DYP'li Bedük'ten AKP'ye yaylım ateş

DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük, AK Parti'nin, yerel seçimler öncesi telaşa kapıldığını söyledi.

Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük, AK Parti hükümetinin seçim telaşı içine düştüğünü belirterek, "Demokrasi, AK Parti'nin kimliğinde arızaya uğramıştır" dedi. Bedük, DYP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, AK Parti'yi eleştirdi. AK Parti'nin, sahip olduğu sayısal çoğunluğun sarhoşluğunu yaşadığını kaydeden Bedük, "AK Parti, son dönemlerde, arzuladığı, muhtaç olduğu, ihtirasla yaklaşmaya çalıştığı demokrasiyi rafa kaldırıyor. İktidar partisi, tarihi çizgide hiçbir iktidarda görmediğiniz yıpranmayı ve yön kaybını bizzat kendisi üretiyor" diye konuştu. Bedük, yerel yönetim seçimlerinin sürecinin başladığını hatırlatarak, ''Siyaset sıcak günlere doğru hızla ilerliyor. Bu sıcak günlerde ancak suyunu kaynatan motorlar arıza yapar. Demokrasi AK Parti'nin kimliğinde arızaya uğramıştır" açıklamasında bulundu. Açıklamasında, TBMM'nin dünkü Genel Kurulu'nda yasalaşan bazı belediyelerin 'köy-muhtarlık' olmasını öngören yasayı, 'gece baskını' olarak niteleyen Bedük, "Yeni düzenlemeyle, nüfusu 2 binin altına indiği ileri sürülen 340 belediyenin tüzel kişiliğine son verilmektedir. Bu, hangi haklı temele dayanırsa dayansın, 2 bin nüfuslu belediye çevrelerinin önünden sandık kaçırmaktır. Hükümet bu bölgelerde hesap vermekten kaçmaktadır. Hükümet seçim telaşına düşmüştür, ne yaptığını bilmemektedir" dedi. AK Parti'nin amacının rant sağlamak ve seçim avantajı kazanmak olduğunu da ileri süren Bedük, "İktidar, 3 Kasım öncesinde meydanlarda verdiği sözü unutmuş gözükmektedir" şeklinde konuştu. Konuşmasında, DYP döneminde yapılan bir düzenlemenin, seçim kanunlarında yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde yapılacak olan seçimlerde uygulanamayacağını öngördüğünü hatırlatan Bedük şunları kaydetti: "AK Parti iktidarının bu kanunları yürürlüğe konulsa bile YSK'nın bunları, 28 Mart Seçimlerinde uygulaması mümkün değildir. Sayın Cumhurbaşkanı, kendi takdir ve Anayasal görevleri çerçevesinde, umuyoruz ki, bu kanunların geri gönderilmesi veya yürürlüğü durdurma istemli olarak Anayasal yargı yoluna başvurma hassasiyetini gösterecektir".