BIST 9.395
DOLAR 34,59
EURO 36,68
ALTIN 2.911,93
HABER /  GÜNCEL

Düzce depreminden kurtuldu ama...

'Alın yazısı' diye buna denir işte... Düzce'de meydana gelen depremden sağ kurtuldu ancak Van'daki depremden kaçamadı...

Abone ol

12 Kasım 1999 yılında Düzce'de meydana gelen depremden yara almadan kurtulan 24 yaşındaki Muhammet Yurtoğlu, öğretmenlik yaptığı Van'da depremde enkaz altında kalarak yaşamını yitirdi.

Akçakoca'nın Osmaniye Mahallesi'nde yaşayan Yurtoğlu ailesi Van'dan gelen haberle yıkıldı. Van'ın Çakırlı Köyü'nde bulunan ilköğretim okulunda asker öğretmen olarak görev yapan Muhammet Yurtoğlu'ndan haber alamayan babası Satılmış Yurtoğlu, Van'a gitti. Satılmış Yurtoğlu enkazdan çıkarılarak morga konulan oğlunun cesedini teşhis etti.

Düzce'de meydana gelen 12 Kasım 1999 depreminden ailesiyle birlikte yaralanmadan kurtulan Muhammet Yurtoğlu'nun, Van'da meydana gelen depremde yaşamını yitirmesi büyük üzüntü yaratırken, cenazesinin yarın memleketi Karabük'te toprağa verileceği belirtildi.

ENKAZDAKİ YERLERİNİ MUHABBET KUŞLARI SÖYLEDİ
HABERLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİ DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN!..

[PAGE]ENKAZDAKİ YERLERİNİ MUHABBET KUŞLARI SÖYLEDİ

"Hareket etmeyin, konuşmayın bile"
uyarısına herkes uyuyor. Sadece siren sesleri ve "Tamam burada" müjdesi. Marmara Depremi'nin adsız kahramanları taşkömürü işçileri, kısa bir planlamayla sesin geldiği alanla ilgili kazı planlaması yapıyor.

Ve tam o sırada enkazın arasından bir muhabbet kuşu havalanıyor. Bekleyenlerden biri, "Nazanların kuşu bu" diye sesleniyor. Muhabbet kuşu enkazdan ayrılmıyor, uzak bir köşeye konuyor. Saatler geçiyor ve önce 3 ardından 4 yaşında bir çocuk ve sonunda anneleri Nazan Altınkaya binadan, 21 saat sonra çıkarılıyorlar.

Teknoloji bu depremde faklı bir yüzünü gösteriyor. AKUT, Twitter ve cep mesajı sayesinde koordinatlarını belirlediği bir enkazdan 3 kişiyi çıkarıyor. 6 katlı bir enkazın altında kalan Yaşar Akay, cep telefonuyla 155'e ulaşıyor, yerini tarif ediyor, kurtarılıyor. Kemal Uludağ, cep telefonu yardımıyla kurtarılıyor.

Çalan ancak cevap vermeyen cep telefonları ise Erciş'te pek çok kişinin Gül öğretmen ya da Nazan Hanım kadar şanslı olmadığını da gösteriyor. Saatler geçiyor, ulaşılan bedenler, ceset torbalarına konularak enkazdan uzaklaştırılıyor. Kimsenin ölüsünün yasını tutmaya, acısını yaşamaya vakti yok. Çıkarılan her ölü beden, umutsuzluğu arttırıyor, çıkartılan her ölü beden diğerlerinin de ölmüş olduğu gerçeğini Ercişliler'in yüzüne çarpıyor. Türkçe ve Kürtçe ağıtlar birbirine karışıyor.

NAMAZA DURDU, ENKAZI GÖRDÜ...

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...

[PAGE]

Diyarbakır'da üniversite okuyan İstanbullu Deniz Gökçenlik namaz kıldıktan sonra bir rüya gördü. Van'da bir evi, bir göçüğü gördü. İçeride yaşayan insanlarla birlikte...

