Siyaset dünyasının Karaoğlan'ı Bülent Ecevit'in yaşamında şiir de politika kadar yer tuttu.
Abone olŞiirleri 17 yaşında yayımlanmaya başlayan Ecevit, yapıtlarını 3 şiir kitabında topladı.
1993 yılında yazdığı ''Özgeçmiş'' adlı şiirinde ''bir boşluktan boşluğa/bir cam bardağa dolmuşum/cam bardakta su olmuş/sudan içmiş can olmuşum/görünmezden cana/bir kumaş örülmüş/kumaşa bürünmüş/beden olmuşum/bir varmış bir yokmuş/iki boşluk arası/bir rüyalık alemde/sen ben olmuşum'' diyen Ecevit'in şiirleri değişik dillere de çevrildi.
Doğan Kitap'tan 2005 yılında çıkan ve tüm şiirlerinin bir araya getirildiği
''Bir Şeyler Olacak Yarın'' adlı kitabında ''Önsöz'' olarak aynı adlı şiirine yer veren Ecevit, ''ozan söze değdi mi/sözün dili çözülür/usun ermediğini/gözün görmediğini/şiir dili duyurur'' dizeleriyle bir bakıma ''şiir''in tanımını da yapıyordu.
-ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER... -
TAKA
takalar geçiyor allı yeşilli/takalar geçiyor dümenleri lazlı/ takalar
geçiyor en nazlı/yelkenlilerden de güzel/
güvenli sularda işsiz dönenen/gezi yelkenlilerinden çok duyarak
denizi/takalar geçiyor enginlere/yamalı göğsünü gere gere/
takalar geçiyor yükle yürekle/takalar geçiyor emekle dolu/günlük güneşlik
kıyılardan kopmuş/denizlerde Anadolu
kıyılar kadın olmuş/açılır gider erkeği/takalar takalar toprağın/ denizde
çarpan yüreği (1970)
YARIN
birşeyler olacak yarın/duruşundan belli/kırdaki atların/bulutların
koşusundan belli/kazışından köstebeklerin
toprağı/
karıncaların telaşından belli/birşeyler olacak yarın/belki bir
tomurcuk/beİki bir ağacın düşen yaprağı/belki de bir çocuk/
pek o kadar göremesek de uzağı/kuşlarin uçuşundan belli/birşeyler olacak
yarin/öbürgünden önemsiz/bugünden önemli (1975)
JEOLOG
avucumda bir buhurdan bu dünya/çağlar tüter insansız/sarar beni benden
uzağa/yokolmuş dağlar/yankılar beni yapayalnız/
toprağın basamaklarından iner/derin dağlara yükselirim/ eski ırmak
izlerinde/akar yiterim kumlarla/görmez olur beni gözlerim (1976)
SORU
kimbilir/insanda son kalan gözler/görür mü dünyayı uzaktan/
kimbilir/küçülür mü dünya/büyür mü uzaktan/
kimbilir/küllenir mi dünya/özlenir mi yoksa uzaktan (1975)
MAĞARA
mağaranın duvarına/hayvanları taştan oydum/kükrediler karanlıkta/türkülerle
karşı koydum/ karanlıktı mağara/ışığı taştan oydum/üşüyordum/bir de güneş koydum/ aşk oydum mağaranın duvarına/aşk oydum/ağrıdı taşlar/yarıldı mağara/ben doğdum (1970)
İNSAN
elbette senden güzel olacaktı/çizdiğin resim/yaptığın heykel/senden büyük
olacaktı/senden yakışıklı/ elbette senden çok duyacaktı/söylediğin türkü/
sen olduğundan büyüksün/sen olduğundan iyisin/sen olduğundan güzel (1954)
BEN MİSİN
dirilten misin beni gövdem/öldüren misin bilmem/ gördüren misin beni
gözüm/körleten misin bilmem/ bildiren misin bana başım/gizleyen misin bilmem/ bir ben varım benden öte/ben misin bilmem (1971)
TRENSİZ
trenler geçmez oldu gözlerinden artık/sallanmaz oldu ak mendili/ rayların
sonu belli/en uzak yerler bile tanıdık/ trenler geçmez oldu gözlerinden artık/ayrılan ayrıldı kavuştu kavuşan/duman tütmez oldu yolcu gelmez/bir tren sesi kalmış kulağında uzaktan/ trenler geçmez oldu gözlerinden artık/kampana çalmaz oldu saati/istasyonda artık o bir başına/elinde bileti (1953)
PROMETE KENTTE
Promete şimdi kentte/kayalara bağlı değil/beton duvarlarla
çevrilidir/kartalların giremiyeceği bir semtte/kendi kendini kemirir (1976)
AV
ormanın kuytusunda vurulan geyik/hayvanlar acınla suskun/dallar yasınla
eğik/boynuzlarında çizgilerinde gözlerinde/avcının söndüremediği iyilik (1971)
PÜLÜMÜRÜN YAŞSIZ KADINI
Pülümürün bir dağ köyünde gördüm onu/yaşını sordum bir giz gibi güldü/kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz/yüzüne baktım bir giz gibi güldü/
bir asa vardı elinde/bir solmuş kırallığın/kadifeden harmanisi üzerinde/bir
hititliydi o bir selçukluydu/bir ermeniydi bir kürttü/bir türk/ yaşını sordum bir giz gibi güldü/koluma girdi bir soylu kadınca/ tozlu köy yolunda sürüyerek eteğini/beni tek gözlü sarayına götürdü/ köy yapısı kulübesinin/
Zamanı onda yitirdim ben/yitik zamanlara onda eriştim/en soylu yoksulluğun
toprak döşeli sarayında/bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim (1969)
BİR OZAN BİR DEVLET ADAMINI SORGULUYOR
yıldızlı bir gecede/göğe bakmıyalı/kaç ay geçti/anımsar mısın/
yıldızlı bir gecede/ya da güpegündüz/canevinde duymadan/sonsuzluğunu göğün/ ya da bir sabah/çiçek açtığını ansızın/farketmeden/bahçendeki ağacın/ hele bir de işitmeden/işine giderken/bilmeden ezdiğin/karıncanın sesini/
nasıl bilesin/evrendeki yerini de/nasıl yönetesin/ülkeni (1994)
ELELE BÜYÜTTÜK SEVGİYİ
Rahşan'a birlikte öğrendik seninle/avcumuzda yüreği çarpan /
kuşa sevgiyi elele duyduk kumsalda denizin/
milyon yılda yonttuğu/taşa sevgiyi/
tırtılları tanıdık seninle baharda/
tırtılken daha sevmeyi öğrendik/
sevgiden üreyen kelebeği/
toprağı evimiz gibi sevdik seninle/
birlikte sevdik kuru toprakta/
ev küren köstebeği köstebeğinden toprağına taşına/
tırtılından kelebeğine kuşuna/
elele sevdik bu dünyayı/
acısıyla sevinciyle sevdik/yazıyla kışıyla sevdik/
köy-köy ülke-ülke/
gökler gibi sardı dünyayı/
yağmur gibi sızdı dünyaya/
dünya kadar oldu sevgimiz/
elele büyütüp elele derdik/
elele derip insana verdik/verdikçe çoğalan sevgimizi
(1980)