Seksenler dizisinde 46’lık Basri karakterini canlandıran ünlü tiyatrocu Mehmet Elmas, dizinin bilinmeyen yönlerini anlattı. Canlandırdığı 46...
Abone olSeksenler dizisinde 46’lık Basri karakterini canlandıran ünlü tiyatrocu Mehmet Elmas, dizinin bilinmeyen yönlerini anlattı. Canlandırdığı 46’lık Basri karakterinin kendisinin en doğal hali olduğunu söyleyen Mehmet Elmas, Mint Yapım’ın Seksenler dizisini haftada iki gün yayınlamayı düşündüğünü, ancak usta senarist Metin Açıkgöz’ün vefatının ekibi derinden etkilediğini belirtti.
Geçen hafta geçirdiği kalp krizi sonrası anjiyo yapılan Mehmet Elmas, dinlenmek için geldiği Balıkesir’de, Seksenler dizisini ve canlandırdığı 46’lık Basri karakterini İHA’ya değerlendirdi. Elmas, ailenin en küçük çocuğu olduğunu anlatarak, “Annem 45 yaşında doğurmuş beni, hatta ebem de babamdır. O yüzden kimseye küfür ettirmem. Babam, 8 yaşında namaza başlamış bir insandı. Benim tiyatrocu olmamı hiç istemedi. Sonra 7-8 oyunuma geldi, bazen güldü, bazen ağladı. Mesela babam Necmettin Erbakan’a oy vermesine rağmen, sahnede benim yaptığım Erbakan taklidime kahkahalarla güldü. Çok otoriter bir insandı, o kadar otoriter olmasına rağmen hayatım boyunca sadece 2 kere dayak yedim. Çünkü hiç yalan söylemedim ben babama. Geçen yıl kaybettim babamı. Dizi başladığında babam yatalak pozisyondaydı. Eşimden ayrıldığım için bana kırgındı. Dizim başladığında televizyonu özellikle açtırıyormuş, öyle söylediler” dedi.
Tiyatroya Ortaokul’da başladığını belirten Oyuncu Elmas, okul yıllarında Gırgır Dergisini elinden düşürmediğini söyledi. Mehmet Elmas, “Ortaokul’da tiyatroya güzel konuşma dersi ile birlikte başladım. Kendimi güzel ifade ettiğimi de o zaman anladım. İlkokulda 3 yaprak kitap okumamışken, ortaokulda Kemalettin Tuğcu ile kitap okumaya başladım. Sonra 11 yaşından, 18 yaşına kadar istisnasız her hafta mizah dergisi Gırgır alır okurdum. Mizah anlayışım o zaman gelişti. Bir ilan denk geldi. Bir bayan arkadaşım bu ilana benim için gidip bakar mısın dedi. Oyuncu olmak istiyordu kendisi. Bende tamam dedim. Gittim, hoca beni istedi. Ufak ufak roller verdiler bana ve tiyatro hayatım başladı” dedi
“BİROL GÜVEN ADAM GİBİ ADAMDIR”
Seksenler dizisi ile tanışmadan önce Mint Yapım ile yollarının kesiştiğini ifade eden Mehmet Elmas, Birol Güven için ‘adam gibi adam’ ifadesini kullandı. Mehmet Elmas, “Mint Yapım ile tanışmam 7 yıl öncesine dayanıyor. O zaman bir senarist vardı, Metin Açıkgöz. İzmir’de çocukken sokaklarda beraber oynadığım çok samimi bir arkadaşım. Aynı zamanda Birol Güven’in de çok eski arkadaşı. Metin Açıkgöz, bu camia için önemli bir insandı. Reyting Hamdi senaryolarını yazmıştı, sonra Çocuklar Duymasın projesindeydi, hatta son projesi Zengin Kız Fakir Oğlan oldu. Dizi yayına girdiği hafta kalp krizinden hayatını kaybetti. Çocukluğumuzda bize çok ağabeylik yaptı. Allah rahmet eylesin. Ben de başka bir yönetmenden duydum, Seksenler proje halindeyken, 46’lık Basri karakterini Birol Bey ile paylaşmış. Karakter zaten yüzde 60 beni anlatıyor. Sonradan 4 kişi deniyorlar, Basri karakterine uymuyor. Metin Açıkgöz’ün senarist bir arkadaşı da benim adımı veriyor. Bana ulaştılar, gittim konuştuk. Hatta Birol Güven, bana oynamayacaksın dedi, sesini ve görüntünü istiyorum demişti. Oyunculuk adına yaptığım da çok bir şey yok. Doğal halimle ekrana çıkıyorum” dedi.
Mehmet Elmas, “Birol Bey (Birol Güven) daha önce gazetelerde ya da televizyonlarda gördüğümde bana pozitif bir enerji vermişti. Sonra yüz yüze tanıştık. Hani bir tabir vardır ya, adam gibi adam derler. Aynen öyle Birol Güven’de adam gibi adamdır. Çok ciddi çalışır, abartı yoktur. Zaten projelerine baktığında abartmaz, olduğu gibi yansıtır. Hakkını bilen, adam gibi bir adamdır. Seksenler dizisinden elbetteki para kazanıyorum. Para kazanmak beklentinizle ilgilidir. Ben beklentime göre para kazanıyorum. Benim alacağım parayı takdir eden insan Birol Güven. Bir sıkıntıya düştüğünde yardım eden bir insan Birol Güven. Bu konuda rüşdünü ispat etmiş birisi” şeklinde konuştu.