Ve sokağa çıkıp, daha önce hiç gitmediği Erciş'in yolunu tuttu. Sivil savunma ekiplerine katıldı. Sokak sokak aramaya başladı rüyasında gördüğü evi. Bulduğunda ise kötü bir haber aldı "Biz buraya girdik, kimse yoktu" dedi ekipler. Yılmadı, "Allah aşkına girin. Ses duydum" diye üsteledi ve yeniden arama yapıldı.

O aramanın ardından ekipler de ses duydu. Hemen çalışmalar başladı ve enkazın altından 35 saat sonra bir mucize çıktı. Hamile bir kadın ve 2 çocuğu!

BİR TEK EŞİ KALDI

Erciş'te depremin etkisi ile yıkılan binaların enkazından mahsur kalan vatandaşlar jandarma ve sivil savunma ekiplerin çalışması sonucu kurtarılmaya devam ediyor. Yurt-Kur Van Bölge Müdürlüğü'ne bağlı Erciş yurdu karşısında bulunan Erciş Tedaş lojmanları enkazından, depremin meydana geldiği andan 35 saat sonra yaralı olarak hamile olan anne Derya, kızı elif ve oğlu Özer Coşkun kurtarılırken, eşi Onur Coşkun'dan haber alınamadı. Anne ve çocukları kurtaran sivil savunma ekipleri mutluluklarını alkışlarla dile getirdiler. Coşkun ailesinin yakınları, enkaz bölgesine akın etti. Yaralılar sedye ile ambulansa bindirilirken görmek isteyenler izdihama yol açtı.

Anne Derya Coşkun'un ağabeyi Kemal İzgi, eniştesinin halen ulaşılamadığını ama ablası ve 2 yeğenin kurtarıldığını belirterek, "Ablam ve eniştemlere deprem olduğu günde beri ulaşmaya çalışıyorduk. Bugün yapılan çalışmalar sonucu sesleri geldiği öğrenildi. Bunun üzerine çalışmalar sesin geldiği bölgeye yoğunlaştırıldı. Yapılan kazı çalışmaları sonucu ablam ve 2 çocuğu kurtarıldı. Çok mutluyuz. İnşallah Onur da bir an önce sağ salim kurtarılır" dedi.

RÜYASINDA GÖRÜP YOLA ÇIKTI VE...

Diyarbakır'da okuyan üniversite öğrencisinin rüyasında gördüğü binanın enkazından 3 kişi çıkarıldı.

Diyarbakır Üniversitesi Kuaförlük bölümünü okuyan İstanbullu Deniz Gökçenlik, namaz kıldığı sırada gördüğü rüyada, Erciş ilçesinde bir binanın enkazını yaşayan insanların olduğunu fark etmesiyle yola koyularak hayatında hiç görmediği Erciş'e geldi. Gökçenlik, rüyasında gördüğü binayı bulduktan sonra binada çalışma yapılan iş makineleri durdurarak, binanın içerisinde hamile olan anne Derya, kızı elif ve oğlu Özer Coşkun'un canlı kurtulmasını sağladı.

Erciş'e otostop yaparak ulaşan Üniversite öğrencisi Deniz Gökçenlik, "Ben Diyarbakır'da öğrenciyim. Aslen İstanbulluyum. Dün akşam Van'da çok büyük bir deprem olduğu haber aldım. Uyuyamadım, öğretmene haber verdim, ben Van'a gidiyorum diye. Van'da hiçbir tanıdığım yok, hiçbir arkadaşım yok. Van'a da ilk defa geliyorum. Hiçbir kuruluşa da üye değilim. Buraya geldim ve sivil savunma ekiplerini buldum. Ben gönüllüyüm ve tamamen sivilim dedim. İstanbullu olduğumu, Diyarbakır'da okuduğumu ve çalışmalara katılmak istediğimi söyledim. Tamam dediler. Ben de maskemi taktım. Yukarıya enkaza çıkmama izin vermediler bayanım diye. Buna rağmen yine yukarı çıktım ve ilk sesi ben duydum. Aslında ben gelmeden, Diyarbakır'da namaz kılarken gördüm buraya geldiğimi ve burada biri olduğunu. Birilerinin canlı çıktığını namaz kılarken gördüm. O yüzden geldim buraya. Enkazda bulunan bir deliğe sivil savunma ekipleri, 9 sefer gidip gelmişler ama ses alamamışlar. Biz buraya girdik ve ümidi kestik dediler ama ben ısrar ettim. Allah aşkına girin lütfen dedim çünkü ses duydum, benim yanımda birisi daha vardı. O da sesi duydu. Sesimizi duyuyor musunuz diye birkaç kez bağırdık. Sonra diğerleri de gelen sesleri duydular. Orda ses geldiğine karar verildi ve ses dinleme cihazı konuldu. Aşağıda birilerinin yaşadığına karar verildi. Bu yönden çalışmalar başladı. Daha sonra 3 kişi yaralı olarak kurtarıldı" diye konuştu.

