Tüzüğünde Anayasa'ya aykırı biçimde ''anadilde eğitim'' ifadesine yer verdiği gerekçesiyle Eğitim-Sen hakkında açılan kapatma davası reddedildi.
Abone olAnkara 2. İş Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü karar duruşmasına, Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer ve sendika yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda avukat katıldı. Sendika avukatları adına söz alan Kazım Genç, sendikanın tüzüğünde ifade ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin maddelere yer verildiğini, bunların Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine aykırı olmadığını kaydetti. Sendikanın şiddet içeren ve hukuk dışı hiçbir faaliyeti bulunmadığını anlatan Genç, kapatma davası açılmasının yasal dayanağının bulunmadığını öne sürdü. İfade ve örgütlenme özgürlüğünü engelleyici kapatma davalarının Kolombiya gibi ülkelerde açılabileceğini, bu davalara AB'nin yargı çevresinde rastlanmayacağını belirten Genç, sendika yönetim kurulunun ''anadilde eğitimi'' düzenleyen tüzük hükmünün değiştirilmemesine karar verdiğini bildirdi. Genç, davanın reddine karar verilmesini istedi. Yargıç Kudret Kurt, kapatma istemi yerinde görülmediğinden davanın reddine karar verildiğini söyledi. Duruşmadan sonra, sendika yöneticileri Adliye önünde kararı değerlendirdi. Bu sırada, duruşma için Kızılay'dan yürüyerek adliye önünde toplanan bir grup sendika üyesi de slogan attı. ''HUKUK VE DEMOKRASİ KAZANDI'' KESK Genel Başkanı Sami Evren, hukukun üstünlüğünün birkez daha kanıtlandığını ifade ederek, sadece Eğitim-Sen'in değil, Türkiye'de demokrasi mücadelesinin de kazandığını kaydetti. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, davanın reddedilmesi ile ''hukuk ve demokrasinin kazandığını'' söyledi. Aladdin Dinçer de Eğitim-Sen güneşinin Türkiye'yi aydınlatmaya devam edeceğini ifade etti. Demokrasi mücadelelerinin süreceğini anlatan Dinçer, Türkiye'de statükocu zihniyetin mahkum olduğunu savundu. Duruşmayı, bazı yabancı büyükelçiliklerin temsilcileri, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile çok sayıda basın mensubu izledi. DAVANAME Davanamede, Eğitim-Sen tüzüğünün ''Sendikanın Amaçları'' başlıklı 2. maddesinin (b) bendinde ''Toplumun bütün bireylerinin temel insan hakları ve özgürlükleri doğrultusunda demokratik, laik, bilimsel ve parasız eğitim görmesini, bireylerin anadillerinde öğrenim görmesini ve kültürlerini geliştirmesini savunur'' denildiği belirtiliyordu. Davanamede, Eğitim-Sen tüzüğündeki anadilde öğrenime ilişkin ifadenin Anayasa'nın 3. maddesindeki ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmi dili Türkçedir'' hükmüne ve Türkçe dışında hiçbir dilin eğitim ve öğretim kurumlarında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına anadilleri olarak öğretilemeyeceğini düzenleyen 42. maddesine aykırı olduğu ifade edilerek, sendikanın kapatılması isteniyordu.