Dünyanın Neresinde Bir Çocuk Ölürse Orası Gazze'dir
Çocuk bir varilin arkasına sığınmaya çalışırken, kurşun önce saklanıp, çocuk kafasını uzattığı anda alnından sobeleniyorsa orası Gazze'dir.
ABD ve Batılı ülkeler İngiltere, Almanya ve Fransa başta olmak üzere; kana doymayan terörist İsrail’in katliamlarına ve soykırımına siyasi olarak, medya olarak meşrulaştırma çabasında olmaları kabul edilemez.
Terörist İsrail’e destek veren tüm bu ülkelerin elinde Gazze’li çocukların kanı var. Sevgili Tarık Tufan Hocam’ın kaleme aldığı üzere;
Bir bebek bir yaşına girerken ağzında emzik değil, kurşun taşıyorsa orası Gazze'dir.
Bebeklerin uykulu gözleriyle annelerinin memelerini ararken, kor gibi yanan namluları emmeye başladıkları yerin adı Gazze'dir.
Yağmur bir futbol sahasında çocuğun atacağı golleri yutmak için sırada beklerken, çocuğun çelimsiz vücudunu kurşun yağmurları yutuyorsa orası Gazze'dir.
Okula gitmek için erkenden kalkmış ve saçlarını ören annesinin parmaklarından sızan merhameti kana kana içen kız çocuğu, henüz evinden çıkmamışken damlarına düşen bir bombayla birlikte duvarların altında kalıyorsa orası Gazze'dir.
Çocuk bir varilin arkasına sığınmaya çalışırken, kurşun önce saklanıp, çocuk kafasını uzattığı anda alnından sobeleniyorsa orası Gazze'dir.
Okulun bahçesinde ip atlayan kız çocuğu tam gökyüzüne yükselmişken , kurşunlar gri kanatlarıyla gelip kızı başka göklere kaçırıyorsa orası Gazze'dir.
Artık dünyanın neresinde bir çocuk ölürse orası Gazze'dir.
Gazze, çocukların öldüğü yerlerin adıdır bundan böyle.
Diyor kıymetli hocam.
Soykırımcı İsrail’e ABD sınırsız destek sözü verdi. Gazze’de vahşet uygulayan terörist Binyamin Netanyahu’ya her tür siyasi, askeri ve mali yardımı yapmaya hazır olduklarını tekrarladı Biden.
İsrail ordusu ne yaparsa yapsın eleştirmeyeceklerini belirten Batılı liderler, Gazze'deki vahşeti durdurmak yerine ara gazı veriyorlar. Haddi ve sınırları aşan İsrail’e dur demek yerine daha şiddetli kıyımlar için destek veriyorlar.
İsrail ordusu Eylül 1982'de Hıristiyan Falanjistlerin Şatilla ve Sabra mülteci kamplarında Filistinli mültecileri ve Lübnan vatandaşlarını katletmesine seyirci kaldığında, İngiltere başbakanı Margaret Thatcher bu katliamları "saf bir barbarlık eylemi" olarak nitelemişti.
Şimdilerde Batılı liderler pervasızca İsrail'e savaş suçları işlemesi için açık çek veriyorlar. Şaşırmamak lazım bu duruma. Zira vicdanlar rafa kalkmış. ABD’nin tutumu belliydi, ama Batı hiç bu kadar deşifre etmemişti kendini.
ABD ve Batılı ülkelerin önemli bir çoğunluğu, işgalci, toprak hırsızı ve katil İsrail’in masum Filistinli çocukları öldürmesine, yaralamasına, işken ce etmesine yıllar yılı hep sonsuz destek verdi.
İki yüzlü Batı’nın İsrail’le el ele oluşu, suç ortaklığı ve kendini deşifre etme hali buzdağının sadece görünen kısmıdır. Önümüzdeki günlerde daha büyük destekler ve işbirlikleri söz konusu olacaktır.
Hangisi Daha Suçlu?
Kadir İstekli’mi ?
Yusuf Ziya Gümüşel’mi ?
Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, kızı H.K.G.’yi altı yaşındayken “imam nikahıyla evlendirmesi” ve Kadir İstekli tarafından cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin görülen davada karar açıklandı. Mahkeme, baba Yusuf Ziya Gümüşel’e 20 yıl, kız çocuğunun evlendirildiği Kadir İstekli’ye 30 yıl, anne Fatıma Gümüşel’e ise 16 yıl sekiz ay hapis cezası verdi. Heyet, Fatma Gümüşel hakkında yakalama kararı çıkardı.
Bu skandallar bitmeyecek…
Ta ki tarikatler devletten uzak durmayı başarana kadar
Bugün İsmailağa
Yarın Menzil
Sonra ki gün Süleymancılar…
Tarikatler, Türk tarihinin İslami devirdeki en temel kurumudur. Tarikatler bizim toplumumuzda vazgeçilmez bir unsur olmuştur. İlimin ve dinin inşaası noktasında mihenk taşı olan tarikatler günümüzde bu görevini yitirdiği, müritlerini sürükleyemediği bir gerçektir.
Devletin içinde büyümek için rol çalma hali, holdingleşme hali, tarikat şeyhlerinin ceo’ya dönüşme hali, müritlerin müşteri görülme hali, bürokraside yükselme ya da ihale almak hali…
Devam ettiği sürece, bu zemin de
Dün; Müslüm Gündüz Fadime Şahin
Bugün; Kadir İstekli
Yarın; kim bilir kimler kimlerin hayatını karartacak bilinmez.