Ege Ebrar Önür: Çocukların yanında kesinlikle yapılmaması gerekenler
Psikoterapist Ege Ebrar Önür, 'Çocukların yanında kesinlikle yapılmaması gerekenler' isimli köşe yazısında, çocukların ebeveynlerini model alarak sosyal öğrenme sürecini geçirdiğini vurguladı. Ebeveynlerin tutarsız davranışlarının çocuklarda güvensizlik yarattığını belirten Önür, sağlıklı bir aile ilişkisi kurabilmek için doğru ve tutarlı bir rol model olmanın önemine dikkat çekti.
Çocuğunuzun sizin izinizden gitmesini, doğru, dürüst, çalışkan olmasını ve size güven duymasını istiyorsanız bu yazı tam da sizler için. Çocuklar adeta su gibidir. Hangi kabın içine koyarsanız o kabın şeklini kolaylıkla alıverir. Bu da ebeveynlerin çoğunlukla çocuk yetiştirirken bir çok alanda yanılmalarını sağlayan sebeptir. Çünkü çocuk kendilerin has bir mizaç ile dünyaya gelir ve kendine has bir sezi ve zekaya sahiptir. Bu da onu aynı zamanda elinizden bir anda kayıp gidebileceği bir noktaya da getirir. Dedim ya çocuklar adeta su gibidir. Saf, temiz, ancak içine bir damla boya girse hemen renk değiştirebilir, boyanın rengini alabilir. Dökülüp saçılsın, kimyası değişikliğe uğrasın kimse tarafından istenmez bu hususta da ebeveynleri tarafından özenli bir çaba gösterilir. Her ailenin kendine has bir ritmi, bir şekli vardır ve çocuk da bu düzene ayak uydursun istenir. Ortalama her aile hiç kuşkusuz özellikle çocukları zarar görsün diye bir yola girmez, kendi doğru bildiklerini doğru bildikleri şekilde aşılamaya gayret gösterir. Kimi zaman doğru bildiklerimiz yanlış sonuçlar doğurabilir. Belki de başınıza buna benzer şeyler zaten gelmiştir ya da duymuşsunuzdur. Sigara içmesin istediğiniz çocuğunuzun cebinde belki paket yakalamış, namaz kılsın istediğiniz çocuğunuzun inanmadığını söylemesine şahitlik etmiş, belki de sizin siyasi görüşünüzle alakası bile olmayan bir yerde konumlanışını izlemişsinizdir. Eğer neyi, nerede yanlış yaptığınızı sorgularsanız önce bir kendinize bakmanızı öneririm. Neyi, nasıl yaptığınıza. Çocuğunuzdan bir şeyi nasıl istediğinize. Çocuklar sosyal öğrenme kuramı ile yani en basit haliyle etrafında var olan şeyleri gözlemleyerek bir şeyleri öğrenir. Burada da bakışları kendinize çevirmenizi istememin sebebi tam olarak bundan kaynak almaktadır. Yalan duymayı sevmeyen ebeveynlerin nasıl çok iyi yalancılar yetiştirdiğini hiç düşündünüz mü? Örneğin gündelik hayatımızda, karı-koca ilişkimizde, esnaf alış-verişlerimizde, akrabalarla ya da arkadaşlarla borç alış verişlerimizde söylediğimiz bize göre küçük yalanlar ve o yalana istemsizce bir noktada şahitlik eden çocuklar… Yalanı hiç bir şekilde kendilerinden duymak istemediğimiz çocuklarımızın yanında dara düşünce başvurduğumuz adının önüne de bir güzel küçük, masum, pembe/beyaz gibi sıfatlar ekleyerek belki de farkında olmadan normalize ettiğimiz o yalanlar çocukların zihninde adeta şöyle kodlanır; “Sıkıştığım zaman ufak anı kurtaracak bir yalan söyleyebilirim.” “Zorda kaldığımızda yalan en iyi yardımcımız, en büyük kurtarıcımızdır! Ve hatta yalanı bir başkası öğrenmediği taktirde yalan en iyi arkadaşımızdır!” Bunun önüne geçmek yalnızca çocuğa bakım veren yetişkinlerin kendi ilişkilerinde de gereğini yapması ile mümkündür. Dini inancınızı baskılayarak, vurgulayarak hiddetle söylemlerinize yansıttığınız ancak kendi dini inancınıza uygun bir yaşam sürmeyi başaramadığınız taktirde çocuğun zihninde söylemleriyle eylemleri ters düşen, uyumsuz olan ve anlam veremediği bir ebeveyn profili yaratmış olursunuz. Bu ikircikli durum karşısında çocuk yol gösteren, anlatıp, öğreten bir yetişkinden ziyade sizi, sizin de ne yaptığınızı bilmeyen biri olarak konumlandırır. Çocukların yanında konuştuğunuz siyaset hep bir taraf tutma ve körü körüne bağlanma üzerinden tek taraflı bir eleştiri veya takdir ile karakterizeyse siyaseti çocukların yanında yapmayın. Çünkü bugün sizin sadece eleştirmekte olduğunuz taraf ileride iyi bir şey yapacak olursa şayet bu durum siyasileri değil siz ebeveynleri çocuk gözünde güvensiz kılacak bu da otomatik olarak otoritenizin sarsılmasına sebep olacaktır. Evrensel doğrular dışında tek bir iyi, tek bir kötü, tek bir doğru ya da tek bir yanlışın olması pek de mümkün olmayan bu tip konularda sert girişimler yalnızca çocuğunuzla aranızdaki bağı koparmaya yarar. Sigara içmenin sağlığına ne denli zarar vereceğini çocuğunuzun yüzüne sigara dumanı üflerken söylüyorsanız bu pek de etkili bir yöntem olmayacak, ilişkinize zarar verecek ve sizi etkisiz kılacaktır. Çocuk kendisine bakım veren yetişkinlere inanmak ve güvenmek ister. Bu da ancak siz kendi içinizde tutarlı olduğunuz ölçüde mümkün olacaktır