Sumarta misk kedilerinin midesinde işlenen Kopi Luwak kahvesinden, Japon Fugu balığına kadar, işte yeryüzünün en pahalı ve ilginç yiyecekleri...
Abone olDünyanın en özel kahvesinin kilo fiyatı yaklaşık 1 milyar 135 milyon TL. Sumatra ormanlarında yetişen Kopi Luwak kahvesinin bu denli pahalı olmasının sebebi tabii ki eşsiz, taklit edilmesi mümkün olmayan tadı. Ve şimdi bu eşsiz tadın sırrı keşfedildi; daha doğrusu hep bir söylenti olduğu düşünülen gerçek kanıtlandı! Keyifli bir hafta sonu sabahında kahvelerini yudumlayarak gazeteleri karıştıran ve bu yazıyı okuyanlardan özür dileyerek, Kopi Luwak'ın sırrını açıklayalım: Kopi Luwak çekirdekleri misk kedilerinin dışkılarından ayıklanıyor! Şöyle ki, Sumatra ormanlarında ağaç tepelerinde yaşayan misk kedileri kahve bitkilerini yiyor, ancak kahve çekirdeklerini öğütmeden yutuyorlar. Hayvanların midelerinde kahve çekirdikleri asitleniyor, yani bir güzel işlem görüyor. Sonra da sıra sindirim sürecinin son kısmına geliyor... Tarihi oldukça eskilere, Sumatra Adası'na gelen Hollandalılara dayanan Kopi Luwak'ın sırrını keşfeden Kanada Ontario'daki Guelph Üniversitesi'nden Dr. Massimo Marcone, Kopi Luwak'ın normal kahvedeki gibi acı bir tadının olmamasının nedeninin misk kedilerinin mide asidi olduğunu söylüyor. Elbette Kopi Luwak üreticilerinin kahve çekirdeği toplamak için sabah akşam Sumatra ormanlarında dolaşıp misk kedisi dışkısı aradıklarını düşünmek saflık olur; Kopi Luwak özel çiftliklerde üretiliyor. Bu arada midesi kalkanlar için küçük bir hatırlatma: İnsanın ağzına girmeden önce yolu başka canlıların sindirim sisteminden geçen 'basit' yiyecekler de var. Örneğin kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi bal, ancak arıların sindirim sisteminden geçtikten sonra bal oluyor. Mükemmel İtalyan: Culatello İtalyanların Culatello adını verdikleri, domuz mesanesi içine doldurulmuş kemikli prosciutto jambonu dillere destan. Jambon, mesane içine doldurulup iple sıkı sıkıya bağlandıktan sonra en az bir yıl beklemeye bırakılıyor. Bu bekleme esnasında jambon, kütlesinin yaklaşık üçte birini kaybediyor, ancak tadı belirginleşiyor. Büyük fabrikalarda üretilenlerden ziyade, -her ne kadar Avrupa Birliği'nin hijyen yönergelerine uygun biçimde olmasa da- Bassa Barmense bölgesinde kaçak olarak üretilen Culatellolar makbul. Kağıt kadar ince dilimlere kesilerek servis edilen Culatello'yu herkesin hayatta en az bir kere tatması gerekiyor. Tabağı yaklaşık 67 milyon TL. Uğruna ölünecek balık: Fugu Fugu, kirpi balıklarının belirli bir türünün Japonca adı. Zaten Fugu da sadece ve sadece Japonya'da (yılda yaklaşık 10 ton) yeniliyor. Bu balık zehirli! Etkisi siyanürden 1250 kat fazla! Ciğerini yiyenler kaçınılmaz olarak tahtalı köyü boyluyor. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'ne göre, Fugu zehirlenmesi, kusma, istem dışı kasılma, felç ve akabinde solunum sisteminin çökmesiyle, mutlak ölümle sonuçlanıyor. 