Ecevit GATA'ya yatırılmadan bir gün önce büyük bir olay yaşamıştı. İşte Ecevit'i yıkan gerçek..
Abone olBülent Ecevit 18 Mayıs günü Danıştay saldırısında can veren 2. Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in cenaze törenine katılmak Kocatepe Camii'ne gitmek istedi.
Kocatepe Camii'ne geldiğinde yanında eşi Rahşan Ecevit ve koruma müdürü Recai Birgün vardı. Ecevit Caminin girişindeki yüksek merdivenleri ağır ağır çıktı. Merdivenleri çıkarken yardım aldı. Cami avlusunu dolduran kalabalık karşısıdna Ecevit'i gördüğünde duygulandı ve bir koridor oluşturarak geçmesi için ona yol açtı.
Cami avlusunda tansiyonu yükselmesine rağmen Ecevit gücünü toplayıp Özbilgin'in naaşına doğru yürüdü. Naaşın yanına geldiğinde ise yorgun ama gururluydu. Merdivenleri çıkarken kendisine eşlik eden Rahşan Hanım ve koruması da yanında değildi.
Törenden sonra evine dönen Ecevit'in baş ağrısı akşam saatlerinde dayanılmaz hale gelince apar topar GATA'ya kaldırıldı.
GATA'da ilk teşhis "beyin kanaması" olarak konuldu ve acil olarak ameliyata alındı.
O günden bu yana komada olan Ecevit 18 Mayıs'ta o ünlü daktilosuyla yazdığı 3 cümle ile Danıştay'a düzenlenen haince saldırıyı özetledi ve özellikle AK Parti Hükümeti'ne çok ağır bir eleştiride bulundu.
İşte Ecevit'in 18 Mayıs 2006 Perşembe günü yazdığı o 3 cümlesi:
"Laik demokratik Cumhuriyet'e karşı dün Ankara'da göz göre göre işlenen korkunç cinayetten Başbakan da sorumludur ve başında bulunduğu hükümet de sorumludur. Bu hükümet artık görevde kalamaz. Halkın yüzüne bakamaz..."
Şimdi ise tarih 6 Kasım 2006... Türk siyasetinin 50 yılına damgasını vuran mavi gömlekli, güleryüzlü adam kasketini geride bırakıp göçüp gitti...
Türk halkının başı sağolsun...
ÖNCEKİ HABERLER
