Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze'de sağlıkla ilgili durumun kontrolden çıktığını ve tıbbi yardımları ulaştırmak için beklenilen her saniye kayıplar verildiğini belirtti.
Abone olGhebreyesus, X sosyal medya platformundan Gazze'deki sağlık durumuna ilişkin paylaşımda bulundu. "Gazze'de durum kontrolden çıkıyor ve tıbbi yardımları ulaştırmak için beklenilen her saniye kayıplar veriyoruz." ifadesini kullanan Ghebreyesus, DSÖ'nün Gazze için bölgeye gönderdiği tıbbi malzemelerin 4 gündür sınırda beklediğini aktardı.
Ghebreyesus, hayat kurtarıcı sağlık malzemelerini Gazze'ye ulaştırmaya başlamak için acil erişime ihtiyaç olduğuna işaret ederek taraflar arasındaki şiddetin durması gerektiğini kaydetti.
Richard: Gazze'deki sağlık tesislerine 51 saldırı gerçekleştirildi
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Batı Şeria ve Gazze Temsilcisi Richard yaptığı açıklamada, “Bu saldırı (İsrail'in Gazze'deki hastaneyi bombalaması) benzeri görülmemiş bir boyutta. İşgal altındaki Filistin topraklarında sağlık hizmetlerine yönelik sürekli saldırılar gördük” ifadelerini kullandı. Peeperkorn, şu ana kadar Gazze'deki sağlık tesislerine 51 saldırı gerçekleştirildiğini, 15 sağlık çalışanının öldürüldüğünü, 27'sinin yaralandığını duyurdu.
“İsrail ordusu tahliye emri vermişti”
DSÖ Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Ahmed Al-Mandhari ise saldırı gerçekleştirildiğinde hastanede hastalar, sağlık çalışanları ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin bulunduğunu söyledi. Al-Mandhari, “Hastane, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail ordusunun tahliye emri verdiği 20 hastaneden biriydi. Mevcut ortam, birçok hastanın kritik durumu, ambulans, personel, yatak kapasitesi ve yerinden edilenler için alternatif barınma merkezi eksikliği göz önüne alındığında tahliye emrinin yerine getirilmesi imkansız hale geldi” ifadelerini kullandı.
“Hastaneye tahliye emri insanlık dışı”
DSÖ Küresel Acil Durum Direktörü Mike Ryan ise Gazze'deki sağlık çalışanlarının hastalarına bakma ya da kendi hayatlarını kurtarmak için kaçma ikilemiyle baş başa bırakılmasının "insanlık dışı" olduğunu ifade etti. Ryan, doktorların ve hemşirelerin hastalarını kendilerine tercih ettiklerini söyledi. Ryan, "Bu çatışmanın tüm tarafları için sağlık tesislerinin nerede olduğu kesinlikle açık. Sağlık hizmetlerinin bir hedef olmadığı kesinlikle açık. Bu, uluslararası insancıl hukukta da yer alıyor. Bunun geçtiğimiz hafta tekrar tekrar ihlal edildiğini görüyoruz. Bunun durması gerekiyor." dedi.
İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 304'ü asker 1405 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 3 bin kişinin öldüğünü, 12 bin 500 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 62 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1250 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail'in saldırılarında ayrıca 13 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Lübnan sınırında 8 Ekim'de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda 8 Hizbullah, 2 İslami Cihat üyesi, 1 gazeteci, 2 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 2 İsrail askeri ve 1 İsrailli sivil yaşamını yitirdi.
Son olarak, İsrail'in Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlediği saldırıda en az 500 kişi hayatını kaybetmişti.