Eğitim-Sen eğitimi eleştirdi
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer geride bıraktığmız eğitim-öğetim yılını değerlendirdi.
Abone olEğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, ders kitaplarının eğitimin bütün kademelerinde ücretsiz verilmesi gerektiğini söyledi.
Dinçer, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında 2005-2006 eğitim-öğretim yılını değerlendirdi. Alaaddin Dinçer, eğitim sisteminde yıllardır birikerek artan sorunların artık yapısal hale geldiğini ve sistemi içten içe çürütmeye başladığını öne sürdü.
Devletin sorumluluğunda olması gereken eğitim yükünün siyasi iktidarların bilinçli politikalarıyla büyük oranda öğrenci ve velilerin omuzlarına yıkıldığını savunan Dinçer, kamusal ve parasız eğitim hakkının büyük tahribata uğratıldığını ileri sürdü. Dinçer, bu eğitim-öğretim yılında en çok tartışılan sorunlardan birinin okullarda yaşanan şiddet olayları ve çeteleşme olduğunu ifade ederek hem öğretmen hem de öğrencilerin maruz kaldığı şiddet olaylarının, eğitim sisteminin geleceğine yönelik ciddi bir tehdit ve önemli bir uyarı olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Dinçer, ''Bu yıl okullarda yaşanan şiddet olayları bir bütün olarak yıla damgasını vurdu'' dedi. Yeni ilköğretim müfredatının uygulanmasından kaynaklanan sorunların, Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal yapısına göre hazırlanmadığının göstergesi olduğunu savunan Dinçer, müfredatla, eğitim-öğretimin sorunlarının bir kat daha arttığını söyledi. ''Irkçı-gerici kadrolaşma eğitim sistemini tamamen kuşatmıştır'' diyen Dinçer, öğretmen atamalarında ciddi sorunlar yaşandığını ifade etti. Öğretmen ve derslik açıklarının sorun olmaya devam ettiğini belirten Dinçer, bu açığın azaltılması için her yıl en az 20 bin derslik yerine, ortalama 14 bin derslik yapıldığını söyledi. Sözleşmeli öğretmenliğe son verilmesi ve eğitimde kadrolu istihdamın belirlenmesi gerektiğini belirten Dinçer, bu öğretmenlerin mevcut çalışma koşulları ile öğrencilere faydalı olabilmelerinin mümkün olmadığını ifade etti. Dinçer, ''Bakanlık bütçenin yetersizliğini bahane ederek, tıpkı kar-zarar hesabı yapar gibi 1.5 milyar liraya malolan bir öğretmeni 600 milyon liraya mal ederek tasarruf yaptığını sanmakta ancak eğitimi daha niteliksiz hale getirmektedir'' diye konuştu.
EĞİTİM SİSTEMİ SINAV MERKEZLİ
Dinçer, Türkiye'de eğitim sisteminin ilköğretimden başlayarak üniversite sonrasına kadar ''sınav merkezli'' hale geldiğini, sistemin öğrencileri eğitmek, çok yönlü gelişmelerini sağlamak yerine OKS ve ÖSS'ye hazırlayan bir yapıya kavuştuğunu savundu. Alaaddin Dinçer, 8 yıllık zorunlu eğitimin, okul öncesi, ilköğretim ve lise olarak hazırlık sınıfı ile 13 yıla çıkarılması gerektiğini söyledi. Dinçer, ders kitaplarının eğitimin bütün kademelerinde ücretsiz verilmesini istedi. İlköğretimde ücretsiz kitapların 2 ay sonra dağıldığını ve kullanılamaz hale geldiğini söyleyen Dinçer, bu kitapların daha nitelikli üretilmesi gerektiğini ifade etti. Eğitim emekçilerinin yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşamaya devam ettiklerini savunan Dinçer, kamuda, ücret ayrımcılığına son verilerek, imam, polis, hakim ve savcılara verilmesi öngörülen tazminatın eğitimcilere ve bilim çalışanlarına da verilmesi gerektiğini vurguladı.
ÖSS'NİN KALDIRILMASI İFADELERİ
Dinçer, Başbakan'dan başlayarak, siyasal parti genel başkanlarının ''ÖSS'yi kaldıracaklarını'' ifade ettiklerini hatırlatarak, ''Ne kadar samimiler. Gençliğin geleceğine ilişkin pembe tablolar çiziliyor ama hayat başka bir biçimde akıyor'' dedi.
Dinçer, Ağrı, Van, Kars, Iğdır ve Ardahan'daki okullarda yaptıkları incelemelere de değinerek, bu bölgelerde okul ortamı ve çalışma koşullarının ortaçağın gerisinde olduğunu söyledi. Konuşmasının ardından gazetecilerin, ortaöğretimde de kitapların ücretsiz dağıtılacağının söylendiğini belirtmeleri üzerine Dinçer, şunları kaydetti: ''İlköğretim kurumlarında zaten veriliyordu. Bu da yaklaşık 250-300 trilyon lira tutuyordu. Ortaöğretim kurumlarında ise kitap sayısı çok, öğrenci sayısı az. Herhalde bir 150-200 trilyon lira bu tutar. Toplam 500 trilyon liralık bir kaynak kullanılacak. Bu kaynak bulunabilir. Ücretsiz kitap verilmesi olumludur. Ama kitapların özellikle siyasi propaganda amaçlarına hizmet etmeksizin dağıtılmasına dikkat edilmelidir.'' Dinçer, ayrıca ücretsiz kitap dağıtılması yerine, bunlar için harcanacak kaynağın okullara dağıtılarak, velilerden, çeşitli kalemler altında para alınmamasını önerdi.