Türkiye, ebe ile beyin ve sinir cerrahı sayısı ile 5. sırada yer alıyor.
Abone olSağlık Bakanlığı, YÖK ve Devlet Planlama Teşkilatı'nca hazırlanan “Türkiye'de sağlık eğitimi ve sağlık insangücü durum raporu”na göre, Türkiye, ebe ile beyin ve sinir cerrahı sayısı ile 5. sırada yer alıyor.
Raporda yer alan bilgiye göre, Türkiye'de toplam 111 bin 211 hekim bulunuyor. Hava ve uzay hekimi, iş ve meslek hastalıkları ile mikroloji uzmanı olarak aktif birer hekim görev yapıyor. Diğer ülkelerle uzman hekim sayıları karşılaştırıldığında Türkiye, ruh sağlığı ve hastalıkları, gastroenteroloji, romatoloji, metabolizmal hastalıklar, cerrahi onkoloji uzmanı ile fizyoterapist ve aktif çalışan hemşire sayısında son sırada yer alıyor.
Tıpta uzmanlık eğitimi veren kurumların 2010 yılı sonuçlarına göre, Türkiye'de 74 tıp fakültesi, 61 tane Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastanesi, 31 diş hekimliği, 19 eczacılık fakültesi bulunuyor. Tıp fakültelerinde 35 bin 454 öğrenci 8 bin 695 öğretim üyesi olduğu belirtiliyor. Bir öğretim üyesine düşen öğrenci sayısı 3,9 olarak gösteriliyor.
Türkiye'de 31 bin 978'i pratisyen 58 bin 258'i uzman ve 20 bin 975'i tıpta uzmanlık eğitimine devam eden toplam 111 bin 211 hekim bulunuyor. Branşlara göre hekim oranlarını ve illerdeki doktor sayılarını ortaya koyan araştırmaya göre, hava ve uzay hekimi, iş ve meslek hastalıkları uzmanı ve mikoloji (mantar) uzmanı olarak Türkiye'de aktif birer kişi çalışıyor.
Uzman hekim sayıları açısından Türkiye ve diğer ülkeler arasında yapılan karşılaştırmaya da yer verilen raporda, Türkiye ruh sağlığı ve hastalıkları, gastroenteroloji, romatoloji, metabolizmal hastalıklar, cerrahi onkoloji uzmanı ile fizyoterapist ve aktif çalışan hemşire sayısı açısından son sırada yer alıyor.
MR SAYISI 80, TOMOGRAFİ CİHAZI SAYISI 23
Türkiye'de mevcut tıp ve diş hekimliği fakültelerinde bulunan cihaz ve donanım raporu ise şöyle:
“Üniversitelerin bünyesinde yer alan hastanelerde toplam yatak sayısı 34 bin 42, yoğun bakım yatak sayısı 4 bin 19, ameliyat salonu sayısı 804, eğitimde kullanılan binoküler mikroskop sayısı 6 bin 760, kadavra sayısı ise 188.
Ayrıca hem eğitim hem de tanı ve tedavi hizmetlerinde kullanılan Manyetik Rezonans (MR) sayısı 80, Tomografi Cihazı sayısı 23, Bilgisayarlı Tomografi (CT) cihazı sayısı 98 ve Polarize Emisyon Transmisyon Computerize Tomografi (PET/CT) cihazı sayısı ise 9.
Tıp fakültelerinin 7'sinde klasik, 36'sında entegre, 9'unda karma yöntemle, 4'ünde de probleme dayalı öğretim (PDÖ) yöntemi uygulanıyor. Diş hekimliği fakültelerinde ise toplam 2 bin 414 diş ünitesi bulunuyor. Bunların 9'unda klasik, 7'sinde entegre, 5'inde karma ve 1'inde probleme dayalı öğretim (PDÖ) yöntemiyle eğitim veriliyor.
