BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Eğitim önce evde başlar

Avrupa Okulları kurucusu Talip Emiroğlu, "Eğitim önce evde başlar" ilkesinden hareket ettiklerini belirterek kurumlarının eğitimde iddialı olduğunu vurguladı.

Abone ol

İşte bu yüzden çocuklarımızı eğitirken dürüst olmamız lazım! “Anne babalar çocuk eğitim tutumlarında değisik faktörlerden etkileniyorlar. Mesela, geçmiş yaşantılarından, kültürlerinden, kendi kişisel değerlerinden, anne-baba algılarından ve gelecekle ilgili hedeflerinden. Yani çocuklarımıza öğrettiğimiz her şeyde aslında bizden bir parça var...” Ailelerin çocukları için eğitim kararı verebilmek üzere araştırma içerisinde oldukları şu günlerde anne-baba olmanın ancak yaşayarak öğrenebileceğini belirten Avrupa Okulları Kurucusu Talip Emiroğlu, bazen olması gerekenleri, bazen içimizden geleni, bazen de yaşananların sonuçlarını uyguladığımızı belirtiyor. Anne baba olarak insanın kendi çocuğunu eğitmesinin hiç kolay olmadığını, çünkü çoğunlukla çocuğumuzu kendimizden ayrı düşünmekte zorluk çektiğimizi söyleyen Emiroğlu ailelerinin eğitimde "geliştirmek" yerine "değiştirmek" üzerinde odaklandıkları zaman hep yanlışları ve eksikleri gördüklerini ve bunlarla ilgili düzeltme ve tedbir alma yoluna giderek çocukla aralarında gergin bir ilişki oluşmasına neden olduklarını, oysa çocukların anlaşıldığını hissetmeye ihtiyacı olduğunu söylüyor. Eğitimin; destek olmayı, yol göstermeyi, bilgi vermeyi, model olmayı ve uygun ortamları sağlamayı içermesi gerektiğini belirten Avrupa Okulları Kurucusu Talip Emiroğlu, çocuğumuzu eğitirken ona karşı açık olmak, dürüstçe kendimizi ortaya koymak zorunda olduğumuzu, belli rollere sıkışmadan olduğumuz gibi bir insan olarak var olmanın çocuğumuz için en önemli eğitim olduğunu belirtiyor. Çocuklarımızın bizim sadece söylediklerimize değil söylediklerimizi nasıl uyguladığımıza da baktıklarını ve bunlar arasında uyuşmazlık gördüklerinde bize olan güven ve inançlarının sarsıldığını da sözlerine ekleyen Emiroğlu şöyle devam ediyor: “Eğitim süreci içinde zorlandığımız, sıkıntı yaşadığımız, hata yaptığımızı fark ettiğimiz anlar olabilir. Duygularımızı doğru ya da yanlış diye ayırmadan kendimize bunları yaşama hakkını vermeli ve paylaşabilmeliyiz. Bu, çocuğumuzun kendine ve hayata olan toleransını arttırır. Duygularımızı paylaştığımızda yaşadığımız sıkıntının yükünü hafifletir ve uygun alternatifleri daha rahat görebiliriz. Biz kendimizi açtığımızda çocuklar da duyguları tanıyıp onları nasıl ifade edebileceklerini öğrenirler. Ayrıca hata yapma, zorlanma gibi durumlarla nasıl başa çıkabileceklerini görebilirler. Onlar da kendilerini ifade etmeye başlarlar. Bu durumda da onlari dinlemek, anlamaya çalışmak bunu yaparken de öğüt vermemek, yargılamamak, kıyaslamamak, hafife almamak, konuyu değiştirmemek yapacaığınız en iyi şey olacaktır. Bunları dikkate aldığınızda çocuğunuzun sizinle daha çok sey paylaştığını göreceksiniz.” Çocuklarımızın bizim doğrularımızı bizim istediğimiz yollarla bulmaları için uğraşmanın, sabırsızlanmanın, hata yapmalarına fırsat vermeden, her şeyi hazır sunmanın ve sürekli koruyucu olmanın onların hayatı gerçek anlamda yaşamalarına engel olduğunu da belirten Emiroğlu oysa çocukların bu dünyaya bizim istediğimiz gibi biri olmak için gelmediklerini, onlara seçim hakkı tanımazsak kendi başlarına bunu yapmaları gerektiğinde daha büyük zorluk yaşayacaklarını önemle hatırlatıyor ve özellikle ailelere sesleniyor: “Ailelerin eğer kendine yetebilen, zorluklarla başa çıkabilen kısacası bu dünyada tek başına var olabilen bir birey yetiştirmek için mutlaka çocuklarına fırsat vermeleri gerekiyor... Çocuklarımızı eğitirken birçok konuda kendimizi de eğitmek durumunda kalırız. Çünkü eğitim evde başlar. Karşılaştığımız zorluklarda kendimizi görür, tanırız. Kendimizi değerlendirir, eleştiririz. Eğer bu sonuçları kendimize yol gösterici olarak kullanabilirsek çocuğumuz ve kendimiz için uygun eğitim ortamlarını daha rahat oluşturabiliriz. Eğer yolumuzu belirlemekte karar veremiyorsak bu konuda bize yol gösterebilecek uzmanlardan yardım almak, ne yapacağını bilememekten daha iyi bir yol olacaktır.