BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

Dünyayı sarsan 4 ABD skandalı

ABD yönetimi tüm dünyayı öyle yalanlarla kandırdı ki bugün ortaya atılan 4 önemli iddia, dünyayı sarstı!

Abone ol

Son günlerde ABD'nin eski yönetiminin krili çamaşırları tek tek ortaya çıkıyor. İşte bugün dünya gündemini meşgul eden, sıradan insanlara "Bu nasıl yönetim... Başbakanları bile yok etmişler" dedirten ve CIA'nın "suikast timlerinin" varlığını yeniden gündenme getiren o 4 iddia. 

"LADİN'İ YAKALADIK ABD BIRAKTI"

 Pakistan Devlet Başkanı Zerdari "Bin Ladin'i biz yakaladık Bush serbest bıraktı" dedi. Pakistan güçlerinin ABD'lilerle birlikte Afganistan dağlarında operasyon yaptığını anlatan Zerdari, Pakistan ordusunun Tora Bora dağlarında Usame bin Ladin'i yakaladığını, Amerikan güçlerine tesilm ettiğini ama ardından ABD askerlerinin onu serbest bıraktığını söyledi. 



[PAGE]

"LADİN'İ YAKALADIK ABD BIRAKTI"

2001 Aralık ayında yani 11 Eylül'den üç ay sonra yakalanan Ladin'in şimdi yaşadaığına inanmadığını belirten Zerdari CIA'nın sekiz yıldır Ladin'den haber alamadığını bildiğini söyledi. Zerdari, ayrıca Washington ve müttefiklerinin Ladin'in Tora Bora dağlarında saklandığına dünyayı inandırmasının arkasında başka planlar olduğunu ima etti. 



[PAGE]

 "BUTTO VE HARRİRİ'NİN ÖLÜM EMRİNİ CHENEY VERDİ"

Irak’taki Ebu Garib işkence skandallarını ortaya çıkaran Pulitzer ödüllü Amerikalı ünlü gazeteci Seymour Hersh ise Pakistan eski Başbakanı Benazir Butto ile Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri'nin ölüm emrini, dönemin ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin verdiğini iddia etti.



 

[PAGE]

"BUTTO VE HARRİRİ'NİN ÖLÜM EMRİNİ CHENEY VERDİ"

Arap medyasına konuşan Hersh, “Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri gibi Butto’nun da öldürülmesi emrini Cheney verdi. Bu infazlar, CIA içinde kurulan Özel Operasyon Birimi tarafından gerçekleştirildi. Bu birimin amacı ABD karşıtlarının, güç kazanmasını önlemek” dedi. 

[PAGE]

"BUTTO VE HARRİRİ'NİN ÖLÜM EMRİNİ CHENEY VERDİ"

ABD, Harriri suikastının arkasında Suriye'nin bulunduğunu savunmuş ve BM'yi de Suriye hakkında soruşturma başlatmaya ikna etmişti.



[PAGE]

"BİR SAVAŞ SUÇLUSUNUN HOLBROOKE İLE GİZLİ ANLAŞMASI"

Şimdi ise Bosnalı Sırpların eski siyasi lideri Radovan Karaciç, Amerikalı müzakereci ve şimdilerde ise Başkan Obama'nın Afganistan ve Pakistan temsilcisi Richard Holbrooke ile yaptığını iddia ettiği anlaşmanın "delillerini" birkaç gün sonra açıklayacak. Karaciç'in avukatı Peter Robinson, eski Yugoslavya için kurulan uluslararası mahkemede yargılanan Karaciç'in "masumiyetini göstermek için" 25 Mayıs'ta basın toplantısı yapacaklarını ve "Karaciç ile Holbrooke arasında varılan gizli anlaşmayı kanıtlayacaklarını" bildirdi.

Robinson'a göre, Amerikan hükümet yetkililerinden elde edilen deliller, Holbrooke'un Karaciç'e uluslararası mahkemede yargılanmayacağına dair verdiği teminatı gösteriyor. Karaciç, ortalıkta hiç görünmemesi şartıyla hakkında cezai işlem yapılmaması için 1996 Temmuz'unda Holbrooke ile gizlice anlaştığını söylüyor.



[PAGE]

"BİR SAVAŞ SUÇLUSUNUN HOLBROOKE İLE GİZLİ ANLAŞMASI"

1992-96 Bosna savaşına son veren Dayton anlaşmalarının mimarı Holbrooke ise Karaciç ile anlaştığı iddiasını yalanlıyor. İnsanlık suçu işlemek ve soykırım yapmakla suçlanan Karaciç, geçen Temmuzda Belgrad'da yakalanmıştı.



[PAGE]

HAÇLI POLEMİĞİNİ ASIL O BAŞLATTI

Rumsfeld'in Bush'a sunduğu brifing notları herşeyi ortaya çıkardı “Tanrı’dan bir görev aldım. Afganistan ve Irak’a o yüzden savaş açtım” diyen ABD eski başkanı Bush’a dönemin Savunma Bakanı Rumsfeld’in sunduğu brifing notlarında “Hristiyan askerler ileri” başlığı ve İncil’den ayetler yer alıyor.

 

[PAGE]

MEĞER BU SAVAŞ HAÇLI SEFERİYMİŞ

Irak işgalinin başladığı 2003 yılında dönemin savunma bakanı Donald Rumsfeld’in eski başkan Bush için özel olarak hazırladığı brifing notları GQ dergisi tarafından dün yayınlandı. Pentagon’dan sızdırılan notlarda Rumsfeld’in Irak işgaliyle ilgili fotoğrafların üzerine İncil’den ayetler koyduğu ve Irak’a “Tanrı’nın kendisine verdiği bir misyon” nedeniyle girdiğini söyleyen Başkan George Bush’u bu şekilde yönlendirdiği ortaya çıktı.