Eski Başbakan Ecevit Şemdinli'deki olayları değerlendirdi. Ecevit, "Güneydoğu'daki olaylar maalesef çok ciddi boyutlara verdi. Devlet bu olaylara seyirci kaldı" dedi.
Abone olDSP'nin Onursal Başkanı ve eski Başbakan Bülent Ecevit, Şemdinli'deki olayları değerlendirirken, "Güneydoğu'daki olaylar maalesef çok ciddi boyutlara vardı. Bu olayları devletin de izleyemediği görülüyor" dedi. Ecevit'in önderliğini yaptığı Ulusal Uzmanlar Grubu'nun dün başlayan toplantısında Şemdinli'deki olaylar, Kıbrıs ve AB ile ilgili son gelişmeler ele alındı. Ulusal Uzmanlar Grubu'nun toplantısına ilişkin, Ecevit'in Oran Sitesi'ndeki kütüphane evinde gazetecilere açıklamalarda bulunuldu. Toplantıda konuşan Ecevit, DSP heyetinin Şemdinli'deki olayları incelediğini ve bir rapor hazırladığını belirterek, "Güneydoğu'daki olaylar maalesef çok ciddi boyutlara vardı. Bu olayları devletin de izleyemediği görülüyor" dedi. Daha sonra DSP PM üyesi Mustafa Vural, DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit başkanlığındaki DSP heyetinin, Şemdinli olayları hakkında hazırladığı raporun özetini okudu. Raporda, Şemdinli'de olaylarla ilgili yapılan görüşmelere, tanık ifadelerine ve iddialarına yer verildi. Bomba patlamasından sonra başlayan protesto eylemlerine ve bununla bağlantılı olaylara değinilen raporda, "Kitabevindeki bombalı eylemin JİTEM adlı devlet örgütlenmesi tarafından planlanan ve gerçekleştirilen bir provokasyon olduğu sanısı ve kanısının eylemlerin başlıca nedeni olduğu" vurgulandı. Raporda şunlar kaydedildi: "Bir bölge milletvekilinin jandarma aracına yönelik eylemler sırasında orada olması, sürece nezaret etmesi, olayı değerlendirme, yorumlama biçimi, açıklamaları ve tüm bunların sıcak görüntüler olarak anında medyadan kamuoyuna yansıtılması, derin devlet-JİTEM operasyonu sanısının oluşmasında önemli etken olmuştur. Öte yandan, olayların sürdüğü sıcak anlarda bir güvenlik görevlisinin, bir partinin genel başkanını arayarak yardım istemesi ve bu siyasi kişinin geçmişte güvenlik kurumları içindeki hukuk dışı yapılanmalar ve eylemlerle ilgili olarak adının neredeyse özdeşleştirilerek anılması da bombalama eyleminin devletin işi olduğu iddiacılarına önemli bir dayanak oluşturabilmektedir. Tüm bu gelişmeler, görüşler ve değerlendirmeler, eylemin JİTEM adlı yapılanma tarafından yapıldığı iddiasını güçlendirmekte ve bu iddia doğrultusunda kamuoyunda yaygın bir kanı oluşmasına yol açmaktadır. Bu olgu, protesto eylemlerinin giderek yaygınlaşmasında eylemcilere haklılık ve cesaret zemini oluşturulmasında önemli rol oynamaktadır. Öte yandan güvenlik güçleri üzerinde ise olumsuz etkiler yaratmaktadır." Raporun genel değerlendirme bölümünde ise "Şemdinli'de başlayan ve yaygınlaşan olayların, Türkiye üzerinde oynanmaya çalışılan bölücülük oyununun bir parçası olduğu" vurgulandı. "Kanaatimizce Irak'ta yaşanılan gelişmelerle Türkiye'de yeniden tırmandırılan terör arasında doğru orantılı bir ilişki söz konusudur" görüşü dile getirilen raporda, "ABD'nin Irak'ı işgalini izleyen süreçte terör örgütünün hareketlendiği, silahlı güçlerini, silah ve mühimmatlarını, lojistik unsurlarını, Türkiye sınırlarını aşarak ülkeye soktuğu ve konuşlandığı" ifade edildi. "Örgütün, önünde en büyük engel olarak gördüğü TSK ve diğer güvenlik güçlerini, iç ve dış desteklerle etkisiz kılmak için her yolu denediği" belirtilen raporda, "Türkiye'nin, sınır güvenliği zafiyetini derhal gidermek ve başta Irak sınırı olmak üzere sınırlarından her türlü kanunsuz geçişleri önlemek zorunda olduğu" vurgulandı. Raporda, "Güvenlik güçlerinin her türlü faaliyetinin hukuk içinde yürütülmesi sağlanmalıdır. Varsa devlet içindeki hukuk dışı tüm yapılanmalar, tasfiye edilmelidir" denildi. Ulusal İzleme Grubu üyesi Saadettin Tantan da Türkiye'de giderek büyüyen bir güvenlik sorunu bulunduğunu belirterek, hükümeti eleştirdi. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki olayların, tesadüf olmadığını vurgulayan Tantan, "orada devletin gücünün, PKK'nın gücüne teslim edildiğini" savundu. Tantan, "Şemdinli'deki olaylar lokaldir, Mersin-Trabzon hattındaki olaylar, planlıdır" dedi. Ecevit de bir soru üzerine, ortada bir boşluk ve düzensizlik yaşandığını kaydederek, "Bugünkü hükümet maalesef bunun üstesinden gelebilecek durumda değildir" dedi. Ecevit, şöyle konuştu: "Ben özellikle son aylarda derin devlet kavramını bir kere daha gündeme getirmeye çalıştım ama maalesef kamuoyuna yansıtılmasını sağlayamadım. Türkiye'de bir derin devlet olayı var. Yıllardan beri oluşan ama bugünkü hükümet döneminde artık ertelenemez hale gelen bir olay. Bunun üzerinde mutlaka durmak gerekir. Ama bugünkü hükümet döneminde bu ne kadar olur, olabilir, bunu bilemiyorum."