BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Düşük kur yüzünden fırsat kaçırdık

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, dolar kurundaki gelişmeler nedeniyle işlerinin çok zorlaştığını ve fırsat kaçırdıklarını belirti..

Abone ol

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, dolar kurundaki gelişmeler nedeniyle işlerinin çok zorlaştığını, ihracatta fırsatların ''ıskalandığını ve kaçırıldığını'' bildirdi. Tüzmen, yaptığı açıklamada, dolar kuruyla ilgili söylemesi gereken her şeyi dile getirdiğini ve şu anda beklediğini söyledi. ''Arkadaşlar gerekli düzenlemeleri kendilerine göre yapacak. Doğal sonuçları da göreceğiz hep birlikte'' diyen Tüzmen, Merkez Bankası Başkanı'nın bu konudaki açıklamaları için de şu değerlendirmede bulundu: ''Ben, kişilerle konuşmuyorum. kişilerle bir sorunum da yok. Ben, prensipleri konuştum. Prensip olarak işin geleceğini, nasıl olması gerektiğini söyledim. Görüşleri değerlendirmeye çalıştım. Ben, kendi bildiğim doğruları, ihracatçının doğrularıyla, sanayicinin doğrularıyla birleştirerek bir açıklama yaptım. Bu kurla işimiz çok zorlaşıyor. Fırsatı kaçırıyoruz. Dönemsel fırsatları kaçırıyoruz, atlıyoruz, ıskalıyoruz. Siparişlerin Türkiye'ye kaydığı bir dönem. İleride kur dengelenmiş, benim işimi çözmüyor. Şu anda bir fırsat var. Bir tehdit unsuru, Türkiye için bir fırsat haline geldi. Bunu değerlendirmemiz lazım.'' Faizlerin aşağı çekilmesinin dolar kurunun dengesini bulmasıyla daha kolay gerçekleştirilebileceğini savunan Devlet Bakanı Tüzmen, kendilerinin 1-1.5 ay evvel bu tehlikelerin olacağını söylediklerini bildirdi. Önümüzdeki günlerde ülkeye daha fazla döviz girişi olacağını ve işçi dövizlerinin de gelmeye başlayacağını belirten Tüzmen, ''Bizim 1-1.5 ay önce söylediklerimiz dikkate alınsa, o zaman tedbir alınsaydı bugün çok daha rahatlıkla bu iş hallolurdu. Ama bakın şimdi müdahalelere tam cevap da vermiyor. Neden? Çünkü zamanlama kaçırıldı'' dedi. Kimseyle polemiğe girmek istemediğini, ''Ben bunu dedim, orası onu'' gibi davranışlara yönelmeyeceğini kaydeden Tüzmen, şöyle devam etti: ''Benim söylediğim Türkiye, ihracata dayalı kalkınma modelini benimsemişse ihracatçının arkasında durmak zorunda. İhracatçımız şu anda sipariş kabul edemiyor, en uygun şartlara rağmen siparişleri reddediyorsa, bunun bir dönem sonra acısını görürüz. En kibar ifadeyle şöyle anlatmaya çalışayım. Hatayı herkes yapar. Aynı hatayı iki kere yapmamak esastır. Çünkü aynı hatayı iki kere yapanlara başka türlü ad takılıyor biliyorsunuz. Türkiye, üçüncü kez aynı filmi görmek durumunda bırakılıyor. Bu da beni üzüyor.''