BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

Eğitim iyi değilse ülkeler sefalet içerisinde olurlar

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Ülkeler ne kadar zengin olursa olsun, coğrafi konumu ne kadar önemli olursa olsun eğer eğitimi iyi değilse ülke...

Abone ol

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Ülkeler ne kadar zengin olursa olsun, coğrafi konumu ne kadar önemli olursa olsun eğer eğitimi iyi değilse ülkeler sefalet içerisinde olurlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı başkanlığındaki 81 ilden gelen öğretmenlere Çankaya Köşkü’nde öğle yemeği verdi. Öğretmenler Günü vesilesi ile öğretmenleri Çankaya da eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte ağırlamaktan memnuniyet duyduğumu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye’nin dört bir köşesinden Türkiye’nin havasını buraya taşımış oldunuz. Öğretmenler Günü olduğu içinde sizlerin öğretmenler gününüzü kutluyorum. Büyük gayretlerle siz görevlerinize devam ediyorsunuz. Böyle bir mesleğin mensupları olarak fedakarlıklar yapıyorsunuz. Milletimiz, devletimiz çok yakından takip ediliyorsunuz. İşte bu yüzden senede bir de olsa beraber olmamız sizlere verdiğimiz değeri gösteriyor diye düşünüyorum” diye konuştu.
Öğretmene saygı, sevgi ve hürmetin geleneğimizde, kültürümüzde olduğunu belirten Gül, “Bunun için gördüğümüz büyüklere saygı göstermek için hocam deriz, öğretmenim deriz, yani onların bize öğrettiklerine gösterdiğimiz saygı değerin ifadesi olarak Cumhuriyet’in kurucusu Büyük Atatürk ile başöğretmen olarak bu değere verdiği önemi gösterdiği günü de Öğretmenler Günü olarak kutluyoruz” dedi.

“EĞİTİM HER ŞEYİN BAŞIDIR”
Gül, “Eğitim her şeyin başıdır. Bu ülke içinde geçerli, ufak bir aile içinde geçerli. Eğitim olmadan hiçbir şey olmamakta, kalkınma, gelişme, ilerleme, bütün bunların altındaki esas itici unsur, temel unsur eğitimdir. Bunun için eğitimde başarılı olmuş olan ülkeler gelişmiş ülkelerdir, kalkınmış ülkelerdir. Ama eğitimde başarılı olamamış ülkeler de maalesef gelişmemiş, geri kalmış ülkelerdir. Ülkeleri ne kadar zengin olursa olsun, ülkelerin coğrafi konumu ne kadar önemli olursa olsun eğer eğitim iyi değilse ülkeler sefalet içerisinde olmuşlardır. Eğitimin esas hususu da nitelikli adam yetiştirmektedir. Hangi ülke vasıflı insana sahipse, nitelikli insana sahipse onun neticesini almıştır. Türkiye olarak bizde bunun farkına vardığımız için geç de olsak bütçemizden en büyük kaynağı eğitime ayırıyoruz. Çünkü şuna inanıyoruz ki eğitime yapılan gerçek yatırımdır. Karşılığı olan bir yatırımdır. Onun için bütçemiz her geçen yıl büyürken eğitime ayrılan payda her geçen gün büyümekte. İşte bunun içindir ki geleceğimize büyük bir ümitle bakıyoruz. Ve hedefimiz gelecek nesillerin daha bilgili, daha donanımlı, daha çok özgüveni olan, daha çok teknolojiye hakim, mesleğini eline almış, farklılıklara saygı duyan, bütün kültürlere açık, kendi değerlerini benimsemiş, özümsemiş ama başkalarının değerlerine açık saygı duyan, vatan, millet sevgisi ile donanmış vasıflı nesiller yetiştirmek istiyoruz. Bunun için de eğitime çok önem veriyoruz" şeklinde konuştu.

“EĞİTİMİN TEMEL UNSURU MUHAKKAK ÖĞRETMENLERDİR”
Eğitimin temel unsurunun da muhakkak öğretmenler olduğuna işaret eden Gül, öğretmenlerin olmadığı bir yerde eğitimden bahsetmenin söz konusu olmayacağının altını çizdi. Gül, “Onun için Milli Eğitim Bakanlığımızın da önceliği öğretmenler olmalıdır. Doğru bir eğitim politikasının yürütülmesi ancak nitelikli, değerli, fedakar öğretmenlerle olacaktır. Bunun farkında olduğumuz için öğretmenlerin bütün meseleleri ile Bakanlığımız yakından ilgilenmektedir. Öğretmen sayısını artırmak için her türlü imkanlar kullanılmaktadır. Öğretmenler sizde şunun farkında olmalısınız, eğitim süreklidir, sizler okullarınızdan mezun olduktan sonra bilgilerinizi devamlı öğrencilerinize aktaran kişiler olmamalısınız” diye konuştu.
Bugün artık bilginin kutsal ve gizli olmadığını, herkese açık olduğunu kaydeden Gül, şöyle devam etti:
“Dünyanın her köşesinde bilgiye erişebiliyor. Sizlere teslim edilen çocukların bilgiye nasıl kolay ulaşacaklarının metodunu en güzel şekilde öğretmektir. İkinci olarak tabi onlara bilgiye ulaşma arzusunu, bilgiye ulaşma motivasyonunu, bilgiyi elde etme arzusunu onlara en iyi şekilde verebilmektir. Muhakkak ki çocuklar evlerinde, okullarında veya herhangi bir yerde en iyi şekilde ulaşabileceklerdir. Kendilerini eğitmeye devam edeceklerdir. Şunu artık hepimiz biliyoruz ki Türkiye artık gelişmiş bir ülke, her türlü imkanlarımız var. Eğitiminde nicelik açısından noksanlar azaldı. Okullarımız iyileşti. Yeni imkanlar var, küçük bilgisayar dediğimiz tabletler artık her çocuğun çantasında, elinde olacak. Önemli olan bunların da ötesindedir, o da eğitimin kalitesidir. Ezberleyip tekrarlayan değil, onları özümseyen kaliteli bir eğitim verememektir esas mesele. Hala almamız gereken çok yol olduğunu biliyoruz, istatistikler de bunu gösteriyor. Hatta kendimizi gelişmiş ülkelerle mukayese ettiğimizde buralarda yerimizin çok iyi olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla en büyük seferberlik eğitimin kalitesini yükseltmeye harcamamız gerekmektedir. Bu da öğretmenler vasıtası ile olacaktır.”
Öğretmenler yeterli vasıflarda olmazsa ne olursa olsun neticeye ulaşılamayacağının altını çizen Gül, “Öyle öğretmen vardır ki öğrencinin hayatını, ufkunu değiştirir. Ama bazen de öyle vardır ki sınıfta çocuklar yılı geçirirler bir farklılık onlarda oluşmamış olabilir. Önemli olan farklılık yaratabilmekte, şekillendirebilmekte, sizler aileden sonra çocukları adım attığı ikinci mekanlarısınız ve sizler anne babadan sonra en çok hakkı geçen kişilersiniz” ifadelerini kullandı.
(İHA)