Enkazda elinde kazma ve kürekle çalışan Deniz Gökçenlik, elindeki Kuran'ı Kerim'i bir an olsun yanından ayırmadı.

ELİYLE YAPTIĞI EVE AİLESİNİ GÖMDÜ, YUVA DEĞİL TABUT YAPMIŞIM DİYE FERYAT ETTİ...

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]Van depremiyle ilgili en acı itiraf bir babadan geldi. Kendi yaptığı 4 katlı binada eşini, 4 çocuğunu ve annesini kaybeden Sönmez, "Yuva değil tabut inşa etmişim" derken gözyaşlarına boğuldu.

Deprem felaketiyle sarsılan Van ve Erciş yaralarını sarmaya çalışıyor. İş makineleri sesinin ambulans seslerine, çığlık ve gözyaşının toprak kokusuna karıştığı şehirde hayat durmuş. Tüm dükkanlar kapalı ve sadece kefen satılıyor.

Elektrik ve suyun olmadığı Erciş, depremin şiddetinin en çok hissedildiği yerlerden biri. Birçok binanın tamamen yıkıldığı ilçede ekipler arama kurtarma faaliyetlerine devam ederken vatandaşların umutlu bekleyişi sürüyor. Yıkılan her binanın altından farklı dramlar çıkıyor.

BAKIŞLARI HEP AKLIMDA

Erciş'in girişinde bulunan 4 katlı binanın sahibi Murat Sönmez, kendi eliyle yaptığı binada tüm ailesini kaybetti. Eşi, 4 çocuğu ve annesi beton yığınlarının altında can verdi. Sönmez, "Her köşesini kendi elimle yaptım. Ama yuva değil tabut yapmışım" derken ağlıyor. Keresteci olan Sönmez, eşi Meral ile kızları Nisa (4), Meryem (7), Aslı (13) ve Zeynep'i (16) yitirmenin acısını yaşıyor. Deprem sırasında annesi Hatice ile ailesi evdeymiş. Kendisi ise dışarıda. Sönmez, "Daha kızlarımı gelin edecektim. Hepsi pırıl pırıldı. Son sözleri, bakışları zihnimden gitmiyor. Bu acıya nasıl dayanacağım" diyor.

Tüm yakınlarını defneden Sönmez, yıkıntı evin bahçesinde kurulan taziye alanında başsağlığı dileklerini kabul ediyor.

ÖLÜME NAMAZ KILARKEN YAKALANDI, KURAN'A SARILDI...

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]6 katlı binanın 2 katını barınmak, alt katını pastane dükkanı olarak kullanan Talip Alakul da yakınlarını kaybetmiş. 25 yaşındaki oğlu Vedat'ın eşi Sevim ile 40 yıllık hayat arkadaşı Saliha'yı kaybeden Alakuş, 16 kişinin enkaz altında kaldığı binanın önünde umutla bekliyor. Ailesiyle vedalaşıp evden ayrıldığını söyleyen Alakuş,müteahhite isyan ediyor. Yandaki binaya hiçbir şey olmadığını gösteren Alakuş, "Bizim bina neden bu hale geldi? Bir eksiklik, sıkıntı olmasa bunlar yaşanmazdı" ifadesini kullanıyor. Alakuş eşinin çıkartılış anını ise şöyle anlatıyor:

"Gece geç saatlerde hareketlilik olunca evin tepesine toplandık. Ama çıkan eşimin cansız bedeniydi. Elinde Kuran-ıKerim yani depremsırasında ibadet ediyormuş. İnşallah öte dünyada kavuşuruz."

