BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Ecevit'ten Fethullah Gülen'e övgüler

Fethullah Gülen ile Bülent Ecevit arasındaki dostluk, karşılıklı mesajlarla sürüyor. Gülen'in kendisine yönelik övgü dolu sözlerine Ecevit'ten cevap gelmekte gecikmedi..

Abone ol

Fethullah Gülen ile Bülent Ecevit arasındaki dostluk, karşılıklı mesajlarla sürüyor. Gülen'in kendisine yönelik övgü dolu sözlerine Ecevit'ten cevap gelmekte gecikmedi, O da övgü dolu ifadelerle karşılık verdi. Ecevit, Zaman Gazetesi'ne konuştu: Gülen’in mesajı beni çok duygulandırdı Türkiye siyasetinin sembol isimlerinden Bülent Ecevit, politikaya veda ettiği gün sürpriz bir mesaj aldı. Fethullah Gülen, DSP lideri için “Bülent Bey'i uğurlarken! Onuruyla yaşayan, onuruyla ayrılan, devlet adamına” başlıklı bir ilan verdi. Ecevit, dün Zaman aracılığıyla mesajı cevapladı: “Sayın Gülen'e teşekkür ediyorum. İlan beni çok duygulandırdı. Ben de kendisine teşekkür mesajı göndereceğim.” Demokratik Sol Parti'nin geçtiğimiz pazar günkü kurultayında 47 yıllık siyasi hayatını noktalayan Bülent Ecevit, sağlık sorunları sebebiyle ABD'de bulunan Fethullah Gülen'le ilgili düşüncelerini Zaman'a açıkladı. Bugüne kadar Gülen'le iki kez görüştüğünü anlatan Ecevit, düşüncelerini yakından tanıma imkanı bulduğunu söyledi. Fethullah Gülen'in Türkiye'nin büyük çoğunluğu gibi Atatürk ve Cumhuriyet'le sorunu olmadığını vurgulayan Ecevit, Gülen'in teşvikleriyle hayata geçen eğitim faaliyetlerinden övgüyle söz etti. Ecevit, “Buralarda irtica filan yok. Büyükelçilerimiz ve ataşelerimize de sordum. En ufak bir irticaî faaliyet olsa o ülkelerin devlet başkanları ve hükümetleri buna izin vermez, gerekeni yapar. Bu okullar Türk kültürünün yaygınlaşmasında önemli rol üstleniyorlar.” dedi. Dindar insanların potansiyel mürteci olarak görülmemesini isteyen Bülent Ecevit, herkesin inancına saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi. Ecevit, özetle şu görüşleri dile getirdi: “Sayın Gülen ve ona destek olanların eğitim konusunda yaptığı çalışmalar beni çok ilgilendirdi. Yurtdışında yüzlerce okul açıldı. Bu okulların bir kısmını gördüm. Duyduklarımız da var. Bütün okullarda Atatürk'ün resimleri asılı, çok güzel Türkçe öğretiliyor, İstiklal Marşı'mız okutuluyor. Buralarda irtica filan yok. Büyükelçilerimiz ve ataşelerimize de sordum. En ufak bir irticaî faaliyet olsa o ülkelerin devlet başkanları ve hükümetleri buna izin vermez, gerekeni yapar. Bu okullar Türk kültürünün yaygınlaşmasında önemli rol üstleniyorlar. Sıcak ilgim yadırgandı Fethullah Gülen ve yurtdışında açılan okullarla ilgili düşüncelerimi açıkladıktan sonra bazı çevreler bana tepki gösterdi. Sayın Gülen'e sıcak ilgi göstermemi yadırgayanlar oldu. Ama hiç önemsemedim. Görüş ve düşüncelerimi bütün açıklığı ile söylemeye devam ediyorum. Türkiye'de ‘dinci' ile ‘dindar' arasındaki ayrımın iyi yapılması gerekir. Atatürk'e ve Cumhuriyet'e bağlı dindar insanların ‘mürteci' olarak gösterilmesi yanlıştır. Ben laiklik yanlısı bir insanım. Dinciliğe karşıyım, dindarlığa ise saygım var. Türkiye'nin büyük çoğunluğu dinci değil, dindardır. Cumhuriyet'le, Atatürk'le sorunu yoktur. Sayın Fethullah Gülen'de de bunu gördüm. Türkiye'de dindar ile dinci ayrımını iyi gözetmek gerekir. Dindar insanları potansiyel mürteci olarak görmemek gerekir. 1960'lı yıllardan beri ‘inançlara saygılı laiklik' kavramını savundum. Laik olmalıyız, din ve siyaseti ayırmalıyız; ama herkesin inancına saygı göstermeliyiz. Bunu ilk dile getirdiğim 1960'ların ortasında da tepkiler aldım. Çok fazla söyleyemiyordum o zamanlar. Yetkileri sınırlı, genç bir politikacı idim. O zaman Ticanilik diye bir tarikat vardı. Neredeyse Türkiye'nin en önemli sorunu haline gelmişti. Şimdi adı sanı anılmıyor. Bizim arkadaşlar bu konuyu sürekli gündeme getirirlerdi. Bir parti meclisi toplantısında, ‘Bu şekilde mücadele olmaz.' dedim. Tabii, herkes şaşırdı. Rahmetli İnönü de bunu kabul etti. Denemeye başladık, politikalarımız değişince CHP'ye halk desteği arttı. Türkiye'de dinci ve laik kesimde birbiri ile anlaşamayan kesimler var. Bunları olabildiğince uzlaştırmaya çalışmalıyız.” Bülent Ecevit, yaklaşık 5 yıldır ABD'de bulunan Fethullah Gülen'in Türkiye'ye dönüp dönmeme kararının ise tamamen kendisine ait olduğunu belirtti. Ecevit, “Sayın Gülen'in belli ki bazı sıkıntıları, zorlukları var. Rahatsızdı. Şimdi iyi olduğu anlaşılıyor. Döner mi dönmez mi bilemem. O artık kendi takdirlerine bağlı.” dedi. BÜLENT BEY'İ UĞURLARKEN Onuruyla Yaşayan, Onuruyla Ayrılan Devlet Adamı'na Siyasi hayata atıldığı andan itibaren hep inandığı gibi yaşadı. İçinde bulunduğu siyasi ortamın hususiyetini her zaman aksettirdi. Hususiyle son zamanlarda uluorta sorgulanan ve saygısızca tecavüz edilen milli değerlerimize hep saygılı oldu. Ve başkalarını da saygılı olmaya çağırdı. Doğru bildiği meselelerde en muannit baskıcı güçlere bile bildiğini söylemekten şaşmadı. Keşke başka devlet adamlarımız da bu tavrı gösterebilseydi. O, şaşırtılmak istendiğinde bile elini masaya vurup 'Ben bunları doğru bulmuyorum' demesini bildi. Onun bu ahlâkiliğinin halefleri tarafından da, olduğu gibi temsil edileceği ümidiyle... M. Fethullah Gülen