BIST 9.395
DOLAR 34,57
EURO 36,66
ALTIN 2.903,40
HABER /  DÜNYA

Eğer İran nükleer silah sahibi olursa

İsrail İran ile yatıp İran ile kalkıyor. İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın gündeminde İran vardı.

Abone ol

İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, ülkesinin en büyük sorununun imajı olduğunu söyledi.

İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Knesset'in (İsrail parlamentosu) Dışişleri ve Savunma Komisyonunda yaptığı konuşmada, ülkesinin uluslararası diplomasi arenasındaki en büyük sorununun, kamuoylarındaki imajı olduğunu da ifade etti.

"Uluslararası kamuoyu nezdindeki durumumuz gerçeği yansıtmıyor" diyen Lieberman, bunu önemli ölçüde değiştirmeden, Batı ülkelerinde algılandığı şekliyle başarılı bir dış politika sürdüremeyeceklerini söyledi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın PR firması sorumlularından İdo Aharoni de Lieberman ile benzer görüşleri dile getirdi. Aharoni, ABD ve Avrupa ülkelerinde, İsrail'in nasıl göründüğünü belirlemek amacıyla bir dizi çalışma yaptıklarını belirtti. Aharoni, "Bu çalışmalarda gördük ki, Araplar, rakiplerimiz, bizim için gerçekle çok az bağlantılı bir kimlik yaratarak, Borat Kazakistan'da ne yaptıysa aynısını bize yapmakta başarılı olmuşlardır" diye konuştu.

Lieberman, İsrail ile ABD arasında kriz söylentileriyle ilgili olarak da "İsrail'in, ABD yönetiminin, İsrail-Filistin haricinde, taraflar arasında barış süreciyle ilgili bölgesel yaklaşımını, bir barışa erişilmesi teşebbüslerini memnuniyetle karşıladıklarını" kaydetti.

ALLAH SAKLASIN, EĞER İRAN NÜKLEER SİLAH SAHİBİ OLURSA

Lieberman konuşmasında ayrıca İran'ın nükleer silahlanması konusuna da değindi ve İran'da hakim olan düşüncenin "uluslararası toplum eğer Kuzey Kore'yi durdurmaya muvaffak olamazsa Tahran'ın nükleer programını da durdurmanın mümkün olmayacağı" yönünde olduğunu ifade etti.

Lieberman, bu konudaki değerlendirmelerini İranlı öğrencilerin, Kuzey Kore'nin nükleer denemeleri sonrasında çeşitli internet sitelerindeki yorumlarına dayandırdı.

Özellikle de sansürlenmemiş web sayfalarında yazılanlar okunduğunda, öteki Körfez ülkelerindekinin aksine, başta (İranlı) öğrenciler arasında olmak üzere konunun enine boyuna tartışıldığını söyleyen Lieberman, bu yazılanlardan "dünyanın en izole ülkesi olan Kuzey Kore'ye bir şey yapamayan uluslararası toplumun İran'ı durdurmak için hiçbir şansı yok" örneğini de verdi.

Lieberman, Sünni Arap dünyasının İran'ın nükleer silah sahibi olmasına sadece müsamaha göstermekle kalmayacağını belirtip, "Allah saklasın, eğer İran askeri nükleer kapasiteye sahip olursa bölgenin geri kalanı da nükleer bir yarışın içine yuvarlanacak" görüşünü dile getirdi.