Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, son yağışlar sonrası Edirne ve çevresinde yaşanan durumla ilgili bilgi verirken, "Debi indi. Ancak cuma günü itibariyle yeni bir debi artışının söz konusu olduğu konuşuluyor" uyarısında bulundu.
Abone olMüezzinoğlu yağışların fazla olması nedeniyle bu sorunların yaşandığını ifade ederken, "En hızlı yapılabilecek şey Meriç kumunun İstanbul'daki inşaatlarda kullanılması için taşınması. Bununla ilgili Bakanlar Kurulu süreci gelecek hafta tamamlanacaktır. Meriç deniz yatağı kumunun İstanbul'un inşaatlarında kullanılması ile yatak temizlenir ve bu sürekli bir döngü haline gelebilir" dedi.
BAKAN EROĞLU: VATANDAŞLAR BULGARİSTAN'A DAVA AÇACAK
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Bulgaristan'ın, sınıra yakın bölgelerde yaptığı barajlarda taşkın hacmi bırakmadığını belirterek, "Bunu defalarca kendilerine söyledik, ikaz ettik. Ama oradaki vatandaşların da sabrı tükendi. Gerekirse Bulgaristan'a bu konuda dava açacaklarını ifade ettiler. Belki bunun yapılması faydalı olur diye düşünüyorum" dedi.
EDİRNE SEL FELAKETİNİ BÖYLE YAŞADI
Eroğlu, Wyndham Hotel'de gerçekleştirilen AB Nehir Havzaları Yönetim Planlarının Hazırlanması Projesi açılış toplantısından ayrılışı sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Edirne'deki taşkınlarla ilgili son durumun ne olduğu sorusu üzerine Eroğlu, Bulgaristan'da karların ani erimesi sonucu su seviyesinin yükseldiğini ifade ederek, Edirne'de Meriç, Arda ve Tunca nehirlerinin birleştiğini anımsattı.
Saat 02.00'de, rekor bir seviyede debinin 2 bin 149 metreküp saniyeye çıktığını vurgulayan Bakan Eroğlu, debinin sabah 08.00 itibarıyla 2 bin 71 metreküp saniyeye düştüğünü aktardı.
Karaağaç bölgesinin sürekli su altında kaldığına belirten Eroğlu, şu bilgileri verdi:
"Burası ve bazı alanlar su altında. Ama biz burası için Sayın Başbakanımızla Edirne'ye gittiğimizde büyük bir proje hazırlıyoruz şu anda. Özellikle Meriç nehrini, Edirne'yi baypass ederek daha alt bir mansap noktada bir kanal bağlayacak, büyük bir kanalla en azından oradaki taşkınları önlemek, yazın da sulama yapmak üzere barajdan bir çalışma yapıyoruz. Bizim özellikle Edirne'de iki settemiz var. Bir yaz setteleri, bir de kış setteleri. Yani özellikle tabii esas olan, kış settelerini aşarsa büyük bir risk var. Ama kış settelerini aşmadı. Yaz settelerini niye inşa ettik? Yaz settelerini özellikle suyun debisinin az olduğu zamanda, yaz settesi ile kış settesi arasında kalan alanlar ekilsin, ekonomik katkı sağlasın diye yaptık. Şu anda kış settesiyle ilgili problem yok. Sadece Tunca nehri kenarında Değirmenyeni köyünde birkaç evi su basmış. Ama Allah'a şükür şu anda can, mal kaybı yok."
Edirne Valiliğinin teyakkuz halinde olduğunu, DSİ Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü ve bakanlık ile diğer kamu kurum ve kuruluşların teşkilatına talimat verildiğini aktaran Eroğlu, "İnşallah şu anda debide de azalma başladı. İnşallah sıkıntı olmadan atlatırız diye düşünüyoruz" ifadesini kullandı.
