7 yıl önce 12 Kasım'da meydana gelen Düzce depremini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.
Abone olJeoloji Mühendisleri Odası Mersin Şube 2. Başkanı Kemal Zorlu, doğa olaylarının afete dönüşmemesi için varolan ekonomik, siyasal, kültürel ve afet yönetim sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
12 Kasım 1999 Düzce depreminin 7. yıldönümü dolayısıyla Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Şubesi tarafından Atatürk Caddesi üzerinde Düzce depremini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. Deprem konusunda bilinçlendirmeye yönelik broşürlerin de dağıtıldığı etkinlikte, odanın 2. Başkanı Kemal Zorlu, bir açıklama yaptı. Zorlu, 7.2 şiddetindeki 30 saniye süren Düzce depreminin 845 vatandaşın ölümüne, 15 bin civarında konut ve işyerinin ağır hasar görmesine neden olduğunu hatırlattı. 17 Ağustos Kocaeli depreminden 3 ay sonra yaşanan bu afetin, Türkiye'de deprem gerçeğinin ne derece göz ardı edildiğini ağır bir faturayla ortaya çıkardığını belirten Zorlu, Mersin'de de tarihsel kayıtlara bakıldığında şiddeti 4.2'den fazla olan 13 depremin kaydedildiğini, bu kayıtlarda kentin 3 kez yıkıldığının belirlendiğini ifade etti. Mersin'in yüzeyinin oluşumu nedeniyle zayıf bir yapıya sahip olduğunu kaydeden Zorlu, muhtemel bir depremde bu yapının şiddeti kat ve kat artıracağına dikkat çekti. Belediye ve yerel yönetimlerin bulundukları illerde sondajla laboratuar çalışmalarını içeren mühendislik jeoloji çalışmalarını mutlaka yaptırması gerektiğini söyleyen Zorlu, "Kentimizde imar planına esas jeolojik-jeoteknik etütler gözlemsel olarak değil araştırmaya yönelik olmalıdır. Mersin'de imar planları bir an önce revizyon edilmeli bu bilgiler ışığında kentte yerel yönetimlerin tüm plan ve projelerinin öncelikli olarak kent için yapılacak olan bir afet master planı sonrasında gerçekleştirmeleri, sorunların çözümünde önemli bir adım olacaktır. Kentimiz ağırlıklı olarak sahil şeridine kurulu olduğundan bu zemindeki sağlam olmayan çok katlı binalar nedeniyle 6 ve üzerindeki büyüklükte bir deprem özellikle sahil hattında büyük can ve mal kaybına yol açabilir" diye konuştu.
Doğa olaylarının afete dönüşmesinde ana neden olarak, ülke politikalarına, bilimi, bilgi birikimini, planlamayı değil, rantı hakim kılan anlayışın yerleşmiş olması ve mühendislik hizmetlerinin uygulanmasında yaşanan güçlükler olduğunu söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Şube 2. Başkanı Kemal Zorlu, "En başta devlet ve yerel yönetimler olmak üzere mühendisinden vatandaşa kadar herkese çok önemli görevler düşmektedir. Önceden yapılacak sağlıklı bir jeolojik etüt, yer seçimi ve alınacak önlemlerle depremler afete dönüşmeden atlatılabilir. Depremde bir doğa olayıdır. Kentimiz aktif bir değil birkaç faya yakın, yeraltı suyu içeren zayıf bir zeminde kurulu olduğuna göre, tüm yetkililerin bu çalışmalarda duyarlı olması ve gereken hassasiyet göstermeleri gerekmektedir" şeklinde açıklamalarda bulundu.