YAVRUMUN ÖRTÜSÜNE TAŞ DOLUYOR

13 yıllık eşi ile 3.5 yaşındaki kızının çıkartılmasını bekleyen Yozgatlı öğretmen Cemal Uçer, dualarına gözyaşlarını akıtıyor. Tamamen yıkılan 6 katlı Dağ Apartmanı'nın önünde umudunu yitirmeyen Uçer, 10 yıldır Erciş'te Elazığlı eşi Saadet ile birlikte görev yaptığını anlatıyor. Uçer, deprem sırasında dışarıda olduğunu söylüyor. Kirada oturduğu evde bina sahiplerininde enkaz altında olduğunu belirten Uçer, enkazdan çıkartılan her parçaya dikkatle bakıyor. Katların birbirine girdiğini söyleyen Uçer "Kızım Zeynep'im" diyerek ağlıyor. Uçer'in titreyen dudaklarından şu sözler dökülüyor:

"Zeynep'imin severek aldığı yatak örtüsüne taş dolduruyorlar. Kızımın bisikleti. Onları yalnız bırakıp gittim. Keşke gitmeseydim de ben de onlarla olsaydım."

ANA OĞULUN BİRBİRİNE SARILMIŞ SON FOTOĞRAFI YÜREKLERİ DAĞLADI...

HABERİ OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]22 yaşındaki Esra öğretmen ise depreme gittiği kafeteryada 61 günlük çocuğunu emzirirken yakalandı. Esra öğretmenin cesedi, çocuğuna sarılmış halde bulundu. Bebek Sami Yiğit ve annesi Esra öğretmenin birbirine sarılmış son fotoğrafını ise onları bulan arama kurtarma ekibi çekti...

Gazeteci Can Dündar da arama kurtarma çalışmalarını izlemek için Van'a kamp kuran gazetecilerden. Can Dündar, bugünkü yazısında Van'daki yürek burkan insan hikayelerine yer verdi. O hikayelerden biri ise Van'daki dramı gözler önüne serdi...

İşte o yürek burkan yazı...

"Vanyolu Caddesi'nde Buse Kafe'nin enkazı önündeyiz.
4 kurtarma ekibi bir arada çalışıyor.
Kepçeler, kibar olmaya çalışan devler gibi... Kocaman elleriyle, kırıp dökmeden toprağı temizlemeye çalışıyor.
Yaşlı bir adam, yaşlı gözlerle kenarda oturuyor.
Az önce kızı Esra'nın cesedi çıkarılmış enkazdan...
Bebeğine sarılmış halde...
60 günlükmüş Sami Yiğit...
"Kızım 22 yaşında İngilizce öğretmeniydi. Torunumunsa bugün 61. günüydü" diye anlatıyor dedesi...
Babaları polismiş. 10 gün önce Malazgirt'e tayin olmuşlar.
"Burada ne yapıyorlarmış" diye soruyorum.
"Gece çalışıyor damadım. Pazar diye arkadaşlarıyla gezmeye gelmişler. Burada oturmuşlar" diyor.
Bebek huysuzlanmış o sıra...
Annesi emzirmek için köşeye yürümüş.
Baba da peşlerinden...
Zelzele o anda vurmuş.
Amasya İl Acil Afet Müdürlüğü (AFAD) ekibi bulmuş iki kolonun arasında onları... Önce babanın cesedi çıkarılmış; sonra oğlun...
Esra öğretmen, bebeğine sarılı haldeymiş.
Sami Yiğit'i alıp çıkarmışlar, kolonların arasında sıkışan Esra'yı çıkaramamışlar.
Kurtarma ekibinden Ahmet Karakaya ana oğlun bir arada son fotoğrafını çekmiş çıkarırken...
Bize gösterirken, gözleri yaşlıydı.
Dede ise hâlâ kızının çıkarılmasını bekliyordu kapıda... "

