DSP'nin kurucu Genel Başkanı Rahşan Ecevit, ''Sağlı-sollu ittifak girişimlerini sürdüreceğini'' bildirdi.
Abone olDSP Genel Başkanı Zeki Sezer de toplumda bir uzlaşma ve işbirliği arayışı olduğunu ifade ederek, ''Siyasi uzlaşma çalışmalarının dışında kalanlar, kendi yaptıklarının altında kalır'' dedi. Rahşan Ecevit ve Zeki Sezer, GATA önündeki parti çadırında, ''Gençlerle El Ele Ülke Yönetimine'' toplantısı kapsamında Ankara'da bulunan ve Bülent Ecevit'i ziyaret için GATA'ya gelen partili gençlerle bir araya geldi.
Partililerin alkışları ve yoğun ilgisiyle karşılanan Rahşan Ecevit, Sağlı-sollu ittifak çalışmalarına devam edeceğini söyledi. Eşi Bülent Ecevit'in sağlık durumunun iyiye gittiğini belirten Rahşan Ecevit, ''Bülent'in sağlık durumundaki gelişmeler hepimizi sevindiriyor ve umutlandırıyor. Gözlerini açtı ve bazı küçük tepkiler veriyor'' diye konuştu. DSP Genel Başkanı Sezer ise siyasi işbirliği ve uzlaşı çalışmalarının bazı partilerden eleştiri aldığını kaydederek, ''Toplumda bir uzlaşma ve işbirliği arayışı var. Siyaset ve siyasetçiler bunun dışında kalamaz. Halkın isteği bu yönde. Siyasi uzlaşma çalışmalarının dışında kalanlar, kendi yaptıklarının altında kalır'' dedi.
Türkiye'nin ulusal bütünlüğünün, milli birliğinin, rejiminin ve ekonomisinin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini söyleyen Sezer, yaşanan sıkıntılı sürecin atlatılması için siyasi birliğe ve uzlaşıya ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. CHP başta olmak üzere hiçbir partiyle kavga etmediklerini, polemiğe girmediklerini kaydeden Sezer, ''Bizim kavgamız rejime karşı olan girişimlerle, bizim kavgamız bölücülere karşı, bizim kavgamız ekonomik sorunlara karşı, Biz, Türkiye'nin yararına işlerde işbirliği yolunun açık kalmasını istiyoruz'' dedi. -
SONUÇ BİLDİRGESİ
Öte yandan, DSP'nin ''Gençlerle El Ele Ülke Yönetimine'' toplantısının yayımlanan sonuç bildirgesinde, ''Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik en büyük tehdidin, irticai ve bölücü faaliyetler olduğu, ayrıca yabancılara toprak satışının ve yer altı kaynaklarının yabancı sermayeye gruplarına açılmasının da tehdit unsuru olarak görüldüğü'' kaydedildi. Bildiride, ''AK Parti iktidarının, eğitimin önemli sorunlarını göz ardı ederek, sadece türban sorununa odaklandığı, Türk toplumunun yaşam kaynağı olan kültürün dejenere edildiği, etik değerlerden uzaklaşıldığı, kültürel ve tarihi varlıkların talan edilerek kültürel birikimlerin yok sayıldığı, başka ülkelerin kültürlerinin ithal edilmeye çalışıldığı'' savunuldu.