BIST 9.851
DOLAR 35,07
EURO 36,58
ALTIN 2.951,64
HABER /  DÜNYA

Dünyanın beklediği adım atıldı

Suriye'nin elinde bulunan kimyasal silahların imhasına başlandı.

Abone ol

Uluslarası uzmanlar Suriye'nin kimyasal silah stoğunu imha etme işlemine başladı.

Uzmanlar OPCW kısa adıyla tanınan Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü'ne bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Uzmanların görev tanımı da Rusya ve ABD arasında varılan anlaşma ardından kabul edilen BM tasarısı çerçevesinde yapıladı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Suriye'deki kimyasal silahların imhasıyla ilgili tasarıyı geçen ay sonlarında oy birliğiyle kabul etmişti.

ABD ve Rusya tarafından önceden üzerinde anlaşılmış olan taslak metin, New York'ta BM Güvenlik Konseyi'nin oyuna sunuldu. Oylamada Konsey üyesi 15 ülke de kabul oyu kullandı.

Bu tasarıyla birlikte Suriye'de yaklaşık iki buçuk yıldır devam eden çatışma sürecine dair Birleşmiş Milletler içinde yaşanan ve görüş ayrılıklarının neden olduğu tıkanmanın aşılması yönünde önemi bir adım atıldığı düşünülüyor.

Kimyasal silah konusunu gündemin bir numarası haline getiren gelişme, Ağustos ayında başkent Şam'da yapılan ve çok sayıda kişinin ölümüne neden olan kimyasal saldırı oldu.

Suriye'deki yönetimin karşıtları bu saldırıdan, Beşar Esat'ı sorumlu tutuyordu. Rusya ise saldırının muhaliflerin bir provokasyonu olabileceğini belirtiyor. Suriye lideri Beşar Esad da saldırıdan muhalifleri sorumlu tutmuştu.

BM tasarısında kimyasal silah kullanımı kınanıyor ama bununla ilgili her hangi bir siyasi aktöre yönelik suçlama yapılmıyor.

ULUSLARARASI UZLAŞMA

Tasarıda Suriye'nin kimyasal silah stoğunu durdurması ve kimyasal silah uzmanlarının ülkedeki faaliyetlerinin tamamen serbest olması isteniyor.

Her ne kadar taslak metin Birleşmiş Milletler sözleşmesinin yedinci maddesinden bahsetse de bir askeri müdahalenin yapılabilmesi için buna izin veren ikinci bir karar gerekecek.

Rusya ve Çin, şimdiye dek BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a karşı Batılı devletlerin desteklediği üç tasarıyı veto etmişlerdi. Washington ve Moskova daha önce taslak metin üzerinde anlaşamamıştı. Fransa ve İngiltere'nin de desteğiyle ABD, metinde askeri müdahale tehdidinin de yer almasını zorlamıştı.

Suriye'de 2011'da sokak gösterileriyle başlayan daha sonra silahlı bir hal alan muhalefet hareketiyle Suriye yönetimi arasındaki çatışmalarda 100,000'den fazla kişi yaşamını yitirdi.

Bu süreçte milyonlarca Suriyeli de ülkelerinden ayrılarak mülteci konumuna düştü.