“BİLMİYORUM DİYORUM, HADİ SÖYLE DİYORLAR”
30 yıla yakındır tiyatro ile iç içe olduğunu ve şehir şehir gezdiğini anlatan Mehmet Elmas, Türkiye’de sadece 3 yerde oyuna çıkmadığını söyledi. Mehmet Elmas, “Seksenler’den önce hayatımda tiyatro vardı. Hakkari, Şırnak ve Silopi, bu 3 yer hariç gidip oyun oynamadığım yer kalmadı. Ancak İstanbul’dan uzaktım. Devlet Tiyatroları sanatçıları tanımaz beni. Alaylıyım çünkü. Diziye gelinceye kadar sıradan Mehmet Elmas’tım. Dizilerde, sinemada, reklamlarda yaptığınız iş kadar değil, tanınmışlığınız kadar para kazanırsınız. Beni de diziden tanıyan ve yoldan karşılaştığım insanlar oluyor. Beni kendine göre derviş gibi gören de oluyor, Karl Marx’a benzetenler de oluyor. İnsanlar beni kendisine yakın hissettiği kesimin en üstüne koyabiliyorlar” dedi.
Halktan diziye ilişkin çok sayıda soru aldığını anlatan Mehmet Elmas, dizinin içeriğine ilişkin kendisinin de bir bilgisi olmadığını, ancak insanların ısrarla sorular sorduğunu ifade etti. Elmas, “Dizi haftada 2 güne çıkacaktı. Bunun bir bölümünde normal Seksenler devam edecekti, diğer bölümde de Seksenler’in günümüz versiyonu, o karakterler bugün nerede ne yapıyor şeklinde olacaktı. Fakat olmadı. Metin Açıkgöz’ün vefatı bizi çok etkiledi ve Birol Güven’in yükü daha da arttı. Benim bir oyuncu olarak diziye ilişkin bilgim sınırlı. Bana ‘Susmuş neden Susmuş?’ ‘Nazlı ile Ergun mu evlenecek Niyazi mi?’ gibi sorular geliyor. İnsanlar içinden geçeni dahi söylüyor, keşke şöyle olsa, o bununla evlense gibi. Bazen senarist bile 2 hafta sonra ne olacağını bilemeyebilir. Susmuş Neden Susmuş? Bu soru ile çok muhatap oluyorum. Aydın çok değerli bir arkadaşım. Çok değerli bir müzisyendir. Benim canlandırdığım 46’lık Basri kim? Ne iş yapıyor? Parayı nereden kazanıyor? Ben de bilmiyorum Basri kim? Belki Birol Güven de bilmiyor. Bekleyip göreceğiz. Özellikle yakından tanıdığım kişiler ısrarla soruyor Basri kim diye. Bilmiyorum diyorum, hadi söyle söyle diyorlar. İnandıramıyorum kimseyi” dedi.
Seksenler dizisinin tam bir ekip çalışması olduğunu söyleyen Mehmet Elmas, “Seksenlerde oyuncuya göre karakter oluşturuldu. Benim sürekli olarak söylediğim ‘Bak buraya yazıyorum’ sözü ise iddialı bir karakterin sözüdür. Bu karakteri düşünürken ortaya çıkmış bir sözdü aslında ‘Bak buraya yazıyorum’ sözü. Hatta dizide Sami Abi’yi oynayan Berat, ‘Abi bu tutar’ dedi ve üzerine gittik. Dizide Basri, ‘Aha şuraya yazıyorum’ diyor ama Sami Abi ‘Yazma beyaa’ demese o cümlenin hiçbir anlamı kalmaz. Sami Abi, Basri’yi tamamlıyor, karakoldaki polis Laz komiseri tamamlıyor. Ergun Plak’ın yanındaki çırak da öyledir mesela. Bizde, her oyuncu birbirini taşıyor ve destekliyor. Makyözü, kostümü, terzi arkadaşımız, kameramanlar herkes öyle. O nasıl bir enerji, ben de anlamıyorum” şeklinde konuştu.
“LEVENT KIRCA KENDİNE PAZAR BULDU”
Tiyatro camiasının içinde ihanetler olduğunu düşündüğünü söyleyen Mehmet Elmas, Levent Kırca’yı sert biçimde eleştirdi. Kırca’nın kendisine pazar kurduğunu belirten Mehmet Elmas, “Bugüne kadar Levent Kırca’nın neyini engellediler? İktidar ona sen tiyatro yapma mı dedi? Yıllarca tek kanal döneminde TRT’yi kullandı. Oya Başar varken, yanında kadro vardı. Özel kanallar şimdi Olacak O Kadar’ı kabul etmediler. Sonra Ulusal Kanal’a kendini dayadı. Ulusal Kanal’ın da siyasi bir kimliği var. Ulusal Kanal’ın hükümetle bir savaşı var. Bu savaş içinde kendine pazar aradı Levent Kırca, onu da buldu. İşçi Partisi ve ADD’ler Levent Kırca’ya ortak organizasyon düzenliyorlar" dedi.
(İHA)