Dünyanın en ilginç suikastleri
No.1 - avusturya arşidükü franz ferdinandsırp gizli organizasyonu the black hand tarafından arşidükü öldürmek için 6 suikastçi tutuldu. saraybosna'da ferdinand'ın geçeceği yol üzerine 6 suikastçi tarafından tuzak kuruldu. ilk iki suikastçide bombalar ve silahlar bulunuyordu. bu saldırganları...
No.1 - Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand
Sırp gizli organizasyonu The Black Hand tarafından Arşidükü öldürmek için 6 suikastçi tutuldu. Saraybosna'da Ferdinand'ın geçeceği yol üzerine 6 suikastçi tarafından tuzak kuruldu. İlk iki suikastçide bombalar ve silahlar bulunuyordu. Bu saldırganları atlatmayı başaran Arşidük üçüncü suikastçinin ise bombayı arabasına atmasıyla karşı karşıya kaldı. Otomobilinin tepesinden seken bomba arkadaki aracı patlattı. Ferdinand hızla oradan uzaklaşırken toplum karşısında bir konuşma yapmak üzere hazırlanıyordu.
Konuşma sonrası Ferdinand kendisine saldırıların olduğu sırada arka araçta yaralanan askerleri görmek için hastaneye gitti. Buradan çıkan Ferdinand'ı takip eden Gavrilo Princip isimli suikastçi üstü açık arabasıyla giden arşidüke iki el ateş etti. Karısı ve Ferdinand öldü. Böylelikle I. Dünya Savaşını başlatan Princip sadece 19 yaşındaydı.
No.2 - Grigori Rasputin
Rasputin’in yaşamı kadar ölüm şekli de enteresan noktalar içermektedir. Çar’ın orduların başına, cepheye gittiği dönemde Rasputin diğer hanedan mensupları ile birlikte sarayda bulunmaktaydı. Çar, doğrudan eşinden aldığı mektuplarla ülkeyi ve savaşları yönlendiriyordu. Bu durum önce sarayda daha sonra da halk arasında yaygın söylentilere ve tepkilere, moral bozukluklarına yol açıyordu. hanedan mensuplarının Rasputin’den duydukları rahatsızlık had safhaya ulaşmış ve onu ortadan kaldırmak için planlar yapılmaya başlamışı. Felix Yussupov isimli Tatar kökenli hanedan mensubu bir prens bu işe ön ayak oldu ve diğer komplocu arkadaşları ile beraber bir plan kurdular.
Yussupov ve Rasputin beraberce yemeğe giderken Yussupov onu öncelikle sohbet etmek amacı ile bir odaya aldı. Burada önceden siyanürle hazırlanmış kurabiyeler bulunmaktaydı. Her ne kadar bir kurabiye içersindeki zehir dozu bir insanı öldürecek miktarda olsa da hazırlanan şarabın da içine siyanür konuldu. Rasputin iki kurabiye yedi ve şarapdan da bir bardak içti. Ancak zaman geçmesine rağmen herhangi bir etki görülmüyordu. Paniğe kapılan Yussupov odadan arkadaşlarının yanına çıktı ve planın işe yaramadığını söyledi. Bu defa da ona bir silah temin edildi. Yussupov Rasputin’in yanına geri döndü ve silahını bir el ateşledi. Rasputin yere yığılmıştı. Yussupov sevinç içinde arkadaşlarının yanına koştu ve işi başardığını söyledi. Arkadaşı ona bir bardak şarap verdi ve işin sona ermesini kutlayalım dedi. O esnada Rasputin yeşil gözleri ile Yussupova baktı ve konuşmaya başladı. Odaya dalan Yussupov’un arkadaşı kendi silahı ile Rasputin’e ateş etti silahtan çıkan kurşun Rasputin’nin sırtının alt kesimine girip böbreğine saplandı. Öldüğünü düşündükleri Rasputin’i bir çarşafa sararak dışarda beklemekte olan araca doğru taşımaya başladılar. O sırada Rasputin hareket etti. Ölmediği anlaşılan Rasputin’nin son ölümcül yarası İngiliz Rayner tarafından Rasputin’nin alnın tam ortasından vurularak tamamlandı. Daha sonra araca yerleştirilen Rasputin’in bedenini buzlarla kaplı Neva nehrine attılar. Tam olarak 14 saat sonra Rasputin’in cesedi bulundu.
No.3 - Tiberius Gracchus
Milattan önce 2. yüzyılda Romalı bir politikacı olan Tiberius Gracchus tarımsal bir reformu kanun olarak onaylatmak için dile getirince politik bir çalkantıya sebep oldu. Seçim günü kazanmış olduğu bu zaferin onu ölüme sürükleyeceğinden habersizdi. Silahlı korumalarla geldiği senatoda dövülerek öldürüldü. Senatörler ellerine geçen sandalye ve sert cisimlerle onu öldürdüler. Daha sonra ise Tiber Nehrine attılar. Senato dışında bekleyen yüzlerce taraftarı ise oracıkta öldürüldü.
No.4 - Leon Trotsky
1920'li yıllarda sol görüşün baştaki temsilcilerinden Leon, Joseph Stalin'in en büyük rakibiydi ve Sovyetler Birliğinden sürgün yedi bu sebepten. Meksika'da yaşamaya başlayan Trotsky burada Marksizmi öğretmeye ve Stalin aleyhine konuşmaya devam etti. 20 Ağustos 1940'da ise Stalinin bir ajanı olan Ramon Mercader Trotsky'nin evine bir makale üzerine tartışmak için gitti. Trotsky makaleleri ararken Mercader cebinden çıkardığı bir buz kırıcıyı kafatasına saplayıverdi. Orada canını vermeden önce Trotsky "Bu adamı sakın öldürmeyin ondan öğreneceklerimiz var" dedi. En meşhur Marksistlerden Trotsky ise bir gün sonra beyin zedelenmesi yüzünden öldü.