BIST 9.627
DOLAR 35,22
EURO 36,70
ALTIN 2.955,66

Edirne Turizmi Nereye Gidiyor?

Edirne’de Acil Turizm Eylem Planı Yapılmalıdır

Şehirlerin Sultanı Sultanların Şehri, Fatih Sultan Mehmet Hanın doğduğu şehir Edirne…

Her miliminde tarihi yaşanmışlıkları, kültürel ve arkeolojik eserleri barındıran medeniyet, fetih ve şehir olgularını yaşatan, günümüzü hangi değerlere göre yaşamamız ve geleceğimizi nasıl planlamamız gerektiği sorularına verdiği cevaplarla yol gösteren bir şehir. Edirne’nin dünya tarihinde, insanlık tarihinde ve insanlığa barış, huzurun gelmesinde ne kadar önemli bir yeri olduğunu bilmek gerekir. Peygamber Efendimizin (S.A.V) “ İstanbul Fetih olunacaktır, onu Fetheden komutan ne güzel komutan onu fetheden asker ne güzel askerdir” hadisi şerifi de ayrı bir önem arz eder. Çünkü İstanbul’u fetheden medeniyet 100 yıl boyunca Osmanlıya Başkentlik yapan Edirne’de hayat bulmuştur.

Edirne’de kurulan medeniyetin İslam ve Doğu kültürünün temel alınmasının yanında kesinlikle Batı kültürünün de Roma Kültürünün de Yunan kültürünün de Avrupa kültürünün de şekil verdiği yeni bir medeniyet anlayışı dünyaya barış ve huzuru getiren bir yaşam biçimi olduğunu görürüz.

Fatih Sultan Mehmet Han sefere çıkmadan öncede Ulu Camii “Eski Cami” de Fetih namazını kılar sonra alış veriş yapmak için Bedesten çarşına gider, girdiği dükkandan istediklerinin bazılarını aldıktan sonra diğer ihtiyaçlarını da almak ister o sırada dükkan sahibi ben şimdi siftahımı yaptım ama komşum daha siftahını yapmadı diğer isteklerinizi oradan alınız der. İşte daha sonraki yıllarda İstanbul’da Kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz denmesinin sebebi bu medeniyettir. Geçmişimizin bu değerli hazinelerini anlamamız ve yaşatmamızın ne kadar anlamlı olduğunu gözler adına sermek adına tarihimizle geçmişimizle köklerimizle özümüzle manevi bir bağ bir köprü kurması açısından da Edirne çok önemlidir.

Bu değerlerin ışığında bugün ve yarınlara hassasiyetle taşınması gereken bir şehir olan Edirne’nin benim için yeri çok özeldir. Edirne’yi gönülden sevdiğim aşikardır.

   

Edirne’de Acil Turizm Eylem Planı Yapılmalıdır

Edirne Valiliği, Edirne Belediye Başkanlığı ve tüm yetkililerin bir an önce kırmızı alarmla harekete geçip görünürde 12 ay boyunca özellikle son dönemde Bulgaristan’dan gelen turistlerin akınına uğrayan bir turizm şehri olarak haberlere düşse de çarşılarını, dükkanlarını gezip incelediğinizde üzülmemek, hayal kırıklığına uğramamak elde değil.

Biran kendimi Gaziantep’te zannettim her yer baklavacı, turistlik lokum, baharat, tekstil ürünleriyle dolu. Evet olabilir çok doğal ama terslik nerede derseniz bizim milli lezzetlerimiz olan Baklavamızı, Lokumumuzu bu kadar kötü bir şekilde sunamazsınız ve satamazsınız. Bir gün o turist Baklava, lokum diye sattığınız ürünlerin gerçek lezzetleriyle yerse ne diyeceksiniz? Turizm demek sırf para kazanmak uğruna herşeyin en kötüsünü yapmak demek değildir. Ucuz zihniyeti pahalıya satmak ve adına turizm demek şehrinizi ziyaret eden, konaklayan turiste yolunacak kaz misali misali bakmak doğru değil ve şehrinize kaybettir. Günü kurtaran bir turizm anlayışı da geleceği kaybettirir. Kelebek etkisiyle seyyar satıcısından marketine varana kadar ucuz ve kötü zihniyet bir alışkanlık haline gelir ve işin trajik noktası “ne var ki bunda en doğrusunu yapıyoruz, en güzel ürünü hakkıyla pazarlıyor kazanç sağlıyoruz” dersiniz.

Bulgar turistlerin yoğun olduğu gün ve haftalarda fiyat etiketlerinizi Bulgar parası Leva koyup sonra 10 Leva 10 TL demekte muamma. Bir gariplik var bu şehirde.

Tatil Tadında Kalın adlı kitabımı imzaladığım Edirnelilerle kucaklaştığım, dost olduğum bu kadim şehirde bunları görmek, yerinde gözlemlemek canımı acıttı. Dost acı söyler misali tutamadım kendimi yazdım. Umarım ben yanılıyorumdur ama gördüğüm tablo pek iç açıcı değil. Zaten Bulgar turistlerde çevre il ve ilçelere Kırklareli, Lüleburgaz gibi yönelmiş durumda. Ne acıdır ki bir yanda “Edirne’ye gel ciğerimi ye tavası var ciğeri var yanında da biberi var A be  güzel Edirnem sen de daha neleri var” diyerek gönülle aşkla Kapıkuleden  İstanbul’a İzmir’e ayak basmadık yer bırakmayan, her fırsatta Edirne’yi nasıl daha güzel tanıtabiliriz bu özel şehirde  insanları nasıl daha güzel ağırlayabiliriz diye ömrünü adayan Bahri Dinar lar var ve işini layığıyla yapmaya şehrini yaşatmaya çalışan esnaflar Edirne sevdalıları var Bir yanda da Edirne’nin turizmde geldiği son nokta budur dedirtenler var. Bir Edirne’ye dönüp bakın “biz tarihimizle, eserlerimizle Dünya Mirası bir şehiriz” deyip hadi el birliği içerisinde Ülkemize ve Dünyaya da turizmde örnek olalım.  

İşin özü Edirne’yi yürekten seviyoruz, saygı, sevgi ve minnetle bu koca şehrin önünde eğilerek yazıma noktayı koyuyorum.

 Tatil tadında kalın