F Tipi cezaevlerini protesto için E-5'i kapatan göstericilerin kimlikleri oldukça ilginç. Cumhurbaşkanı Sezer'in affettiği mahkumdan sonra şimdi de garson öne çıktı.
Abone olF tipi cezaevlerini protesto etmek için E–5 üzerinde yol kesme eylemine katılan göstericiler arasında Harbiye Orduevi’nde generallere yemek servisi yapan bir erin olduğu belirlendi. Gözaltına alınanların kimlik tespitinde eylemcilerden Oktay Bal’ın askerlik hizmetini yerine getirirken izinli olduğu gün eyleme katıldığı tespit edildi. Yasadışı gösteriye katılan bir erin, üst düzey askeri yetkililerin kullandığı bir yerde nasıl çalıştırıldığı tartışılırken, akıllara 1991’de Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Doğan Güreş’in kahvesine suikast için konulan zehir geldi. Güreş Paşa’nın kahvesine zehir koyan da bir erdi. Hafta sonu İstanbul Merter Cevizlibağ’da F tipi cezaevlerini protesto eden Tutuklu Yakınları Derneği üyesi bir grup, yolu beton tabutlar ile keserek trafiğe kapatmıştı. Eyleme müdahale eden polis, 5’i kadın 55 kişiyi gözaltına aldı. Emniyet’e göre, gösteri yasadışı DHKP-C örgütü tarafından düzenlendi. Gösteride gözaltına alınanlar arasında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından açlık grevi sırasında sürekli hastalık gerekçesiyle affedilen DHKP-C üyesi Mehmet Güver de bulunuyordu. Gözaltına alınan 55 kişi Güvenlik Şubesi’ne getirildi. Kimlik tespitinde göstericilerden Oktay Bal’ın asker olduğu ortaya çıktı. Üzerinden er kimliği çıkan Bal’ın Harbiye Orduevi’nde komutanların garsonu olduğu tespit edildi. Bal’ın 10 günlük izninin 4’üncü gününde eyleme katıldığı belirlendi. Gözaltına alındıktan sonra geceyi Emniyet’te geçiren Bal, çıkarıldığı mahkemede serbest bırakıldı. Daha sonra Emniyet’e geri getirilen Bal, Beşiktaş İnzibat Merkez Komutanlığı’ndan gelen görevlilere teslim edildi. Orduevleri ve kışlalarda yaşanan olayların yeterli güvenlik soruşturması yapılmamasından kaynaklandığına dikkat çekiliyor. Birçok generale aşçılık yapan emekli Binbaşı Süreyya Üzmez, Doğan Güreş’in kahvesine zehir konması olayında güvenlik zafiyeti yaşandığını açıklamıştı. Üzmez, şu yorumda bulunmuştu: “Karargahta hiç böyle bir olay olmadı. O olay Kağıthane Hasdal Kışlası’nda oldu. Güvenlik soruşturmalarının yeteri kadar iyi yapılmamasından kaynaklanıyor. O olay da bize ders oldu. Tedbirlerimizi kuvvetlendirdik. Mutfağa giren kapıları tek kapı haline getirdik. Çok önemli komutanların yemeklerinin başında durduk, pişirilmesinden odasına kadar kimseyi sokmadık. Çok zordu çok.” Terör örgütleri tarafından stratejik nokta olarak görülen Harbiye Orduevi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gözbebeği durumunda. Üç yıl önce ‘Uluslararası Kalite Belgesi ISO 9002’ ödülü alan orduevi, TSK mensuplarına hizmet sunuyor. Orduevi, iki bar, bir restoran, bir havuz, iki düğün salonu, güzellik salonu, solaryum, pastane, kafeterya, alışveriş dükkanları, CD-Rom kütüphanesi, dijital TV salonu, çocuk oyun salonuyla küçük bir şehri andırıyor. Orduevi, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın sık sık uğradığı mekanlar arasındaydı. 21 katlı bina, 164 odası, 373 yatağıyla tam kapasite çalışıyor. 100’ü sivil yaklaşık 330 kişi görev yapıyor. Harbiye Orduevi, 6 Ekim 2000’de intihar saldırısının hedefi oldu. Terör örgütü DHKP-C militanı Hüsamettin Ciner, bombanın üzerinde patlaması sonucu öldü. 12 Ekim 2003’te Irak’a asker gönderilmesine ilişkin tezkerenin kabulünü protesto amacıyla Harbiye Orduevi’nin önünde izinsiz gösteri yapmak isteyen 8 kişi, gözaltına alınmıştı. Kaynak: Zaman