BIST 9.430
DOLAR 34,42
EURO 36,36
ALTIN 2.847,32
HABER /  GÜNCEL

Ek niyet mektubunu yanında taşıyor

Bakan Babacan, G-20 toplantıları için bulunduğu Meksika'nın Morelia kentinde ilginç açıklamalarda bulundu.

Abone ol

Bakan Babacan, IMF'ye ek niyet mektubunun gönderilmesi için bazı adımlar atılması gerektiğini belirterek, yapmış programda herhangi bir gecikmenin olmadığını, işlerin normal seyrinde yürüdüğünü belirtti. IMF İcra Direktörleri'nin Kasım ayında toplanarak, bu konuda karar vereceğini düşündüklerini bildiren Babacan, IMF ile ilişkilerin bir konsensüse dayandığını vurguladı. Babacan, şunları kaydetti: ''Sırf onların bazı uzmanları reçete yazdı diye biz uygulamıyoruz. Bunu her oturumda ve fırsatta kendilerine söylüyoruz. (Türkiye için doğru ise yaparız, değilse yapmayız) diyoruz. Bu yaklaşımın iyi sonuç verdiğini IMF de gördü ve bize güvenleri arttı. Biz bir şey söylediğimizde, artık (tamam) diyorlar. Yoksa IMF'den ne müsamaha var ne de torpil...'' Bakan Babacan, 2004 yılının, Türkiye'nin yakaladığı yeni atmosferin güçlendiği bir yıl olacağını ifade ederek, şöyle devam etti: ''Enflasyondaki düşüş, enflasyon beklentilerinin ne kadar hızlı kırıldığı ile ilgilidir. Bu beklentiler ne kadar hızlı kırılırsa, enflasyonla mücadele de o kadar başarılı olur. Enflasyon beklentisinin kırılmasında da en önemli faktör, kararlı tutum olacaktır. Biz, sıkı maliye ve para politikasını ne kadar kararlı sürdürürsek, enflasyondaki düşüş de o kadar hızlı devam edecektir.'' Enflasyonun ekonominin en büyük düşmanı olduğunu vurgulayan Babacan, bunun mutlaka kontrol altına alınması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin geçmişte zor dönemlerden geçtiğini ve krizlerden çok etkilendiğini söyleyen Babacan, krizlerin, özellikle sabit gelirli vatandaşları vurduğunu söyledi. ''BİRKAÇ SENE BU ZOR DÖNEMLERDEN GEÇMELİYİZ'' Hükümet olarak, dar gelirli vatandaşlara yönelik uygulamaları biran önce başlatmak istediklerini bildiren Babacan, enflasyonla mücadele ve sıkı maliye politikalarına rağmen, emeklilere, memur ve işçilere zam yaptıklarını dile getirdi. ''Biz, çocuklarımız, torunlarımız daha müreffeh bir Türkiye'de yaşasın diye, birkaç sene bu zor dönemlerden geçmek zorundayız'' diyen Babacan, şunları kaydetti: ''Seçimden önce vatandaşa, 'seçimden hemen sonra bir iyileşme beklemeyin' dedik. Başbakanımız da bunu söylüyor. Üçüncü yılın sonundan itibaren vatandaşın cebi daha da rahatlayacak. Çünkü kolay değil. Yüksek borç yükü olduğu için sıkı maliye politikasını sürdürmek zorundayız. Dünyada bunun başka çaresi de yok. Ama, elimizden geldiği kadar da vatandaşa imkanlar sunmaya çalışıyoruz. Biz, 2010-2020 yılında artık ekonomik sorunlarını aşmış, AB'ye üye olmuş bir Türkiye görmek istiyoruz.'' ''ÖNEMLİ OLAN HALKLA GÖNÜL BİRLİĞİ'' Babacan, vatandaşın kendilerinin uyguladığı politikaları anladığını vurgulayarak, halkın kendilerine olan ilgisinin daha da arttığını, yapılan anketlerin, kendilerinin yüzde 4 ile yüzde 8 arasında daha fazla oy alabileceklerini gösterdiğini kaydetti. Uyguladıkları politikalara rağmen halkın ilgisinin artmasını Kanada Maliye Bakanı'na da anlattığını ifade eden Babacan, şöyle devam etti: ''Kanadalı Bakan, 'Bu çok enteresan ve alışılagelmiş bir şey değil' dedi. Burada en önemli faktör, bizim açıkça, dürüstçe ve mertçe olan söylemimizdir. Çok politikacılar geldi, kimisi her çiftçiye bir traktör vaat etti, çiftçinin borcunu sileceklerini söylediler. Ama halk onlara güvenmedi. Biz açıkça söyledik. Halk bu şeffaf ve dürüst yaklaşımı sevdi. Önemli olan halkla gönül birliğidir.'' Babacan, bütçe hedeflerinin uygun biçimde seyretmesi halinde 2004 yılında elektrik ve doğalgaza zam yapmayacakları şeklindeki görüşünü yineledi. Ali Babacan, 2004 yılı için tasarruf tedbirlerine ağırlık verdiklerini bildirerek, gelir artırıcı ve zam yapıcı önlemlerin azınlıkta olduğunu söyledi. Bakan Babacan, elektrikte yüksek bedel ödendiğini vurgulayarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bu konuda bir çalışma yaptığını, çalışma sonucunda maliyetlerin düşmesi halinde bunun fiyatlara yansıtılacağını kaydetti. Enerji sözleşmelerinin Hazine garantisinde olduğunu anımsatan Babacan, ''Bu konu, o açıdan bizimle de ilgili'' dedi.

ani