 28 YAŞINDAKİ BETÜL ÖĞRETMENE ACI TEŞHİS...

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]Depremde yaşamını yitiren Tuşba İlköğretim Okulu sınıf öğretmeni 28 yaşındaki Betül Can'ı cansız çıkarıldığı enkazda teşhis etmek en yakın arkadaşı müzik öğretmeni İlknur Saraç'a düştü. Saraç, en yakın dostunun cesedini görünce sinir krizleri geçirdi.


FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN...

Milli Eğitim Bakanlığı depremde 3'ü Van kent merkezinde 19'u Erciş'te olmak üzere toplam 22 öğretmenin enkaz altında öldüğünü açıkladı. Deprem kurbanı öğretmenlerden biri de Van'ın Buzhane Mahallesi'ndeki Tuşba İlköğretim Okulu sınıf öğretmenlerinden Betül Can oldu.

Kentin en merkezi yeri Kazım Karabekir Caddesi'nde üzerinde bulunan 7 katlı apartmanda oturan öğretmen Betül Can, diğer komşuları gibi depremde yıkılan koca binanın enkazı altında kaldı. Binada oturanlardan bazıları yaralı kurtarılırken, öğretmen Betül Can ve bazı komşularının cansız bedenlerine ancak depremin ikinci gününde ulaşılabildi.

ÖĞRETMEN ARKADAŞI TEŞHİS ETTİ

Arama kurtarma çalışmalarının aralıksız devam ettirildiği enkazda depremden 24 saat sonra cenazesi çıkarılan 3 kişiden biri olan Betül öğretmeni teşhis etmesi için, aynı okulda görev yapan öğretmen arkadaşı İlknur Suruç çağrıldı.

Umutla arkadaşının kurtulmasını bekleyen Tuşba İlköğretim Okulu müzik öğretmeni İlknur Suruç, teşhis için görevliler tarafından enkaza çıkarıldı. İlknur öğretmen, en samimi arkadaşı Betül'ün cansız bedenini görünce sinir krizleri geçirip hıçkırıklarla ağlamaya başladı. Yaşadığı şoku üzerinden atamayan İlknur öğretmen hemen arkadaşları ve görevliler tarafından enkazdan indirilirken sağlık görevlileri müdahalede bulundu.

POLİS MEMURU DEPREME EVİNİ BOŞALTTIĞI GÜN YAKALANDI...

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]Van Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Muhammet Yarkıcı 3 gündür depremde enkaz altında kalan karısı Perihan ve 2 yaşındaki kız İpek'i bekliyor.

3 GÜNDÜR ENKAZ BAŞINDAN AYRILMIYOR... FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN...

Depremin büyük zarar verdiği Van'da yıkılan binaların enkazlarından ölüler ve yaralılar çıkarılmaya devam ederken, umut ve hüzün de bir arada yaşanıyor. Bu umutlu bekleyişlerden biri de Van'ın Kazım Karabekir Caddesi'de yıkılan 7 katlı binanın enkazı başında yaşanıyor. Van Emniyet Müdürlüğü KOM Şubesi'nde görev yapan ve 3 ay önce Van'a gelen polis memuru Muhammet Yarkıcı'nın da eşi ve 2 yaşındaki kızı bu binanın enkazı altında kaldı.

Hatay'lı olduğu belirtilen polis memuru yakınlarıyla birlikte 3 gündür bu binanın enkazının başından ayrılmıyor. Her gün birer birer ulaşılan cesetlere büyük korku ve endişe içersinde bakan polis memurunun umutlu bekleyişi sürüyor. Polis Memuru Yarkıcı'ya Edremit İlçesi'nde lojman çıktığı ve deprem günü de bu lojmanı boşalttığı belirtildi.