2002 yılında altı, 2003'te ise iki kişi bu balık yüzünden öldü. Mutlaka usta eller tarafından hazırlanması gerekiyor. Fugu pek de ucuz sayılmaz; iyi bir restoranda Fufu yemek yaklaşık 100 milyon TL'ye mal oluyor. Siz siz olun, yolunuz Japonya'ya ve aklınıza Fugu düşerse yüzde yüz güvenilir olmayan bir restoranda bu balığı yemeyin! Yağlı Japon sığırı: Wagyu Japonya'dan bir yiyecek var listede. Wagyu Japonya'da yetiştirilen çok özel bir cins sığır. ABD'nin bazı kesimlerinde, Avustralya ve Wales'te de üretim çiftlikleri bulunuyor. Wagyu sığırı, etindeki yoğun yağıyla 'fani' sığırlardan ayırt edilebilir. En yağlı Wagyu sığırları Kobe dolaylarında yetiştiriliyor. Yarım kilo Wagyu bifteğinin yüzde 90'ı yağ, yüzde 10'u da etten oluşuyor. Tabii Wagyu sığırları öyle kolay yetiştirilmiyor: Yağlı olsunlar diye özel bir diyet uygulanıyor; çiftciler kaslarını yumşatmak için sığırlara masaj yapıyor. Japonya'da Kobe bifteğinin yaklaşık fiyatı 243 milyon TL. ABD'de de bir Wayguburger'in fiyatı 64 milyon TL'den başlıyor. En iyi şarap: Chateau Yquem En şahane şarapların diyarı Bordeaux'dan çıkan belki de en şahane parça: Chateau Yquem. Şarap uzmanı Robert Parker, "Chateau Yqem üreticileri maddi kayıp veya zahmetleri düşünmeden en iyi şarabı üretebilmek için üretimin her aşamasında fanatik bir tutku sergiliyorlar..." diyor. Bir asmadan ancak bir kadeh Yquem çıkıyor. Her bir üzüm ancak tam kıvama gelince toplanıyor. Üzümler iyi olmadığı için hiç Yquem üretilmediği yıllar da (1964, 1972, 1974 ve 1992) oldu. Şarabın fiyatları da oldukça değişken. 88 yılına ait bir şişe için 490 milyon TL, 99 üretimi bir şişe içinse yaklaşık 178 milyon TL ödeniyor. Berberilerin afrodizyakı: Argan Yağı Kopi Luwak'tan söz açılmışken, Argan Yağı'ndan da bahsetmeden olmaz. Zira Argan Yağı da öncelikle hayvanlar tarafından işleniyor. Bu yağı çok özel ve de pahalı yapan, yapımının son derece zahmetli olması. Argan Yağı ya da 'Fas'ın sıvı altını', Fas'ın güney batısı hariç başka hiçbir yerde yetişmeyen argan ağacı meyvesinin yemişinden elde ediliyor. 10 metreye kadar ulaşan ağaçların büyük birer zeytini andıran meyvelerini yiyen keçiler, meyvenin ortasındaki yemişi sindirmeden çıkartıyorlar. Çiftçiler, bu yemişleri tek tek toplayıp, her bir yemişi bir taşla kırıp içindeki yumuşak çekirdeği çıkartıyorlar. Ardından çekirdekler kavruluyor ve yine elle öğütülüyor. Öğütülmüş çekirdekler suyla karıştırılıp, yağı çıkartılıyor. İki günlük çalışma sonucunda ancak bir litre Argan Yağı elde ediliyor. Eczacılıkta, mutfakta ve kozmetik ürünlerinde kullanılıyor. Berberiler Argan Yağı'nı afrodizyak olarak kullanıyor. Deneyenler Argan Yağı'nın tadının odunumsu, baharatlı ve küflü olduğunu, ayrıca afrodizyak etkisi de göstermediğini söylüyorlar. Denemesi bedava demek isterdi gönül, ama bedava değil; 250 mililitresi için en az 27 milyon TL'yi gözden çıkarmak gerek.