BIST 9.629
DOLAR 34,58
EURO 36,19
ALTIN 2.968,04

Düzce Üniversitesi'nde 'ölümsüzlük mantarını' ürettiler üretici ilk parasını kazandı

Düzce Üniversitesi'nde 'ölümsüzlük mantarını' ürettiler üretici ilk parasını kazandı

Uzak Doğu'da yaklaşık 2 bin yıldır başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıkların alternatif tıp tedavisinde kullanılan, 'ölümsüzlük mantarı' olarak da bilinen kırmızı Reishi mantarı, Düzce Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi tarafından üretildi.

Düzce Üniversitesi'nde 'ölümsüzlük mantarını' ürettiler üretici ilk parasını kazandı

Halk arasında Kırmızı Reishi mantarı olarak bilinen ve Uzak Doğu’da yaklaşık 2 bin yıldır kullanılan 'Ganoderma Lucidum', Düzce Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi tarafından oluşturulan özel bir ekip sayesinde üretildi. İlk olarak üniversite içinde bulunan laboratuvarda üzerinde çalışılan mantar, çoğaltılarak üretim aşamasına geçildi. Gölyaka ilçesi Sarıdere köyündeki atıl durumda bulunan tavuk çiftliği, modern bir mantar üretim tesisi olacak şekilde tasarlandı. Geçen yıl mayıs ayında ilk ekimi gönüllü çiftçi ile beraber gerçekleştirildi. Mantarın üretimi tamamen organik olarak gerçekleştirildi, hiçbir aşamada sentetik kimyasal madde kullanılmadı. Ekim ayında ise ilk hasat yapıldı.

Düzce Üniversitesi'nde 'ölümsüzlük mantarını' ürettiler üretici ilk parasını kazandı

Düzce Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, Reishi mantarının zor yetiştiğini, ancak ciddi ticari değeri olduğunu ifade ederek, "Dünyada üretilebilmiş ve ticari değeri olan mantarlardan biri de Ganoderma lucidum adı verilen mantardır. Bu Reishi mantarı olarak bilinmektedir tüm dünyada. Ülkemizde ve tüm dünyada tıbbi değeri çok kıymetli olarak biliniyor. Ayrıca bu ölümsüzlük mantarı olarak da bilinmektedir. Halk arasında tıbbi amaçlar için bazen kanserde koruyucu olarak, bağışıklık sistemini güçlendirici olarak, tedavinin mümkün olmadığı hastalıklarda kullanım alanları bulunmaktadır. Yalnız direkt klinik çalışmalar bu konuda epey yapılmış ve bu konularda etkili olduğuna dair kanıtlar bulunmakla birlikte bunların insan çalışmaları yeterli değildir. Bunlarda insanların üzerinde klinik araştırmaların yapılması gerekmektedir. Ancak bu süreç böyle devam ederken ciddi bir ticari değeri olan mantar türüdür" dedi.

Düzce Üniversitesi'nde 'ölümsüzlük mantarını' ürettiler üretici ilk parasını kazandı

50 gün içinde şapka veriyor

Reishi mantarının 50 gün içinde şapka vererek hasada uygun hale geldiğini söyleyen Prof. Dr. Kaya, "Sert ve odunsu bir mantar türüdür. Bu mantar direkt yemek olarak tüketilmez. Sert bir kabuğu olduğu için çay demleme gibi tüketilir. Şu anda günümüzde tabletlerin içine konuluyor. Bunun dokusundan ya da sporlarından numune alıyoruz. Bu sporlar çok koyu ve kahverengidir. Bunları laboratuvar ortamında uygun yetişme alanlarına ekerek bu mantar türünün istediği sıcaklık, nem, yağış ve besin dengesini tutturarak, ışıklandırmayı da ona göre ayarlayarak misallerini ürettik. Yüzlerce farklı numune alarak mantarı ürettik. Bunların içinde en hızlı üreyenleri ve en verimli olanları seleksiyonla seçerek kendi tescilli türümüzü elde ettik. Bu türümüzün çok büyük bir avantajı var. Kendi laboratuvarımızda yetiştirdik ve Düzce’den toplanmış türdür. Yaklaşık olarak 2 aydan önce, 50 gün içinde şapka vererek hasada uygun hale gelmektedir. Bu da verimi arttıran bir faktördür" diye konuştu.

Düzce Üniversitesi'nde 'ölümsüzlük mantarını' ürettiler üretici ilk parasını kazandı

Üretici ilk parasını kazandı

Eski tavuk kümesinde üretim yapan bir kişinin satış yaptığını söyleyen Prof. Dr. Kaya, şöyle konuştu: "Bunu sadece üretmek yetmiyor, bunun satışını da yapılması gerekiyor. Yemeğe uygun bir mantar olmadığı için sahada satışı pek mümkün değil. Ülkemizde bunun ticaretini yapan firmalarla da irtibat kurduk. Firmalara üretim yaptırabileceğimize dair sözleşmeler imzalayıp vatandaşlarımızla üretime başladık. Köylerimizden bazısı ilgi duydu. Bir köylümüz kendi eskiden kullanmış olduğu tavuk kümesini tavuk çiftliğinin odalarının birkaç tanesini mantar tesisi haline getirdi. Buna biz akademik destek verdik nasıl yapılacağına dair ve burada onlar üretti. İlk ürünlerini de o firmaya sattı ve ilk parasını kazandı."