"Vatandaşların da sabrı tükendi"
Bulgaristan Hükümeti'ne çağrıda bulunmak istediğini dile getiren Veysel Eroğlu, "Özellikle onlar birtakım barajlar yaptı ama barajların işletilmesinde, taşkın hacmini bırakmıyorlar maalesef. Bunu defalarca kendilerine söyledik, ikaz ettik. Ama oradaki vatandaşların da sabrı tükendi. Gerekirse Bulgaristan'a bu konuda dava açacaklarını ifade ettiler ben Edirne'deyken. Belki bunun yapılması faydalı olur diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Tunca Projesi'ne de değinen Eroğlu, projenin fizibilite raporunun hazırlandığını, ne yapılacağının belirlendiğini aktararak, "Ortak bir dostluk projesiydi. Her şeyi tamamladık. Protokoller imzalandı ve bizzat benim imzam var iki tane protokolde. Tam ikili işbirliği anlaşmasına geldi, Bulgaristan Hükümeti şu anda tasarıyı ve taslağı göndermemize rağmen maalesef hiçbir işlem yapmıyor" diye konuştu.
"TUNCA VE MERİÇ NEHİRLERİNDEKİ TAŞKINLARI AZALTACAĞIZ"
Bu konuda "B" planları bulunduğunu ve bunu uygulayacaklarını belirten Eroğlu, "Kendi ülkemizde bir baraj inşa ederek, Çömlekköy Barajı'nı inşa ederek en azından o suları bizim topraklarımızda bir baraja aktarmak istiyoruz, fazla zamanlarda. Yazın da bunu sulamada kullanmak istiyoruz. 'Bunu da yapın' şeklinde talimat verdim. İnşallah sıkıntı olmadan Tunca ve Meriç nehirlerindeki taşkınları azaltacağız" dedi.
İkinci bir "B" planı olarak da Meriç'ten, baraj bölgesinden büyük bir kanal açacaklarını belirten Eroğlu, fazla su geldiğinde, bunu Edirne'yi kurtaracak şekilde Meriç nehrinin mansabına, Türkiye topraklarına aktarma konusunda çalışmaların yapılması için talimatın Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından verildiğini söyledi.
"Herhangi bir yaptırım ya da baskı uygulamayı düşünüyor musunuz uluslararası alanda?" sorusu üzerine Veysel Eroğlu, Dışişleri Bakanlığının temaslar gerçekleştirildiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Ayrıca biz de Bulgaristan'la iyi temaslar kurmak suretiyle orada kendi ülkelerinde otomatik debi ölçüm istasyonları kurmuştuk. Oralarda taşkın olduğu zaman hemen Türkiye'ye 20 saat önce, Edirne'deki bölgemiz bunu haber alıyor, gerekli ikazlar yapılıyor, alanlar boşaltılıyor. Böylece aradaki, yaz ve kış settesindeki alanlarda can ve mal kaybını önlüyoruz. En azından o faydamız var. İnşallah bu projeler, ortak projeler daha da gelişirse neticede biz de kendi projelerimizi yapacağız, Edirne'yi taşkınlardan kurtaracağız. Zaten biz hiçbir şey yapmadık değil. Tunca nehrindeki ıslahların tamamını yaptık. Meriç'te büyük ıslahlar yaptık. Sadece problem, Türkiye ile Yunanistan sınırını teşkil eden kısımda adacıklar var. Bu adacıklarla ilgili Yunanistan'la tam bir mutabakat sağlayamadık. Bir de Bulgaristan'da kendilerinin inşa ettiği barajlarda, taşkın için bir hacim bırakmalarını arz ediyoruz. Ama bunlar elektrik üretmek için tam dolu olarak çalıştırıyorlar. Su gelince, taşkın, çok büyük miktarda, kapakları açıp su bırakıyorlar. Bunun önlenmesi lazım diye düşünüyorum."
"TÜRKİYE DÜNYADA ÖRNEK GÖSTERİLECEK ÜLKE"
"Türkiye'nin su kaynaklarının yarısını kaybettiği" iddiasını anımsatan bir gazetecinin bununla ilgili değerlendirmesini sorması üzerine Bakan Eroğlu, şu yanıtı verdi:
"Yani kusura bakmasınlar, Türkiye'de yarısını kaybetsek, bakın tarıma su veriyoruz, bütün şehirlere su veriyoruz, ıslah ediyoruz. Türkiye, şu anda dünyada örnek gösterilecek ülke. Hatta BM, Macaristan'da bir toplantı yaptı. Kurak dönemlerde, metropollerde su sıkıntısını, bir problem çektirmeden nasıl çözüyorsunuz diye bizim tecrübemizden istifade etmek üzere beni özellikle oraya çağırdı. Bunlara bakmayın. Türkiye, su kaynakları konusunda her zamankinden daha iyi konumdadır, çok daha güzel konumdadır."