BM İsrail'i kınama kararı aldı ama dünyayı ayağa kaldıran Türkiye'nin meclisi ortak deklarasyonda zar zor uzlaştı.
Abone olİNTERNETHABER.COM- İsrail'e karşı ortak deklarasyon Meclis'te kriz çıkardı. Muhalefet ile iktidarın anlaşmazlığa düştüğü deklarasyon 1 saat gecikmeyle imzalandı.
Türkiye dış politikada aktif tutum izliyor ama içeride hesaplar çok başka oldu.. AK Partili Ömer Çelik ortak metne itiraz etti. Muhalefet ambargo istedi, iktidar bu talebi siyasi bularak karşı çıktı.
KRİZ ÇIKARTAN O CÜMLE
AK Parti muhalefetin istediği "Meclis İsrail'e karşı ekonomik ve askeri tedbir almasını beklemektedir" ifadesine itiraz etti.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Metni AK Parti'nin imzalamamasını yadırgıyoruz. AK Parti metni imzalamalı ve deklarasyon yayınlanmalı" dedi.
ONE MİNUTE EDEBİYATI
İktidarın bu olayı hamaset malzemesi yaptığını savunan CHP'li Kemal Anadol, AK Parti'nin itiraz ettiği maddeninmuhalefetin hükümete verdiği açık çek olduğunu iddia etti. Anadol, krizle ilgili "Dış politika açısından skandaldır. Bunun hesabını yerde soracağız. Oya çevirme hesabıyla 'one minute' edebiyetı yapanlar görecek." dedi.
Ortak deklerasyon skandala dönüşmek üzereydi ki bir süre sonra AK Partili vekil Suat Kılıç metni imzaladı ve ortak deklarasyon ittifakla tamamlanmış oldu.
İÇ POLİTİKA MANEVRASI
AK Partili Bekir Bozdağ muhalefeti iç politika yapmakla suçladı. Bozdağ ortak metinle ilgili NTV'ye konuştu: "Muhalefet hükümete karşı bildiri yayınlamak istedi. Bu ifade karşı iç politika manevrası gibi duruyor. Böylesi bir konuyu iç politika malzemesi yapmak doğru bir yaklaşım değil."
İŞTE TARTIŞMA YARATAN CÜMLE
Çıkan deklarasyonda hükümetin itiraz ettiği şu cümle yer aldı:
"TBMM, Türk hükümetinden, İsrail ile siyasi, askeri ve ekonomik ilişkilerimizi gözden geçirmesini ve gerekli etkin önlemleri almasını beklemektedir."
Genel Kurulda kabul edilen deklarasyonda şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi, İsrail Silahlı Kuvvetlerinin 31 Mayıs 2010 Pazartesi sabahı, çoğunluğu Türk olan, 32 ülke vatandaşının bulunduğu insani yardım taşıyan gemi konvoyuna yaptığı ve çok sayıda masum insanın ölümüne ve yaralanmasına yol açan insanlık dışı saldırıyı şiddetle ve nefretle kınamaktadır. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar dilemektedir.
Bu saldırı, Birleşmiş Milletler yasasının ve uluslararası hukukun açık bir ihlalidir.
TBMM, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin bu olaydan dolayı İsrail'i kınayan ve yaptırımlar öngören bir kararı en kısa zamanda kabul etmesini beklemektedir. Bu menfur saldırının bütün boyutlarıyla araştırılması için bağımsız bir uluslararası soruşturma komisyonu kurulmalıdır.
İsrail Hükümeti, bu saldırı dolayısıyla resmen özür dilemeli, olayın sorumlularının yargılanarak cezalandırılmalarını sağlamalı, saldırının mağdurlarına tazminat ödemelidir.
Türkiye, İsrail'e karşı milli ve uluslararası yargı yollarına başvurmalıdır.
TBMM, Türk Hükümeti'nden, İsrail ile siyasi, askeri ve ekonomik ilişkilerimizi gözden geçirmesini ve gerekli etkin önlemleri almasını beklemektedir.
TBMM, bu saldırıya karşı halkımızın gösterdiği haklı tepkileri saygıyla karşılamaktadır.
TBMM, bu tepkilerin şiddete dönüşmeyeceğine ve Türkiye'deki Musevi vatandaşlarımızı incitici bir nitelik taşımayacağına inanmaktadır. İsrail Hükümeti'nin saldırgan tutumuna karşı gösterilen tepkiler, İsrail milletini hedef almamalıdır.
TBMM, her zaman olduğu gibi Filistin halkı ile dayanışma içindedir ve Gazze'ye yönelik insanlık dışı abluka ve ambargonun derhal kaldırılmasını beklemektedir.”
Ak Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata'nın imzalarının yer aldığı deklarasyon, Genel Kurulda oy birliğiyle kabul edildi.
VURAL: MEMNUNİYET VERİCİ
MHP GRup Başkan Vekili Oktay Vural ise AKP'nin nasıl ikna edildiği sorumuza, "Sanırım kamuoyu hassasiyeti, basının tavrı etkili oldu ve imzaladılar. Bu noktaya gelinmiş olması memnuniyet verici" dedi.
ANADOL: KORKTULAR
CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadol, AKP'nin son anda karar değiştirmesini "Korktular ve imzaladılar" sözleriyle özetledi. Anadol, "Kamuoyunun ve muhalefetin baskısından korktular imzaladılar" diye konuştu.