" endişelerini tümden gidermek için bu konuyu Meclis'te halka açık görüşmek istiyoruz. Demokratik özerkliği AKP ile birlikte Kürt sorununun çözümünde ortak bir yol haritasına dönüştürebilirsek, önemli olur.

MECLİS'E DÖNÜŞ...

AKP'nin yaklaşımlarını netleştirmesini bekliyoruz. Sözleri aşarak somut adımlar atmasını istiyoruz. Devlet İmralı'da önemli görüşmeler yapıyor, bazı protokoller üzerinde de görüş birliğine varıldığı ifade ediliyor. AKP'nin çözüm için bu protokollere nasıl yaklaşacağı önemlidir. Biz Öcalan'ı da takip ediyoruz, onun belirttiği bir cümlelik formül de var: "Tutuklu vekillerin durumu bir demokrasi sorunudur, çözümü de politiktir. Biz bu sorunu Anayasa ve yasaları birlikte değiştirerek çözeceğiz". Hükümetle görüşüp yaklaşımlarına bakacağız. Başbakan Erdoğan'ın yok sayan, yaralayan tutumu sürecek mi yoksa samimi bir diyalog mu gelişecek. Uzlaşma zemini bulursak tabii ki Meclis'e geleceğiz. Kürt halkının beklentisi de Meclis'e gidip bu meseleleri çözüme kavuşturma yönündedir.

KAÇIRILAN ASKERLER GÜNDEMİMİZDE

PKK tarafından kaçırılan askerler konusunu gündemimize aldık ve şu an bunu tartışıyoruz. 13 askerin hayatını bu kaçırılanları ararken kaybetmesi bu konuyu daha önemli hale getirdi. Şöyle bir talebimiz olabilir; bu askerler, gönüllü olarak oluşan heyetlerden birine teslim edilsin ya da doğrudan bizim oluşturacağımız bir heyete. Bu konuda gelişme kaydedilmesi bizim için de çok önemli.

PKK'YLA ARAYA MESAFE KOYMA

Kürt meselesini çözüm için yola çıkmış ayrı ayrı oluşumlar bunlar. PKK/İmralı ayrı, BDP ve DTK ayrı. Ama zaman zaman kaçınılmaz olarak çakışıyoruz. Fakat şu da görülmeli, biz demokratik blok örgütlenmesiyle bu darlığımızı biraz aştık. Şimdi biraz da içe dönük siyaset yaptığımızdan bu duruma düşülüyor. "PKK'yi terörist ilan edin" dayatmasının da bunda payı var. Yoksa biz bu soruna Meclis'te çözmek için yola çıkan siyasal bir partiyiz. Biz silahlı güçlerle aramızdaki mesafeyi koruyoruz.

"SIRAT KÖPRÜSÜNDEN GEÇİYORUZ"

Sırat köprüsünden geçiyoruz. Ama ben barış fırsatının kaçtığına inanmıyorum. Kürt sorununun çözümü için Meclis'te diğer partilerle birlikte çalışmaya başladığımızda, yeni anayasa için AKP ile mutabakat içinde hareket ettiğimizde ben silahların konuşabileceğine ihtimal vermiyorum. Abdullah Öcalan, "Başbakan çağrı yapsın, bir hafta da hallederiz" diyor. Öcalan bunu, demokratik çözüm zemini olduğunu gördüğü için belirtiyor. Hükümet, Kürt meselesinin çözümünde samimi olursa ben demokratik çözümün gelişeceğine inanıyorum.