2009'DA 8 BİN 902 MAKALE YAYIMLANDI
Tıp fakültelerinde tam gün statüsünde çalışan öğretim üyelerinin 2009 yılı SCI kapsamındaki dergilerde 8 bin 621, SSCI kapsamındaki dergilerde 241 ve AHCI kapsamındaki dergilerde ise 40 makalesi bulunuyor. Diş hekimliği fakültelerindeki öğretim üyelerinin ise SCI kapsamındaki dergilerde 684, SSCI kapsamındaki dergilerde 8 makalesi yer alıyor.
Sağlık alanında eğitim veren fakülte ve yüksekokullardaki akademik personel sayısının da yer aldığı rapora göre, 2009-2010 yılı öğrenci kontenjanları ve toplam öğrenci sayıları Haziran 2010 kayıtları esas alındığında tıp fakültelerinde 4 bin 845 profesör, 2 bin 251 doçent, 2 bin 513 Yrd. Doçent olmak üzere toplam 9 bin 609 öğretim üyesi bulunuyor.
Diş hekimliği fakültelerinde de 497'si Profesör, 168'i Doçent ve 321'i yrd. doçent olmak üzere toplam 986; eczacılık fakültelerinde ise 222'si profesör, 103'ü doçent, 164'ü yrd. doçent olmak üzere toplam 489 öğretim üyesi görev yapıyor.
Raporda, Türkiye'de ve AB üyesi ülkelerde 100 bin kişiye düşen hekim sayısı karşılaştırıldığında, bu sayının AB üyesi ülke ortalamasında 322, Türkiye'de ise 153 olarak göze çarpıyor.
1986-1987 öğretim yılından bu yana Türkiye'de tıp fakültesi sayılarında ve bu fakültelerdeki öğretim üyesi sayılarında önemli ölçüde artış sağlandığı kaydedilen rapora göre, Türkiye'de 23 yılda tıp fakültesi sayısının 2,5 kat arttığına, öğretim üyesi sayısının da 4 katına ulaştığına dikkat çekiliyor. Yeni alınan öğrenci sayısında ise ancak yüzde 30'luk bir artış sağlanabildiği vurgulanıyor.
2008-2009 öğretim yılında tıp fakültesi sayısı 56 iken, öğretim üyesi sayısının 8 bin 695 yeni kayıt yaptıran öğrenci sayısının ancak 6 bin 655'e çıkabildiği belirtilen raporda, öğretim üyesi başına 4 öğrenci düştüğü ifade ediliyor.
Raporda, Türkiye'deki tıp fakültelerinde şu andaki öğrenci sayısının çok daha üstünde öğrenci yetiştirilebilecek fiziki şartlar ve öğretim üyesi mevcut olduğuna işaret ediliyor.
Haziran 2010 itibariyle Türkiye'de toplam 31 bin 978 pratisyen hekim aktif olarak çalışıyor ve e 100 bin kişiye düşen pratisyen hekim sayısı, AB üyesi ülke ortalamalarına göre geride çıkıyor. Tıpta uzmanlık eğitiminde 1999 yılından 2002 yılına kadar kontenjanlarda düzenli bir artış görülürken, 2003 yılında bir önceki yıla göre azalma olduğu, 2004 yılında tekrar eski artış seyrini sürdürdüğü ve 2006 yılında tekrar azaldığı belirtiliyor.
Araştırmaya göre, hemşire sayısında yetersiz olan Türkiye ebe sayısıyla dünyada 5. sırada yer alıyor. Türkiye, 17 Avrupa ülkesi ile kıyaslanan raporda, beyin ve sinir cerrahi alanında her yüz bin kişiye düşen aktif çalışan uzman hekim sayısı açısından da ilk beşte bulunuyor. Sıralamada, Yunanistan birinci, Litvanya ikinci, Letonya üçüncü ve Avusturya dördüncü sırada yer alıyor.
Çoğu uzmanlık alanında geride yer alan Türkiye beyin ve sinir cerrahisinde de dünyada 5. sırada bulunuyor. Raporda illerdeki uzman doktor sayıları da yer alıyor. Buna göre en fazla uzman hekim 12 bin 938 ile İstanbul'da, en az uzman ise 36 ile Bayburt'ta bulunuyor.