"Ağar iktidar hevesinde", "AKP sahtekar", "Baykal Erdoğan'ın köşke çıkmasını istiyor." İşte çarpıcı bir röportaj:
Abone ol FATMA SİBEL YÜKSEKİnternethaber/ANKARA- DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın 'düzova çıkışları' sürüyor.. ANAVATAN Partisi Grup Başkanvekili, Malatya Milletvekili Süleyman Sarıbaş'a hem bu konuyu, hem de AB ile gelinen noktayı, 2007 seçimlerini ve cumhurbaşkanlığı seçimini sorduk..
Herkese ağır konuşan Sarıbaş'ın değerlendirmeleri şöyle: "AKP sahtekar, Tayyip Erdoğan tamahkar, Ağar taşeron..." Eleştirilerden Deniz Baykal da nasibini aldı... İşte röportaj;
-Sayın Başkan, seçim takvimi işlemeye başladı. Herkes hazırlığını,
anketini yapıyor. Sizin partinin durumu nedir?
Herkesin rahatsız olduğu seçim kanununu, 4 yıldır tek başına iktidar
olan AKP'de değiştirmeye yanaşmadı. Bu seçim yasasıyla, bu siyasi
partiler yasasıyla milletin gerçek temsilcilerini seçme şansı yok...
-Ne yapacaksınız peki?
Valla, yine siyasi parti liderlerinin -ki ben onlara diktatörler diyorum- diktatörlerin listesi tasdik için halkın önüne.. AB treni de duvara tosladı.. Şimdi Tayyip Bey ne diyececek halka? "Bana tekrar şans verin, toslayan treni doğrultayım" mı diyecek?
AB'nin yaklaşımında hiç sorun yok mu? Bu zorlukları her hükümete
çıkarıyorlar. Aynı şeyi Mesut Yılmaz'a da yapmışlardı ve ilişkiler
krize girmişti... Ama Mesut Yılmaz yumruğunu masaya vurdu, AB de yaklaşımını Helsinki'de düzeltti...
HEM AB HEK AK PARTİ SAHTEKAR
-AK Parti niye masaya yumruk vuramıyor sizce?
Her türlü vaatte bulunup da sonra yumruk vurana gülerler de ondan. 17
Aralık'ta Beşir Atalay'ın imzası ile sırf müzakere tarihi verilsin diye her şartı kabul edeceksin, sonra masaya yumruk vuracaksın. Adamın gözüne sokmazlar mı o belgeyi. Hem AB, hem de AKP hükümeti ikiyüzlü
ve sahtekar!
-Aman Sayın Başkan!
Evet öyle. İkisi de sahtekar... Hem AB verdiği sözde durmuyor, hem de
AKP sadece müzakere tarihi almak için ikiyüzlülük yapıyor..
-Sayın Başkan, politikacılar niye muhalefetteyken böyle rahatça atıp
tutuyorlar da, iktidara gelince değişiyorlar? Biz nereden bilelim
sizin de iktidara geldiğinizde şimdi kızdığınız şeyleri
yapmayacağınızı?
Benim tavrım her zaman belli. Bunu millet takdir edecek artık...Siyasi
partiler yasası değişecek, seçim yasası değişecek. Başka yolu yok...
ERDOĞAN'IN KÖŞKE ÇIKIŞINA DESTEK VAR MI?
-Cumhurbaşkanı kim olsun?
Mevcut sistem demokratik değil, bürokratik bir sistem..Anayasaların
tümünü askerler ve bürokratlar yaptı.. Herkes kendisine ayrıcılıklı bir
alan yaratmış. Cumhurbaşkanlığı kurumu da bu sistemin sigortası.
Sistem bu olduktan sonra kimin cumhurbaşkanı olacağının bir önemi
yok.. A kişisi olmuş, B kişisi olmuş bizim için farketmiyor...
-Madem farketmiyor, o zaman Tayyip Erdoğan olsun mu?
Önce sistemin değişmesi lazım...
-Sistemin 5 ay içinde değişemeyeceği ortada olduğuna göre, siz kayıtsız mı kalacaksınız Tayyip Erdoğan aday olursa, veya destek mi vereceksiniz? Ne yapacaksınız?
Tayyip Bey eğer, "Bu sistem iyidir, çoğunluğum da var, öyleyse aday
olup seçileyim" diyorsa, bu tamahkarlığın ta kendisidir. Tayyip Erdoğan, tamahkarlık yapmış olur seçilirse. Halbuki düne kadar bu sistemi eleştiriyordu. Böyle bir tercih ortaya koyarsa, tamahkarlık ağır basmış demektir... Menfaati ağır bastığı için aday olan birisini cumhurbaşkanı olarak elbette istemiyoruz...
'DÜZ OVA' WASHINGTON PROJESİ
-Ağar'ın 'düz ovada siyaset' çıkışlarına ne diyeceksiniz?
Erdoğan Ağar'a, "Erkeksen Hakkari'ye gel" dedi, Ağar da Erdoğan'a
"Erkeksen Kandil'e gel" dedi. Şimdi ikisi Washington'da buluştular..Bu
bir Washington projesidir..
-Ne çıkarı var Washington'un Ağar'ın düzova siyasetinde?
Çıkarı var çünkü, Irak'ta durum kötüye gidiyor.. Yapacağı bir tek şey kaldı: Ordularını Kuzey Irak'a çekip, güneyde sünni ve şii çatışmasını serbest bırakarak, havadan kontrol sistemiyle kendi askerlerinin ölmeyeceği bir ortam yaratmaya çalışıyorlar. Kuzey Irak'ta uydurma bir devlet kurup kendi ordularını da orada tahkim etmek istiyor. Orada bir devletin kurulabilmesi ve yaşayabilmesi için Türkiye'nin icazeti ve himayesi lazım. Türkiye'den istedikleri bu icazet ve himayeye AKP razı. AKP, Kuzey Irak'ta bir Kürt devletini istiyor ama askerlerden, anayasal kurumlardan tepki almaktan korkuğu için bunu dillendiremiyor. Bunu muhalefette dillendirecek bir taşerona ihtiyaç vardı, işte bu taşeronluğa Sayın Ağar soyundu...
-Başkanım, çok ağır konuştunuz...
Konuşurum. Bizim kimseden korkumuz yok...
-Gelecekte bir AKP-DYP koalisyonu var o zaman?
Herhalde bu işe 'evet' diyenler, Amerika'nın taşeronluğuna soyunanlar,
kendilerine de ilerideki iktidarda bir yer kapma hevesine girmişler
demektir...
-Baykal'a da diyecekleriniz vardır sizin...
Var. Bu ülkede Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını isteyen bir
tek kişi varsa, o da Sayın Baykal'dır..
-O niye?
Çünkü, Erdoğan cumhurbaşkanı olursa, Baykal bir 'laiklik' gerginliği
yaratarak o alanın üstüne oturmak istiyor. Baykal'ın Başbakan falan
olmak gibi bir iddiası yok! Bir alanı kontrol etsin yeter..
ÖNCEKİ HABERLER