7 CESEDE DAHA ULAŞILDI

Bu arada, 7 katlı binanın enkazından bugün de 2 ceset çıkarılırken, karşı tarafında bulunan 5 katlı binanın enkazından ise 5 ceset çıkarıldı. Çıkarılan cesetler hastane morglarına kaldırılıyor. Otopsi ve Savcılık işlemlerini ardından da toprağa verilmek üzere yakınlarına teslim ediliyor. İl dışına gidecek olan cesetler de yine ulaşılan yakınlarına veriliyor.

2 AYLIK EVLİ ÖĞRETMEN ÇİFTİN CESETLERİ BİRBİRİNE SARILMIŞ HALDE BULUNDU....

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]Depremde hayatını kaybeden iki aylık çiftin cesedi, birbirine sarılmış halde bulundu.

Depremde can veren genç çift Emel (26) ve Özgür Subaşıay (27) öğretmendi. Celal Bayar ekran-resmi-2011-10-25,-10.21.30-am.pngÜniversitesi'nde öğrenciyken tanışıp birbirlerine âşık olan genç çift, henüz iki ay önce evlenmişti. Önceki gece Van'ı yerinden oynatan deprem, onları evlerinde yakaladı. Cesetleri birbirine sarılmış halde bulundu.

Özgür Subaşıay'ın annesi Ayşe ve babası Mustafa Subaşıay deprem haberini alır almaz Erciş'e geldi. Vatan gazetesinin haberine göre, çocuklarının ve gelinlerinin cesetlerini teşhis eden çift gözyaşlarına boğuldu.

'DEVLET ONLARI BARINAKSIZ BIRAKTI'

Mustafa Subaşıay, "Ben 27 yıl boyunca açlıkla, sefalet içinde büyüttüm. Devlete emanet ettim. Oğlumu devlet benden aldı 2 bin km öteye verdi. Benden ayırdı. Onu burada güvencesiz bıraktı onu benim kollarımdan kopardı. Kimse oğlunu göndermek istemiyordu ama onu ben gönderdim, 'Git gönüllü ol devletine yararlı ol' dedim. Ama devlet onları burada barınaksız bıraktı. Bu mezar binaya mahkûm etti. Bu binayı araştırın. Oğlumun gelinimin katili bulunup cezasını çeksin" dedi. 

 ENKAZ ALTINDAN MUCİZE KURTULUŞLAR...

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİN...[PAGE]Erciş'de depremin ardından yürütülen kurtarma çalışmalarında sevindirici haberler gelmeye devam ediyor. Erciş'de, 35 saat sonra enkaz altından hamile kadın ve iki çocuğu çıkarılıp, hastaneye götürüldü.

Arama çalışmalarına gece gündüz demeden devam eden ekipler, gecenin ilerleyen saatlerinde 4 hayatı birden kurtardı. Ekipler, Tedaş Lojmanlarının enkazında yaptığı arama kurtarma faaliyetlerinde depremden 35 saat sonra hamile olan anne Derya Coşkun, kızı Elif ve oğlu Özer Coşkun'u enkaz altından çıkardılar. Anne ve çocukları sahra hastanesine götürülüp tedaviye alındı. Arama kurtarma ekiplerinin bölgedeki çalışmaları devam ediyor.

32 SAAT SONRA GELEN MUCİZE

Van'daki büyük depremde mucizeler yaşanmaya devam ediyor. Erciş kent merkezinde Camikebir Mahallesi'ndeki Lokaller mevkiinde Mesut Ozan Yılmaz ve Abdullah Pinti depremden 32 saat sonra enkazdan sağ olarak çıkarıldı.

Van depreminin bilonçosu her geçen saat ağırlaşırken, sevindirici haberler de gelmeye devam ediyor. Bunlardan biri de Erciş'te yaşandı ve depremden yaklaşık 28 saat sonra, çöken bir binanın enkazından bir genç yaralı olarak kurtarıldı.

Erciş'te kahvehanenin de bulunduğu bir bina enkazında arama kurtarma çalışmalarını yürüten ekipler, enkaz altında 25 yaşlarındaki İsmail Tuna'ya ulaştı. Yaralı olarak enkazdan çıkarılan Tuna, ambulansla hastaneye kaldırıldı.

