Edebiyatın "şeytan" tasvirleri
İster Lucifer ister İblis isterse düşmüş melek veya deccal olarak adlandırın, Şeytan’ın edebiyatla uzun ve verimli bir ilişkisi vardır. İşte onun edebiyattaki en iyi on tasviri.
Cehennem - Dante Alighieri
İnsanların size ne zaman bir şeylerden yakınacağını bilir ve daha da beteri olabileceğini düşünmeye devam edersiniz ama bir yandan da bununla kıyaslayacak zekice bir şeyler bulmaya çalışırsınız değil mi? “En azından ölü bir şairin eşliğinde Şeytan ve onun bir yandan gözyaşı dökerken bir yandan da ağzında Brutus, Cassius ve Yehuda’yı çiğneyen yarı buza gömülmüş üç yüzüyle karşı karşı geleceğin cehenneme inmiyorsun,” diyebilirsiniz örneğin. Ruhunuzu daha da karartmanın düşünülebileceğiniz en dehşetengiz ve Hades’te bir yolculuğu sona erdirmenin tek uygun biçimidir bu.
Kayıp Cennet - John Milton
Milton’ın 17’nci yüzyıla ait epik şiiri “Cehennemde hüküm sürmenin Cennette hizmet etmekten evla” olduğunu her daim bilen karizmatik ve neredeyse sempatik bir Şeytan portresi çizer.
Faust - Johann Wolfgang von Goethe
Faust, kuşkusuz Goethe’nin oyununun öncesine ait bir Alman efsanesidir ve İncil’de geçen Eyüp meselini andırır -ancak dalavereci Mefistofeles bütünüyle sempatik olmasa da muhtemelen Dante’nin gördüğü korkunç canavardan çok daha uygun bir eşlikçi olurdu.
Âşık Şeytan - Jacques Cazotte
1772’de yayımlanan bu hikâyede Şeytan bir adama âşık olur ve onu cezbetmek için kadın kılığına girer. Öykü, kimilerince fantezi türünün ilk örneklerinden biri olarak görülür.