Yunan gazetesi Ege'deki uçuşların Yunanistan ve Türkiye'ye büyük zararlara yol açtığını yazdı.
Abone olYunan Hava Kuvvetleri'nin 1974 yılından bu yana 197 savaş uçağının düştüğünü ve 115 pilotunu kaybettiğini belirten Ta Nea, bugünkü fiyatlarla yalnızca düşen uçakların faturasının 8 milyar avro olduğunu kaydetti.
Gazete, bir savaş uçağının bir saatlik uçuşunun 5000 avroya mal olduğuna da dikkati çekerek, Yunan savaş uçaklarının Ege'de Türk uçaklarını tespit ve önleme için yılda 2400 kez sefere çıktıklarını ve zaman zaman günde 200-250 saate varan bir havada kalış süresinin söz konusu olduğunu bildirdi.
Ta Nea, Yunan savaş uçaklarının 1974 yılından bu yana toplam 1.3 milyon saat uçtuklarını da yazdı.
FIT HATTI
Yunanistan'ın eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral Andonis Andoniadis ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Yorgo Andoneçis, Atina FIR hattının Yunanistan'ın egemenlik alanı değil, sorumluluk sahası olduğunu söylediler.
Atina'da yayımlanan Elefterotipiya gazetesine birlikte demeç veren 2 eski komutan, Yunan Hava Kuvvetleri'nin Ege'de uluslararası hava sahasında uçan Türk savaş uçaklarını önleme girişimlerinin hiçbir getirisi olmadığını vurguladılar.
Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı'nın (ICAO) 1944 Chicago Sözleşmesi'nin sivil uçaklara uçuş planı sunmayı zorunlu hale getirdiğini ancak askeri uçakları bunun dışında bıraktığını belirten Andoneçis, ICAO'nun daha sonraki yıllarda askeri uçakların benzer bir uygulamaya gitmesini yalnızca tavsiye olarak dile getirdiğini kaydetti.
Andoneçis, ''Bu alandaki tezlerimizin hukuk alanındaki zayıflığını biliyoruz ama bu konudaki politikamızı 30 yıldır sürdürüyoruz. Geçmişte NATO ve ABD uçuş planlarının NATO aracılığıyla Atina'ya iletilmesini önerdi, kabul etmedik, oysa bu yolla alacağımız bilgiler hem uçuş güvenliği hem de Yunanistan'ın önceden haberli olması için yeterliydi'' dedi.
Yunanistan'ın tezlerinin uluslararası destek bulup bulmadığına ilişkin soruyu da yanıtlayan Andoneçis, bu alanda Atina'nın hukuki tezlerine hiç kimsenin katılmaması nedeniyle bugüne kadar ilerleme kaydedilememiş olduğunu bildirdi.
Bu konunun hem siyasi hem de askeri düzeyde tekrar ele alınması gerektiğini söyleyen Andoneçis, iki ülke siyasi liderliklerinin askerler arasında iletişime izin vermeleri halinde geçen hafta yaşanan uçakların çarpışması benzeri olaylardan kaçınılabileceğini de vurguladı.
Her ülkenin egemenlik haklarının kendi kara, deniz ve hava sahası içinde geçerli olduğunu belirten Andoniadis ise bunun dışındaki alanlarda ülkelerin çeşitli sorumluluklar üstlendiklerini söyledi.
Andoniadis, ''Uluslararası sivil ve askeri teşkilatlar ülkelere örneğin uçak seferlerinin kontrolü gibi yetkiler veriyorlar. Bunlar hiçbir biçimde egemenlik hakkı doğurmuyor. Klasik misâl Atina FIR hattıdır, burada ülke sınırından değil, sorumluluk sahasından söz ediyoruz'' dedi.
Kaynak:Netgazete