İsmail Tuna'dan yaklaşık 1 saat önce yine Erciş'te, Emrullah Toprak isimli genç enkazdan sağ olarak çıkartılmıştı.

Depremin bilançosuyla ilgili son açıklama da, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Bülent Arınç'tan gelmişti: 279 ölü, 1300 yaralı...

BİR MUCİZEDE 32 SAATİN ARDINDAN GELDİ

Depremin son mucizesi ise 32 saat sonra geldi. Depreme yakalandığı kahvahanede okey masasının altına girerek kurtulan iki genç, akşam saatlerinde kurtarıldı. Her ikisinin de sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı.

İKİ DEPREMDEN DE ENKAZ ALTINDAN
ÇIKMAYI BAŞARDI...   HANİFE ÖĞRETMENİN HİKAYESİ DEVAM SAYFASINDA... [PAGE]Van'da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremin ardından Erciş'te yıkılan binanın enkazından çıkarılan Hanife Kaya'nın 1999 Marmara depreminde de Adapazarı'nda göçük altından kurtarıldığı ortaya çıktı.

Erciş İlçesinde görev yapan Felsefe Öğretmeni Hanife Kaya, çöken 6 katlı binanın enkazında kaldı. Arama Kurtarma ekiplerince depremden 25 saat sonra kurtarılarak askeri helikopter ile Erzurum'a getirilen Hanife Kaya Aziziye Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. İkinci kez yaşadığı depremde enkazdan kurtarılan Hanife öğretmen yaşadığı şoku henüz üzerinden atamadı.

İmam Hatip Lisesi Felsefe Öğretmeni Hanife Kaya enkazdan çıkarıldıktan hemen sonra Sahra Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Burada yapılan tedavinin ardından askeri helikopterle Erzurum'a sevk edilen Hanife Kaya tedavi altına alındı. Hanife öğretmenin eşi Yasin Kaya, bir an olsun bile eşinin yanından ayrılmadı. Kaya, "Depremi duyar duymaz enkaz bölgesine gittim. Allah'a şükürler olsun eşim enkazdan sağ olarak çıkarıldı" dedi.

32 SAAT SONRA KURTULDU
KURTARMA EKİBİNE YEMEK SÖZÜ VERDİ [PAGE]
SIMENS şirketinin kurtarma ekibi, Vanyolu Caddesi üzerindeki tamamen çöken altı katlı binanın en altındaki otoparkta araçlarla moloz yığınları arasında sıkışıp kalan 24 yaşındaki Murat Sağlam isimli gencin yaşadığını tespit edince hemen çalışma başlattı.

Depremi gerçekleşmesinden beri enkazın başında oğullarının kurtarılmasını bekleyen Sağlam ailesi, sevinç içinde gözyaşları döktü. Murat Sağlam’ın 60 yaşındaki annesi Hanımnaz Sağlam, “Allah oğlumu bize bağışladı. Saatlerdir bekliyorduk. Şükür kurtuldu. Kurtarma ekiplerinden Allah razı olsun” diyerek sevincini ailesiyle paylaştı.

ENKAZDA EKİBE YEMEK SÖZÜ VERDİ

Yaklaşık 13 saat süren titiz çalışmanın ardından Sağlam’ı enkazdan sağ çıkaran kurtarma ekipleri de kendilerini alkışladı.

Sağ olduğunu bağırarak bildiren Sağlam’ın deprem esnasında otoparkta olduğu ve araçlarla yıkılan duvarların arasında kaldığı bilgisini veren ekipler, genç depremzedeyi uyanık tutmak için devamlı iletişim halinde oldu. Bir görevli, Murat’ın enkaz altındayken kendisini çıkarırlarsa kurtarma ekibine yemek sözü verdiğini belirterek, sedye ile ambulansa taşınan genç adama, “Yemek bizi kesmez, inek kesmen lazım” diye şaka yapması dikkat çekti.