BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Ecevit'in tedavisini böyle savundular

Adli Tıp'ın Ecevit'le ilgili raporuna Başkent Üniversitesi Hastanesi'nden açıklama geldi

Abone ol

Eski Başbakan Bülent Ecevit'in tedavi sürecine ilişkin Adli Tıp Kurumu Raporu'na tedavinin yapıldığı Başkent Üniversitesi Hastanesi'nden açıklama geldi.

Açıklamasında, ''Parkinsona bağlı düşme sonucu meydana gelen vertebra kırığı gelişimini takiben hastanede ve daha sonra Sayın Başbakan'ın evinde devam ettirilen izlem süresinde ilaç dozu değişikliği, hastanın yaşı, diğer sağlık sorunları ve ilaçlara özgü olası yan etkiler de düşünülerek önerilmemiştir'' denildi.

Hastaneden yapılan yazılı açıklamada, 4 Mayıs 2001 tarihinde hastaneye başvurduğu anımsatılarak şu ifadelere yer verildi:

''Başka bir merkezde daha önce tanısı konarak tedavisi planlanan parkinson hastalığı ile ilişkili Madopar 2x125 mg/gün kullanmakta iken bu yatışı sırasında yapılan nörolojik muayene ve izlemine göre, parkinson hastalığı ile ilgili ilaç ihtiyacının daha fazla olduğu Prof. Dr. Turgut Zileli tarafından saptanarak, gündüz Madopar 5x125 mg, gece ise uzun etkili preperat olan Madopar HBS 125mg olarak ilaç düzenlemesi yapılmıştır ve 5 Mayıs 2001 tarihli istem kağıdında bu tedavi planı kayıtlara geçirilmiştir. Bu dönemdeki düşük doz ilaç kullanımının, Adli Tıp Kurumu raporlarında da belirtildiği ve daha önce izleyen hekim olan Prof. Dr. Okay Sarıbaş'ın ifadesinden de görüleceği şekilde, tavsiye edilen doza zaman zaman uymama veya ara verme şeklindeki tutumla ilgili olduğu düşünülmüştür.''

Açıklamada, Ecevit'in, 5 Mayıs 2001 tarihinde taburcu edilmesini takiben, parkinson hastalığına yönelik tedavisinin idamesi, Madopar 5x125 mg/gün Madopar HBS 125 mg gece olarak önerilen ve parkinson bulguları açısından stabil izlenen Ecevit'in, parkinson hastalığında görülen sık düşmelere yönelik, Prof. Dr. Turgut Zileli tarafından, kendi takip notlarından da anlaşılacağı üzere, özellikle uyarıldığının görüldüğü belirtildi.

ECEVİT ÖNERİLERE UYMADI

Parkinson hastalığının seyrinde, hastaların etkin ve yeterli dozda dopaminerjik tedavi altında oldukları halde düşme riskinin bulunduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Hem hastalık hem de tedavi amaçlı kullanılan ilaçların yan etkisi olarak gelişen ortostatik hipotansiyon, hastalığa bağlı yürüyüş bozukluğu ve harekette kilitlenme/donma gibi bulgular düşme riskini yaratır. Bu nedenle hastaların kontrol altında mobilize olmaları önem taşır. Bulguları açısından, almakta olduğu parkinson hastalığı tedavi dozunun etkin olduğu gözlenerek yapılan son düzenlemenin idamesi Prof. Dr. Turgut Zileli tarafından uygun görülmüş ancak daha önce belirtilen düşme riski ile ilgili hastaya defalarca kalkmaması, özellikle de yalnız kalkmaması önerildiği halde bu önerilere maalesef tam olarak uyulmamış ve hatta bu denemelerden birinde de Sayın Başbakan düşmüş ve vertebra kırığı gelişmiştir. Vertebra kırığı gelişimini takiben hastanede ve daha sonra Sayın Başbakan'ın evinde devam ettirilen izlem süresinde parkinson hastalığına yönelik ilaç dozu değişikliği, hastanın yaşı, diğer sağlık sorunları ve ilaçlara özgü olası yan etkiler (ortostatik hipotansiyon gibi) de düşünülerek önerilmemiştir.

TEDAVİ HASTADAN HASTAYA DEĞİŞİR

Ayrıca belirtilmelidir ki parkinson hastalığının tedavisi hastalığın aynı evresindeki hastalar için de dahil olmak üzere, hastadan hastaya değişiklik gösterir. Bu değişiklikte hasta yaşı, diğer sağlık sorunları, diğer kullanılan ilaçlar, ilaçların yan etkileri ile ilaçların etki ve yan etkilerine kişisel cevap farklılığı gibi faktörler etki eder.''

Bülent Ecevit'in, hastanenin sağlık heyeti tarafından son kez 2 Temmuz 2002 tarihinde değerlendirmesinin yapıldığı ve tedavi önerilerinin iletildiği belirtilerek, ''Sayın Başbakan'ın yaklaşık bir yıl sonra GATA'da nöbet geçirme nedeniyle yapılan değerlendirilmesi sırasında, parkinson hastalığına ait idame tedavi dozunun Madopar 5x125 mg 4x 62,5 mg ve Comtan 3x1 olduğu görülmektedir'' denildi.

TEDAVİ DOĞRU VE UYGUNDU

Parkinson hastalığının ilerleyici bir hastalık olduğu, yıllar hatta bazen aylar içinde tedavi dozu artımının gerekliliğinin doğabileceği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Parkinson hastalığının ilerleyici özelliğine rağmen, geçen süre içinde hastalığa yönelik ilaçlarının toplam dozlarında belirgin bir artış olmaması, (5x125 mg 125 mg HBS levodopa - benserazid total doz 750 mg; yaklaşık iki yıl sonra 5x125 4x 62.5 mg /gün toplam doz 875 mg/gün levodopa - benserazid Comtan 3X1) 2001 yılında hastanemizde son düzenlemesi yapılarak önerilen tedavinin doğru ve uygun olduğunun bir kanıtıdır. Ayrıca Adli Tıp Kurumu raporunda da Uzm. Dr. Tansel Boran (Adli Tıp Uzmanı), Prof. Dr. Nurperi Gazioğlu (Beyin Sinir Cerrahi Uzmanı), Prof. Dr. Hasan Tüzün (Göğüs Kalp Damar Cerrahi Uzmanı), Prof. Dr. Süheyla Güven Apaydın (İç Hastalıkları Uzmanı), Prof. Dr. Nihat Yavuz (Genel Cerrahi Uzmanı) olan 5 üye tarafından şerh konularak, '17 Mayıs 2002-27 Mayıs 2002 tarihleri arasındaki yatışı sırasında' yapılan tetkik ve tahliller ve neticelerinde saptanan diğer sağlık sorunları ile daha önceden tanısı konmuş parkinson ve myastenia gravis hastalıklarında hastaneye müracaatından önceki süreçte olduğu şekilde aynı dozda tedavi uygulanmasının tıp kurallarına uygun olduğu belirtilmiştir.''