Şimdiye kadar ifade özgürlüğünün sınırlandırılması yönünde kararlar veren Yargıtay, tarihî bir içtihatla şiddet içermeyen düşünce açıklamalarına yeni bir yorum getirdi.
Abone olYargıtay Ceza Genel Kurulu, Milli Gazete yazarı Selahattin Aydar’la ilgili 23 Kasım 2004’te verdiği kararın gerekçesini açıkladı. Genel Kurul, 312. maddenin zorlamalı yorumlarla genişletilemeyeceğine dikkat çekerek, yasa koyucunun cezai bir yaptırıma bağlamadığı bir eylemin, ülke koşulları nazara alınarak, zorlamalı yorumlarla cezalandırılmasının kuvvetler ayrılığı sistemini zedeleyeceğini vurguladı. Kararda şu çarpıcı ifadelere yer verildi: “Bundan böyle, halkın ve o halkı oluşturan laik demokrasi sevdalılarının, benimsemediği fikirler karşısında, şiddet ve kavga içgüdüsüne kapılacağı görüşü terk edilmeli.” Gerekçeli kararda resmi ideoloji yorumu da yapıldı. Yargıtay, çoğu kez yönetim gücünü elinde bulunduranların ‘resmi ideoloji’ adı altında birçok düzenlemeyi “uyulması gerekli kurallar bütünü” olarak halka dayattığına dikkat çekerek “Korunması gereken düzen namıyla hukukun himayesi altına aldırılmış olanların, halkını ya durağanlığa ya da geri kalmışlığa mahkum ettiği gerçeği hatırlanmalıdır.” görüşüne yer verdi. Yargıtay, düşünce özgürlüğü lehinde devrim niteliği taşıyacak şu değerlendirmeyi yaptı: “En zararlı düşünceler dahi, söyleyeni mahkum edildiğinde ya merak saiki ya da acıma duygularıyla yandaş bulmuş veya çoğu kez illegalite karanlığına inerek kontrolsüz bir gelişime kavuşmuştur. Açıkça söylenebilenler ise karşı görüşün yenilgisiyle etkisizleşmiş, demokrasilerin çoğulculuğu ortamında zararlılık ölçüsünü yitirmiştir.” Uyum yasaları kapsamında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 312. maddesinde yapılan değişikliğe rağmen bazı siyasetçi, düşünür ve yazarlar hakkında mahkumiyet kararlarının devam etmesi üzerine uygulamada istikrarın sağlanması amacıyla konu Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda ele alındı. Karar, Milli Gazete yazarı Selahattin Aydar’ın bir yazısı nedeniyle İstanbul 6 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edilmesine ilişkin davada alındı. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Aydar’ın mahkumiyet kararını 2’ye karşı 3 üyenin oy çokluğu ile onamıştı. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, şiddet içermeyen görüşlerin TCK’nın 312. maddesi kapsamında cezalandırılmaması gerektiğini belirterek, maddenin uygulanması konusunda bir içtihat birliğinin sağlanabilmesi için davayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na taşımıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın milletvekilliği engellenmeyecekti 11 ayrı ceza dairesinden üyelerin katıldığı Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Başsavcı Ok’un itirazını 23 Kasım 2004’te 13’e karşı 14 üyenin oy çokluğu ile bir oy farkla kabul etti. Genel Kurul, bu kararla 8. Ceza Dairesi’nin onama kararını kaldırırken, yerel mahkemenin Aydar hakkında verdiği mahkumiyet kararını bozdu. Ceza davalarına ilişkin en üst yargı mercii tarafından verilen bu karar, yıllardır süren 312. madde konusundaki yasakçı yorumların değişmesi noktasında yerel mahkemeler ve Yargıtay 8. Ceza Dairesi için emsal oluşturacak. Bu karar, 2002 yılında gerçekleştirilen 312. madde değişikliğinin ardından Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden yargılanması sırasında verilmiş olsaydı Erdoğan’ın milletvekili adaylığı engellenmeyecekti. Muhalefet görüşleriyle birlikte 47 sayfadan oluşan kararda, düşünce özgürlüğünün önemiyle ilgili çarpıcı tespitlere yer verildi. Yargıtay, farklılıkların, kavgasızlığı deneyerek hoşgörü duygularını artırmasına ve karşı söylemle yekdiğerini iknaya yönelmesine imkan sağlamak suretiyle, birlikteliğe dayalı bir “kamu düzeni” yaratılmasını istedi. Bu bağlamda yakın tarihte yaşanan olayları hatırlatan Yargıtay, birbirleriyle ölümcül düzeyde ideoloji kavgası yapanların, şiddetten arındıklarında aynı siyasi koalisyonda demokratik uygarlıkla millete hizmet verebildiklerine dikkat çekti. Kararda, kamu düzeni kavramının her zaman ideolojik devlet düzeni ile örtüşmediği kaydedildi. Ayrıca 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni TCK’da düşünce özgürlüğü lehinde bir değişiklik daha yapıldığı belirtilerek bu düzenlemenin de dikkate alınması gerektiği ifade edildi. Aydar’ın yazısının kin ve düşmanlığa sevk edecek niteliğe ulaşmadığı, şiddet çağrısını içermediği, kamu düzenini bozucu mahiyette bulunmadığı, düşünce ve ifade özgürlüğü sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi gerektiği kaydedildi. Üyelerden Şener Güngör ve Hamdi Yaver Aktan karara şerh koydu. 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker de karşı oy yazısı yazdı. TCK’nın 312. maddesinden şimdiye kadar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dahil olmak üzere çok sayıda siyasetçi, yazar ve düşünür mahkum oldu. Madde, uyum yasaları kapsamında değişikliğe uğramasına rağmen Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde eski yasakçı uygulama çok fazla değişmedi. Son olarak 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni TCK kapsamında maddeye açık ve yakın tehlike kriteri eklenerek düşünce özgürlüğüne daha güçlü bir güvence sağlandı. Haber: Murat Aydın Kaynak: Zaman