DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Mustafa Bumin'in türban çıkışını değerlendirdi. Adan'a göre türbandaki sorun iktidardaki boşluktan kaynaklanıyor.
Abone olDYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, "Bu gereksiz, kastını aşan konuşmasından dolayı Mustafa Bumin'i öncelikle eleştirmek hakkaniyete sığmaz, çünkü ondan önce sorunun asıl kaynağı, idarede yarattığı boşluk ve beceriksizlikle bu tür konuşmalara meydan veren iktidarın kendisidir" dedi. Adan yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin'in, Anayasa Mahkemesi'nin 43. kuruluş yıldönümü dolayısıyla yaptığı konuşmayla lüzumsuz ve yersiz bir başörtüsü tartışmasına sebep olduğunu belirtti. Başörtüsünün gündeme taşınmasından şikayetçi olan Başkanın, konuşmasıyla aynı amaca hizmet etmesinin ilginç bir çelişki olduğunu savunan Adan, "Ayrıca partileri başörtüsü üzerinden avantaj sağlamaya çalışmakla suçlayarak keyfi bir yargılama gerçekleştiren Başkan, başörtüsüne ilişkin yargı kararlarının değiştirilemeyeceği iddiasıyla kendisini yasama organı ve millet iradesinin kalbi Meclisin yerine koymuştur" dedi. Bumin'in görevinin Türkiye'yi yönetmek değil, Türkiye'yi yönetenlerin çıkarttıkları yasaları, eğer prosedür gereği önüne gelirse incelemek ve bir sonuca bağlamak olduğuna işaret eden Adan, "Bu gereksiz, kastını aşan konuşmasından dolayı Mustafa Bumin'i öncelikle eleştirmek hakkaniyete sığmaz; çünkü ondan önce sorunun asıl kaynağı, idarede yarattığı boşluk ve beceriksizlikle bu tür konuşmalara meydan veren iktidarın kendisidir" ifadesini kullandı. Adan, AK Parti'nin iktidara gelmeden önce ekonomide, siyasette, dış politikada olduğu gibi bir toplumsal sorun olan başörtüsü konusunda da büyük vaatlerde bulunduğunu ve problemi kesinlikle çözeceğini ifade ettiğini hatırlatarak, milletin Anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla iktidar yaptığı bu kadronun ne yazık ki bütün sorunların altında kaldığını,meşruiyetlerine karşı duydukları derin kaygı dolayısıyla iktidar koltuğunu tekerlekli sandalyeye çevirdiğini ileri sürdü. Adan, açıklamasında şunları kaydetti: "Elde ettikleri çoğunluğa rağmen iktidar olamayanların bugün meydan okuyucu bir üslupla iktidar alanlarını yağma ve talan eden bürokrasiye karşı seslerini çıkartmaya hakları olamaz. Boynundaki iktidar davulunu çalamayanların kaderi, başkalarının ritminin hamalı olmaktır. Türkiye enerjisini gerçek sorunlarıyla yüzleşip onları aşmaya harcamalı, kesinlikle başörtüsü gerilimini ve bunun üzerinden kimi siyasi ve bürokratik çevrelerin 'avantaj sağlamasına' izin vermemelidir. Milletimiz muktedir bir iktidarda, millet iradesinin kırmızı çizgilerinin nasıl korunduğunun şahidi olacaklardır."