“ Ailelerin Dikkatine: Avrupa Koleji aileleri bilinçlendirmek üzere eğitim sisteminden, dil eğitimine, pedagojik ve psikojik sorunlara destekten anne ve baba olarak iletişim becerilerinizi nasıl geliştireceğinize kadar her türlü sorununuzu çocuğunuz Avrupa Okulu’nun öğrencisi olsun olmasın destek olmak üzere akademik ve danışma kadrosu ile sorularınızı yanıtlıyor, uygun bulduğu yönlendirmeler ile ailelere destek oluyor. Sorularınız için (0212) 547 80 10 numaralı telefondan rehberlik servisini arayabilirsiniz. Avrupa Koleji Hakkında İstanbul Avrupa Koleji ana okulundan başlayıp lise bitimine kadar kesintisiz 2 lisanda ( Türkçe/ Almanca) eğitim veren ve ikinci yabancı dil olarak İngilizce öğreten özel bir Türk okuludur. Eğitim projemizin kapsamı: 1- Anaokulu ( okul öncesi) 2- İlköğretim okulu (1 - 8 sınıf) 3- Lise bölümü (Almanca seviyesine göre belirlenecek hazırlık sınıfından sonra 3 yıl) Alman ve M.Montessori eğitim sisteminin sentezinden oluşan eğitim konseptin amacı, Türk eğitim sisteminin kanıtlanmış ilkelerini ve çağdaş eğitim metodlarını Almanca dil eğitimi ile kombine etmektir. Avrupa Koleji, geleneksel eğitim metodları dışına çıkarak öğrenci merkezli eğitime ağırlık vermektedir. Diğer bir nokta ise, tüm sınıf öğretmenlerinin, branş öğretmenlerinin ve okul psikologlarının ortak çalışmalarına ayrı bir önem verilmesidir. Avrupa Koleji, eğitim ve öğretim alanında Türkiye'nin ve Avrupa'nın en iyi okulları arasında yer alarak, öğrencilerine kendi ana dilinin dışında iki yabancı dili ana dili yeterliliğinde öğretmeyi, onları bir üst eğitim kurumuna ve hayata, akademik, sosyal, duygusal ve psikolojik olarak sağlıklı ve mutlu bir şekilde hazırlamayı, bunları yaparken velilerinin, tüm çalışan ve yöneticilerinin gelişimine, memnuniyetlerini de gözeterek, destek olmayı amaçlar. Bu amaçlar doğrultusunda: Yabancı dili öğretirken çağcıl metodlar kullanmayı, yabancı öğretmenlerle öğrencilerini bir araya getirerek "kültürle" yabancı dili öğretmeyi, yurtdışı öğrenci değişim projeleriyle çalışmalarını pekiştirmeyi, velilerden, bilim danışma kurulundan ve ilgili diğer taraflardan gelen talep ve önerileri sistematik olarak değerlendirerek yenilikleri takip etmeyi ve sürekli gelişmeyi, hizmet içi eğitim çalışmalarıyla tüm çalışanlarının kişisel, mesleki ve sosyal gelişimlerine destek olmayı, düzenlediği sosyal aktiviteler ve projelerle öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişmelerine destek olmayı, onlara sorumluluk duygusu kazandırmayı, gelişen ve değişen dünyada bilişim teknolojilerini en etkin biçimde kullanmayı, yeterli teknik donanımı sağlamayı, öğrencilerin "yaparak, yaşayarak" öğrenmelerini desteklemek için laboratuar çalışmalarına ve projelere dayalı eğitim yapmayı, takım çalışmasını destekleyerek, grup veya birey olarak elde edilen başarıları teşvik edecek bir eğitim öğretim ve çalışma ortamı yaratmayı, misyonunu ve politikalarını düzenli olarak gözden geçirmeyi, yeni amaç ve hedefler belirlemeyi, buna yönelik planlar yapmayı, gerekli kaynakları sağlayarak bu planları hayata geçirmeyi, tüm bunların sürekliliğini yöneticileri, çalışanları, velileri ve öğrencileriyle birlikte "Avrupa Kolejli" olarak sağlamayı taahüt eder. ADRES – Merkez Prof. Muammer Aksoy Cad. No: 9 (Abdi İpekçi Spor Salonu Yanı) Zeytinburnu / İSTANBUL (0212) 547 80 10 Pbx (0212) 547 80 03 - 547 80 48 ADRES – Levent Anaokulu Sülün Sokak No.17 1. Levent / İstanbul (0212) 284 64 19 Pbx WEB www.avrupakoleji.com